İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4863 %0.01
36,5949 %0.01
3.429.900 %0.29
3.064,76 0,37
Ara
MUHALIF GAZETECILIK ÇEVRE Çin'in iklim politikası neden hepimiz için önemli?

Çin'in iklim politikası neden hepimiz için önemli?

İklim değişikliğine karşı verilen küresel savaşta Çin'in yapacakları hayati önem taşıyor

Çin'in karbon emisyonu oldukça büyük ve diğer ülkeleri gölgede bırakarak giderek büyümeye de devam ediyor.

Uzmanlar ise Çin'de karbon emisyonu salınımında büyük düşüşler yaşanmaması durumunda dünyanın iklim değişikliğine karşı mücadeleyi kazanamayacağı konusunda hemfikir.
 

Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, ülkesinin 2030'dan önce karbon salımında zirve yapmayı ve 2060'a kadar da karbon salımını sıfıra indirmeyi hedeflediğini söyledi.

Şi, son derece iddialı olan bu hedefin nasıl gerçekleşeceğine dair ise herhangi bir izahta bulunmadı.

Büyüme verileri
Tüm ülkeler emisyonlarını azaltmakla ilgili sorunlarla karşı karşıya iken, Çin bu sorunların en büyüğüne sahip.

Çin'in kişi başına düşen emisyon miktarı ABD'ninkinin yaklaşık yarısı kadar. Ancak 1,4 milyarlık devasa nüfusu ve ekonomik büyümesi, Çin'i toplam emisyonlarda diğer tüm ülkelerden çok daha ileriye taşıdı.

Çin, 2006'da dünyanın en çok karbondioksit salınımı yapan ülkesi oldu. Şu anda da dünyanın toplam sera gazı emisyonlarının dörtte birinden fazlası Çin kaynaklı.



Kömürden vazgeçmek

Pek çok uzmana göre Çin'in emisyonlarını azaltmak mümkün, ancak radikal bir değişim şart.

Ülkenin ana enerji kaynağı yıllardır kömür. Kullanımı da artmakta.

Devlet Başkanı Şi, Çin'in 2026'dan itibaren kömür kullanımını "aşamalı olarak azaltacağını" söyledi, ancak bu vaat bazı devletler ve sivil toplum örgütleri tarafından yeterince başarılı olmadığı gerekçesiyle eleştirildi.

Pekin'deki Tsinghua Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Çin'in elektrik üretiminde kömür kullanmayı 2050 yılına kadar tamamen bırakması gerektiğini ve kömürün yerini de nükleer ve yenilenebilir enerjiye bırakması gerektiğini söylüyor.

Ancak, kömürle çalışan elektrik santrallerini kapatmak bir kenara, Çin şu anda ülke genelinde 60'tan fazla yerde yeni santraller inşa ediyor.



 

Paris'te bulunan Çevre ve İklim Bilimi Enstitüsü'nden araştırmacı Philippe Ciais, yeni istasyonların genellikle 30 ila 40 yıl boyunca aktif olduğunu belirterek Çin'in emisyonları azaltmak için yeni tesislerin kapasitelerini düşürmesini ve eskileri de kapatması gerektiğini söylüyor.

Emisyonlarını kontrol altında tutmak için bazı enerji santrallerini yenilemek mümkün. Ancak bunu geniş ölçekte yapacak teknoloji hala gelişim halinde ve birçok santralin de minimum kullanımından sonra kapatılması gerekiyor.

Öte yandan Çin, ekonomisini geliştirip yoksulluğu azaltırken, Batılı ülkelerin geçmişte karbondioksit salımında yaptıklarını yapma hakkı olduğunu savunuyor.

Yeni yatırımları azaltıyor gibi görünse de Çin, Modern İpek Yolu girişimi olarak da nitelenen "Bir Kuşak, Bir Yol" adlı projesiyle ülke dışında kömürle çalışan elektrik santrallerini finanse etti.

Yeşil enerjiye geçiş
Tsinghua Üniversitesi araştırmacıları, 2050 yılına kadar üretilen gücün yüzde 90'ının nükleer ve yenilenebilir kaynaklardan gelmesi gerektiğini söylüyor.

Bu hedef doğrultusunda, güneş panelleri ve büyük ölçekli piller gibi yeşil teknolojilerin üretiminde Çin'in liderliğinin büyük yardımı olabilir.

Çin, ilk olarak birçok şehrin ciddi problemi olan hava kirliliğiyle mücadele için yeşil teknolojileri benimsedi.



Hükümet yeşil enerji meselesinde  ülkenin, yabancı petrol ve gaz bağımlılığını azaltmanın yanı sıra milyonlarca vatandaşı için iş ve gelir sağlayacak muazzam bir ekonomik potansiyele sahip olduğunu da düşünüyor.

Bağımsız uluslararası kalkınma ve düşünce kuruluşu olan Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü'nden (ODI) Yue Cao, "Çin zaten küresel enerji geçişine öncülük ediyor" diyor ve ekliyor:

"Çok daha ucuz yeşil teknolojiyi uygulayabilmemizin nedenlerinden biri Çin."

Çin, diğer tüm ülkelerden daha fazla güneş enerjisi üretiyor. Çin'in büyük nüfusu göz önüne alındığında bu çok etkileyici olmayabilir, ancak ülkenin nereye doğru gittiğine dair bir işaret sunuyor.

Ülkenin rüzgar enerjisi kurulumları da 2020'de herhangi başka bir ülkeninkinin üç katından fazlaydı.

Çin, fosil olmayan yakıt kaynaklarından üretilen enerji oranının 2030 yılına kadar yüzde 25 olacağını ve birçok gözlemci tarafından hedefe erken ulaşılmasının beklendiğini söylüyor.


Elektrikli araçlar

Çin, elektrikli otomobil satışlarının yüzdesi bakımından dünyada yedinci sırada yer alıyor. Ama nüfusa bakıldığında diğer tüm ülkelerden ciddi bir fazlalıkla elektrikli otomobil üretiyor ve satın alıyor. Ülkede satın alınan yaklaşık 20 arabadan biri elektrikle çalışıyor.



 

Elektrikli araç kullanımlarını arttırmanın emisyonları ne kadar azalttığını hesaplamak, özellikle üretim ve şarj kaynakları dikkate alındığında çok da kolay değil.

Ancak araştırmalar, elektrikli araçların kullanım ömrü boyunca  sebep olduğu emisyonların, benzin ve dizel ikamelerinin altında olduğunu gösteriyor.

Bu önemli bir veri çünkü ulaşım, karbon emisyonlarının yaklaşık dörtte birinin sebebi. Karayolu taşıtları da en büyük emisyon kaynakları.

Çin ayrıca 2025 yılına kadar, dünyanın geri kalan ülkelerinin ürettiğinden iki kat daha fazla kapasiteli piller üretecek

Gözlemciler bunun daha önce imkansız olarak görülen ölçekte yenilenebilir enerji depolanması ve salımını mümkün kılacağını söylüyor.

Çin toprakları yeşilleniyor
Sera gazı emisyonunu net sıfıra düşürmek, Çin'in emisyon üretmeyi bırakacağı anlamına gelmiyor.

Bu, farklı yaklaşımların bir araya gelmesiyle Çin'in emisyonları mümkün olduğunca azaltması ve kalanları da yok etmesi demek.

Bitkilerin karbondioksiti emmesi sebebiyle, bitki örtüsüyle kaplı arazi alanını artırmak bu konuda Çin'e yardımcı olacak.

Burada yine başka sevindirici bir haber var. Erozyonu ve kirliliğini azaltmak için tasarlanmış ormancılık programları sayesinde Çin, diğer tüm ülkelerden daha hızlı bir şekilde yeşil hale geliyor.



Bu kısmen, yılda birden fazla kez hasat elde etmek maksadıyla, yeniden ekilen tarlaların da bir sonucu.

Sırada ne var?
Dünyanın başarılı olması için Çin'e ihtiyacı var.

Lancaster Çevre Merkezi'nden Profesör David Tyfield, "Çin karbondan arınmadıkça iklim değişikliğini yenemeyeceğiz" diyor.

Çin'in uzun vadeli stratejilere bağlı kalma ve büyük ölçekli yatırımları harekete geçirme kapasitesi bakımından bazı büyük avantajları var.

 Çinli yetkililer muazzam bir görevle karşı karşıya. Bundan sonra olacaklar son derece önemli.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *