İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7508 %0.01
37,3191 %-0.56
103.034,54 %3.513
3.172,74 0,69
Ara
Muhalif. ÇEVRE Dünya’nın nesi var?

Dünya’nın nesi var?

Utku Şenel yazdı: Dünya’nın nesi var?

Okunma Süresi: 2 dk

Dünya’da bir şeylerin ters gittiği kesin. Bir yanda savaşlar, bir yanda pandemi, tüm bunlar yetmezmiş gibi ortaya çıkan enerji krizi ve son olarak zaten senelerdir gündemimizde olan iklim değişikliği ve küresel ısınma. Bana sorarsanız tüm bu yaşananların tek bir sebebi var o da insanlığın doyumsuzca Dünya’nın doğal yaşam döngüsüne müdahale ederek kaynaklarını sömürmesidir. Savaşlar da temelde bu yüzden çıkmıyor mu? Daha verimli topraklar, daha bol fosil yakıt kaynağı ve belki de ileride daha bol su kaynağı elde etmek için verilecek savaşlar. Evet, doğal kaynakların ve doğal yaşam alanlarının sömürülmesinin iklim değişikliği ile olan bağlantısını hepimiz tahmin edebiliyoruz, ancak ben bu yazımda neredeyse hepimizin bittiğini varsaydığımız ve hatta hiç olmamış gibi davrandığımız pandemi gerçeğinin iklim değişikliği ile olan yüksek korelasyonunu ele alacağım.

Öncelikle şunu belirtmek lazım ki, yukarıda da bahsettiğim gibi iklim değişikliğine sebep olan etmenlerden doğal yaşam alanlarının sömürülmesi, hayvandan insana geçebilecek bulaşıcı hastalıkların riskini artıran en büyük etkenlerden biri. Nasıl mı? İnsanlar ile vahşi yaşam canlılarının yaşam alanlarını olmaması gereken bir biçimde birleştirerek… İlk vakası 1976 yılında tespit edilen Ebola virüsü, %25-%90 ölüm oranı ile dünyaya korku salmıştı. Ardından Harvard Üniversitesi İklim, Sağlık ve Küresel Çevre bölümü direktörü Aaron Bernstein’ın liderlik ettiği çalışmalarda Ebola virüsünün doğal yaşam alanlarını kaybeden yarasaların insanlarla beklenmedik şekilde yakınlaşması ile yayıldığı keşfedilmişti. Tüm bunların sebebi ise Batı Afrika’da palmiye yağı elde etmek uğruna palmiye ormanlarının katledilerek yarasaların yaşam alanlarının yok edilmesiydi…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *