İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4848 %0.01
36,6914 %0.27
3.493.600 %2.056
3.065,56 0,40
Ara
MUHALIF GAZETECILIK ÇEVRE Karadeniz'deki Selin ardından büyük tehlike "mikroplastik"

Karadeniz'deki Selin ardından büyük tehlike "mikroplastik"

Adana'da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, geçen yıllarda Adana ve Mersin'de meydana gelen selin ardından Mersin Körfezi'nde kilometre karede 500 bin adet olan mikroplastik sayısının 14 kat artarak, 7 milyona kadar çıktığını tespit ettiklerini söyledi

Adana'da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, geçen yıllarda Adana ve Mersin'de meydana gelen selin ardından Mersin Körfezi'nde kilometre karede 500 bin adet olan mikroplastik sayısının 14 kat artarak, 7 milyona kadar çıktığını tespit ettiklerini söyledi. Selin, Karadeniz için de benzer tehlikeye yol açacağını belirten Gündoğdu, "Sel felaketiyle beraber yetersiz atık yönetimi altyapısının Karadeniz'deki mikroplastik kirliliği boyutunu düşünülenden çok çok daha şiddetli hale getirdiğini tahmin ediyoruz" dedi.  

Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gündoğdu'nun 2018 yılında yaptığı çalışmada, Aralık 2016 ve 2017 Ocak aylarında Mersin ile Adana bölgesindeki aşırı yağışlar sonucu meydana gelen sel ile denizdeki mikroplastik miktarının 14 kat arttığını ortaya koydu. Gündoğdu, Kastamonu, Sinop ve Bartın'daki sel felaketi ile Karadeniz'de de ciddi anlamda mikroplastik kirliliğinin yaşanabileceği uyarısında bulundu. Selin ardından gelecek diğer felaketin ekosistemi tehdit eden mikroplastikler olacağını belirten Gündoğdu, kentsel alanlarda atık yönetimi altyapısı geliştirilerek, riskin azaltılabileceğini vurguladı. 

Mersin Körfezi'nde 1 kilometrekarelik alanda yaptığı çalışmaları değerlendiren Doç. Dr. Gündoğdu, "O dönem sel felaketiyle beraber tüm sahil bölgesinin sularla kaplı olduğunu görmüştük. Bu esnada çok ciddi miktarda da mikroplastiğin ve diğer plastik kirleticilerin denize karıştığını belirledik. Daha önce aynı bölgede yaptığımız çalışmaları sel felaketi sonrası tekrarladığımızda kilometre karede 500 bin adet olan mikroplastiklerin sayısının 14 kat artarak 7 milyona kadar çıktığını tespit ettik. Özellikle selden hasar gören evlerden, araçlardan kopan parçalar ve gelişigüzel çevreye atılmış bütün çöplerin sel, güneş ve dalga etkisiyle parçalanması sonucu meydana gelen mikroplastik oluşumu vardı" dedi. 

Karadeniz Bölgesi'ndeki sel felaketinin geçen yıllarda Doğu Akdeniz Bölgesi'nde yaşanan selden çok daha şiddetli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Gündoğdu, şöyle devam etti:

"Karadeniz'de selden etkilenen bütün ilçelerde tüm eşyaların, çöplerin ve sağa sola atılmış diğer materyallerin nehirler aracılığı ile denize taşındığını gördük. Karadeniz zaten mikroplastik kirliliği noktasında ciddi bir sıkıntı yaşıyordu. Bunun yanında diğer ülkelerden gelen çöpler de özellikle Sinop bölgesinde yaygın olarak rapor ediliyordu. Üstüne bir de sel felaketiyle beraber yetersiz atık yönetimi altyapısından ortaya çıkan durumda Karadeniz'deki mikroplastik kirliliği boyutunu düşünülenden çok çok daha şiddetli ve büyük hale getirdiğini tahmin ediyoruz. Bu yüzden yapılması gereken en önemli şey kentsel alanlarda atık yönetimi altyapısını geliştirmek bu tür durumlarda yaşanan felakete ek olarak mikroplastik kirliliğin artması gibi yeni ve beklenmedik bir felaketin oluşmasını engelleyecektir. Şeffaf plastik parçacıkların büyük çoğunluğu tarımsal kökenli oluyor. Bunlar sera örtü poşetleri, damla sulama boruları gibi malzemelerin parçaları olabiliyor. Sel ile birlikte de denizel ekosisteme taşınıyor. Özellikle şeffaf olan plastikler balıklar için büyük bir risk oluşturuyor çünkü fark edilmesi bizler için bile oldukça zor. Bunların balıklar tarafından yenmesi balıklarla beraber insanlara kadar transfer olması anlamına geliyor. Bu da hem balıklar hem de insanlar için ciddi sağlık riskleri yaratabilir." 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *