İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8140 %0.02
37,4509 %0.34
104.618,05 %2.658
3.176,90 0,20
Ara
Muhalif. ÇEVRE Kartal Dağı'ndaki çevre tacizi için dava açıldı

Kartal Dağı'ndaki çevre tacizi için dava açıldı

Küçük Menderes Ovasının sırtlarındaki Kartal Dağı Ormanlarına çevre tacizini durdurmak isteyen Tire Belediyesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını dava etti.

Okunma Süresi: 7 dk

Küçük Menderes Ovasının sırtlarındaki Kartal Dağı Ormanları Bakanlıkların verdiği maden ruhsatları ve sair ruhsat başvuruları nedeniyle gündemde. Önce mermer ocağı için ÇED başvurusu yapılan yörede bu müdahale halkın ve Tire Belediye’sinin yoğun itirazlarıyla Bakanlık tarafından sonlandırılınca bu kez de aynı ormanlık alanlar içinde “RES ve Mobil Kırma Eleme Tesisi” yani taşocağı projesiyle yapılan ÇED başvurusu süreci başlatıldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına, “İklim koruma” işi değil, “Rüzgâr Pazarlama” işi yaptığını ileri sürerek dava açan Tire Belediyesi Bakanlığı öncelikle ormanları korumaya, iklim koruma işini yapmaya davet etti. 

İzmir ili Tire İlçesindeki Kartal dağındaki Ormanlık alanların içinde “Mermer Ocağı” işletmek için geçen aylarda Emerald Madencilik isimli firmanın ÇED başvurusu üzerine 26.10.2021 tarihinde Halkın Katılımı Toplantısı yapılmıştı. Toplantıda Kartal Dağı Koruma Platformu ve bölge halkı ormanı korumak için “Mermer ocağı” yapımına karşı çıktı. Tire halkını temsilen Tire Belediye Başkanlığı da ormanlık alanın içine mermer ocağı ruhsatı verilemeyeceğine ilişkin birden çok neden bulunduğunu ileri sürüp tüm bu nedenleri tek tek belirterek yazılı itirazlarda bulunmuştu. İtiraz nedenlerinden biri olan Zeytinciliğin Islahı Yasası savunmasına kulak verilmiş, bölgede zeytinlik sahalarının olması ve yasada bu sahalara ve en az 3 km. mesafede toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz kuralı bulunması karşısında İzmir İl Tarım Müdürlüğünce “olumsuz görüş” verilmesi üzerine ÇED sürecini Bakanlık sonlandırılmak zorunda kalmıştı. 

Fakat şimdi yine aynı ormanlık alanlar içinde bu kez de “RES ve Mobil Kırma Eleme Tesisi” projesiyle yapılan ÇED başvurusu süreci başlatıldı. Aynı ormanlık alanlarda 2 ay ara ile başka firmalar üzerinden Madencilik işletmesi başvurusunun ayrı ayrı değerlendirilmesi yapılıyor. Son başvuruda Madencilik faaliyeti ile birlikte RES (Rüzgar Enerjisi Santrali) yapım işi de var. RES yapım işi Madencilik faaliyetini gölgeliyor oysa Mobil Kırma Eleme Tesisi “taşocağı” işletmesi demek olup, nihayetinde bir Madencilik faaliyeti.  Tire Belediyesi, tıpkı Emerald Madencilik şirketinin başvurusunun reddedilmesi sebebiyle yani Zeytinciliğin Islahı yasası nedeniyle bu son başvurunun da reddi gerektiğini belirtiyor.  
 
Ormanlık alanlara RES yapılamaz 
Öte yandan Tire Belediyesi, Ormanlık alanlar içine RES santralleri yapılmasına da karşı çıkıyor. Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığının ise RES projesinin Ormanlık alanlar içine yapılmasına yol açan işlemler yaptığını ileri sürüyor.  

Tire Belediyesi, gerek  Uluslararası  sözleşmeler nedeniyle (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinde)   gerekse Ulusal düzeyde  Devletimizin kendisini bağıtladığı (Ulusal Eylem Planı IDEP) sebebiyle iklim değişikliğine karşı mücadelede korunması gereken en önemli varlıkların ormanlık alanlar olduğunu hatırlatarak ve ormanların en önemli karbon yutak alanları olup korunması gerektiğinin altını çizerek, ormanlık alanlara RES yapılmasının önünü açan Bakanlığın  “İklim koruma” işi değil, “rüzgar pazarlama ” işi yaptığını iddia ediyor. 
 
Tire Belediyesi, Bakanlığın kamuoyunda “Yenilenebilir Enerji” kavramı üzerinden yapay bir dokunulmazlık alanı yarattığını, bu yapay kuvvetini, Yasalara aykırı Yönetmelik yaparak kullandığını ve ormanlara zarar verdiğini iddia ediyor.   
 
Tire Belediyesi her şeyden önce Bakanlık tarafından, Anayasanın 169.maddesinde yazılı olan “Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez” kuralının ihlal edildiği söylüyor.
 
Öte Yandan Tire Belediyesi, YEKA yasasının 4.maddesi uyarınca  Bakanlık tarafından  önce “Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanlarını”  tespit edilmesi gerekirken  Bakanlığın bu “alan tespitini”  yapmadan,   sadece “rüzgar tespiti” yapmakla yetindiğini ,  önce rüzgarları pazarlayıp sonra usulen alan tespiti işlemleri yaptığını belirtip,  üstelik tüm bu işlemleri   yaparken  de YEKA Yasasına aykırı olarak Bakanlığın kendi hazırlamış olduğu  YEKA Yönetmeliğindeki “yarışma yönteminden “ yararlandığını ileri sürüyor. 

 EKA Yasasına göre Bakanlığın   önce Yenilenebilir Enerji için “alan tespiti” yapması gerektiğini, bunun içinde Bakanlığın YEKA yasası 4.maddesi uyarınca “ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş alması” gerektiği vurgulanıyor. Ancak, Bakanlığın ormanlık alanlar içinde de RES yapılmasını sağlayabilmek için “ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş alma” yükümlülüğünden kurtulacağı bir Yönetmelik hazırlayıp, bu yönetmelikte “yarışma yöntemi” geliştirdiği ve bu yöntemle rüzgarları pazarlama olanağı yarattığı belirtiliyor. 

Tire Belediyesi Başkan Yardımcısı Gökhan Hızlı açıklamalarında, “Bakanlık, sanki iklimi koruma amacıyla Yenilenebilir Enerji üretiyormuş gibi bir algı yaratmakta fakat maalesef Ormanlarımızın katledilmesine yol açmaktadır. Bakanlık, ormanlık alanlar içinde RES yapılabilmesini sağlayabilmek için “Yenilenebilir Enerji” kavramından söz ederek yaptığı tüm işlemlerinde sadece “koordinat” kavramını kullanıp, idari işlemlerin tamamını “koordinat” kavramı üzerinden sürdürüyor.  Bakanlık idari işlemler sırasında hiç “orman” kavramını kullanmıyor ve bu koordinatlardaki rüzgarların altında sanki Orman olduğunu bilmiyormuş gibi davranıyor. Başlangıçta yapması gereken işi yani YEKA tespitini hiç yapmıyor, yasaya aykırı yönetmelikle ve yasal yükümlülüklerini by-pass edeceği (devre dışı bıraktığı) bir yarışma yöntemiyle ilerliyor.  Bakanlık bağlantı tahsis yarışması diye bir yöntem yaratmış ve bu yöntemle “Yarışma ilanı” yapıyor, “Yarışma İhalesi” yapıyor, milyonlarca dolar teminat mektupları alıp “YEKA kullanım Hakkı Sözleşmesi” yaptıktan sonra “koordinat” bildirerek Resmî Gazetede “YEKA İlanı” yapıyor ve bu ilandan söz edip Tapu Kadastro Müdürlüğüne talimat verip bu koordinatlardaki taşınmazların tapu kaydına “Yeka şerhi” konulmasını sağlıyor. Velhasıl önce Rüzgarlar satılıyor, teminatlar alınıyor, sözleşmeler kuruluyor ve bu sözleşme imzalanarak bu koordinatlarda “RES santrali yapma zorunluluğu” getiriliyor, sonra da usulen uyulması ve aşılması gereken bir prosedüre dönüşmüş ÇED süreci başlatılıyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı   üzerinde yürütülen ÇED süreci içinde ise artık Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bitirilmiş rüzgâr pazarlama işine, kimse çomak sokamayacak hale geliyor, maalesef ÇED süreci böylelikle işlevsiz hale getirilmiş oluyor. Ama biz bu ÇED sürecinin gerçek işlevini kazanması   için, gerçek değerini kazanması için çaba sarf ediyoruz.  Bu amaçla ÇED sürecinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Enerji Bakanlığına da itirazlarımızı sunuyoruz, hiç olmazsa ÇED sürecinde   görüş alınacak olan kurumlara bu projeye karşı itirazlarımızı da bildirdik, şimdi de İDK (İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısına Tire Belediyesinin de davet edilmesini istiyoruz. Belediye Başkanımız Salih Atakan Duran ile RES projesinin ÇED sürecinde 24.12.2021 tarihinde yapılan Halkın Katılımı Toplantısında Büyükkale köyünde köylümüze söz verdik, boşluğa doğru nutuk atmadık, bölge halkına halkımıza söz verdik, aslında hepimizin olan havamıza, suyumuza, Ormanımıza, sonuçta köylümüzün havasına, suyuna, Ormanına dokundurmayacağız, onlara söz verdik” şeklinde konuşuyor.  

Tire Belediyesi, Enerji Bakanlığının yaptığı tüm bu idari işlemlerin iptali için dava açtığını belirtiyor. Tire Belediyesi, Bakanlığın rüzgâr pazarlama işini bırakmasını talep ediyor ve Enerji Bakanlığını Ormanları korumaya ve iklim koruma işi yapmaya davet ediyor.  

Tire Belediyesinin  açtığı bu davayla ülkemizdeki tüm ormanların kurtulmasının yolu açılmış oluyor, Bakanlıkların İklim koruma işi yapmasının yolu açılmış oluyor, Ormanlık alanlar içinde RES yapımı için yürütülen tüm işlemlerin yani  Bakanlığın yasaya aykırı yöntem geliştirerek yaptığı  yarışma ilanının, yarışma ihalesinin, ihaleyi kazanan firmalarla imzaladığı sözleşmelerin, orman niteliğindeki taşınmazlardaki YEKA şerhi koyulması işlemlerinin  iptali istenen bu davada, İdari yargı makamlarının vereceği karar  bekleniyor.


 
                            


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *