Dünyada daha sıcak iklim koşullarının meydana geleceği ve okyanus yüzeylerinin giderek asitleşeceği konusunda uyaran uzmanlar, denizlerdeki canlı türlerinin büyük bir bölümünün yok olacağını söyledi. Ardından meydana gelen ekolojik felaket ise insanlar da dahil olmak üzere yaşam döngüsünde büyük bir yıkıma neden olacak.
ABD’de yer alan Northwestern Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışma, küresel ısınmanın gezegenimizdeki okyanusların benzeri görülmemiş bir şekilde ısınmasına ve asitlenmesine neden olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar bu durum nedeniyle yüzyılın sonuna doğru okyanusların yüzde 95’lik bir kısmının yaşama elverişli olmayabileceği konusunda uyardı.
İKİ KARBON EMİSYONU SENARYOSU OLUŞTURULDU
Nature dergisinde yayımlanan çalışma kapsamında araştırmacılar okyanuslşarın geleceğini daha iyi öngörmek için küresel okyanus iklimi modellerini kullanarak iki emisyon senaryosu oluşturdu.
Bunlardan ilkinde 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarının zirveye ulaştığı, ancak yüzyılın geri kalanında yavaşladığı varsayıldı. İkincisinde ise emisyonların önümüzdeki 80 yıl boyunca artmaya devam ettiği daha kötü bir senaryo analiz edildi.
EMİSYONLAR 80 YIL BOYUNCA AYNI ŞEKİLDE DEVAM EDERSE OKYANUSLARIN NEREDEYSE TAMAMINDA YAŞAM OLMAYACAK
İlk senaryo, mevcut okyanus yüzey koşullarının yüzde 36'sının 21. yüzyıl boyunca sabit kalacağını, bu şekilde kötü koşulların 2100'de ortadan kalkacağını gösterdi.
İkinci senaryoda ise küresel olarak okyanus yüzeylerinin yüzde 95’inin yaşanamayacak düzeyde olduğunu gösterdi.
YÜZYILIN SONUNDA DAHA ÖNCE GÖRÜLMEYEN İKLİMLER ORTAYA ÇIKACAK
Çalışmanın yazarları, “Geçen yüzyılda atmosferik karbondioksitteki değişim oranları, son 420 bin ile 300 milyon yılda görülen değişikliklerin çoğundan 2 üç kat daha yüksek ölçüde gerçekleşti Bu durum, birçok deniz canlısını hali hazırda neslinin tükenmesine yol açtı. 'Bu hızlı çevresel değişim oranı, 21. yüzyılın sonunda, Dünya okyanusunun büyük bölümlerinin şu anda bulunmayan iklimleri yaşayabileceği ve bazı 21. yüzyıl iklimlerinin ortadan kalkabileceği anlamına geliyor” açıklamasını yaptı.
Bununla birlikte, okyanus yüzeyindeki iklimlerin değişmesi;, yüzey suyu sıcaklığı, asitliği ve yüksek basınçlı bir kalsiyum karbonat polimorfu olan mineral aragonit konsantrasyonlarının değişmesi anlamına geliyor. Birçok deniz hayvanı söz konusu minerali kemik ve kabuk oluşturmak için kullanıyor ve madde deniz yaşamınının kaynağı olan mercan resiflerinin büyük bir çoğunluğunu destekliyor.
DENİZ CANLILARI YENİ KOŞULLLARA ADAPTE OLAMAYABİLİR
Northwestern Üniversitesi Deniz Bilimleri Merkezi'nden araştırmanın başyazarı Katie Lotterhos, "Yok olan bir iklime dar bir şekilde adapte olan türler farklı koşullara uyum sağlamak zorunda kalacak. Suyun sıcaklığının ve kimyasının bugün yaygın olduğu bir iklim, gelecekte çok nadir yaşanacak veya hiç olmayacak” dedi.
Diğer taraftan, çalışmanın sonuçları, kuzey yarım kürede, Kuzey Kutbu'ndaki günümüzün yetersiz doygun ve düşük pH koşullarının, yüzyılın sonuna kadar ılıman enlemlerde daha yaygın hale geleceği ortaya koydu.
İkinci senaryo kapsamında Güney yarım kürede tüm enlemlerde mevcut ve öngörülen iklim türleri arasında neredeyse hiçbir örtüşme meydana gelmedi.
Bilim insanları, okyanuslarda yüzeye daha yakın bölgelerde yaşayan deniz canlılarının ısınan sulardan kaçmak için farklı okyanuslara taşınarak küresel ısınmaya uyum sağlamaya çalıştığını söyledi. Ancak, çalışma, gelecekte tek tip ısınma ve asitlenme nedeniyle seçeneklerinin sınırlı olabileceğini gösterdi.
HÜKÜMETLER EMİSYONLARI AZALTMAK İÇİN ACİL ÖNLEM ALMALI
Lotterhos, "Zaten birçok deniz türü, daha sıcak sulara tepki olarak menzillerini değiştirdi 'Bir bölgede bulunan tür toplulukları, önümüzdeki yıllarda hızla değişmeye devam edecek. Hükümetler okyanusların ve denizlerin geleceğini korumak için acilen emisyon politikalarında değişikliğe gitmeli. Emisyonlarda azalma olmadan, deniz yüzeyinde yeni ve yok olan iklimler 2100 yılına kadar dünya çapında yaygınlaşacak' diye konuştu.
