Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin büyükelçilerinin uzlaşı ile 1989'dan bu yana Çin'e ilk kez yaptırım uygulaması bekleniyor.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin büyükelçilerinin 4 Çinli yetkiliye ve 1 kuruluşa Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım uygulaması bekleniyor.
AB büyükelçilerinin, 22 Mart'taki AB Dışişleri Bakanları toplantısında yaptırım uygulanacak isimlerin resmi olarak onaylaması ve ardından yaptırım uygulanan isimleri kamuoyuna açıklaması planlanıyor. Yaptırımlar kapsamında söz konusu Çinli yetkililere, seyahat yasakları uygulanacak ve mal varlıkları dondurulacak. Bir AB diplomatı yaptığı açıklamada, "Ciddi insan hakları ihlalleri ve suiistimallerine karşı kısıtlayıcı önlemler alındı" dedi.
1989'DAN BU YANA İLK YAPTIRIM
AB, en büyük ikinci ticaret ortağı olan Çin'e en son 1989'da Tiananmen Meydanı'ndaki baskının ardından yaptırım kararı almıştı, yaptırım kapsamındaki silah satış ambargosu ise hâlâ devam ediyor.
Çin'e yönelik yeni yaptırımlar sembolik olarak görülse de AB'nin Çin politikasında önemli değişimler olabileceği sinyalini veriyor.
Diplomatlar ayrıca, AB'nin AB büyükelçileri tarafından onaylanan 11 isimden oluşan tam yaptırımlar listesinde Rusya, Libya, Güney Sudan ve Kuzey Kore'den yetkililerin de yer aldığını ifade etti.
“İKİ KEZ DÜŞÜNMELERİNİ İSTİYORUZ”
Çin'in AB'deki diplomatik temsilcisi Büyükelçi Zhang Ming sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Çin'in politikalarını değiştirmeyeceğini vurguladı. Ming, yaptırımların AB ile Çin'i cepheleşmeye doğru sürüklediğini ifade ederek, “Zıtlaşma değil, diyalog istiyoruz. AB tarafından iki kez düşünmesini istiyoruz. Bazıları zıtlaşmada ısrar ederse eğer halka karşı sorumluluklarımızı yerine getirmekten başka seçeneğimiz olmadığı için geri adım atmayacağız” dedi.
İHA'nın haberine göre, aktivistler ve BM uzmanları, Sincan'ın ücra batı bölgesindeki kamplarda en az 1 milyon Müslüman Uygur Türkünü gözaltında tutulduğunu belirtiyor. Çin ayrıca, Uygur Türklerine işkence, zorla çalıştırma ve kısırlaştırma yapmakla suçlanıyor.
Çin ise, Sincan'da herhangi bir insan hakları ihlalini reddediyor. Kamplarda mesleki eğitim sağladığını iddia eden Çin, aşırılıkla mücadele için kampların gerekli olduğunu öne sürüyor.
Çin, birçok kez AB büyükelçilerini Sincan'a davet etti, ancak büyükelçiler Çinli yetkililer tarafından belirlenen katı koşullar ve denetim altında kampları ziyaret etmeyi kabul etmedi.
