Koaliston sözleşmesinde "Modern Vatandaşlık Yasası" olarak adlandırılan tasarı, gerekli komisyonlardan geçtikten sonra önümüzdeki aylarda Federal Meclis’e sunulacak. Muhalefet partilerinin, Alman vatyandaşlığını ucuzlattığı yönünde değerlendirmeler yaptıkları bazı maddelere itiraz ediyor.
Olaf Scholz hükümeti, hem çifte vatandaşlığa izin veren hem de Alman vatandaşlığına geçmeyi kolaylaştıran bir reform paketi hazırladı. Çifte vatandaşlığın mücadelesini veren göçmen dernekleri ise girişimi olumlu bulmakla beraber henüz açıklığa kavuşmayan sorular olduğuna dikkat çekiyor.
Tasarıyı sert bir dille eleştiren, muhtemelen bu konuda hükümeti pazarlığa zorlayacak Hıristiyan Demokrat Birlik Partisinden (CDU), Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti seçimlerinde aday olan muhafazakar Deniz Güner ise parti içerisinde bazı siyasetçilerin çifte vatandaşlığa sıcak baktığını hatırlatıyor. Güner, Almanya’da sadece AB değil, pek çok ülke vatandaşlarına bu hak tanınırken Türkiye’den gelenlerin bu haktan yoksun olduğunu hatırlatarak, kendi partisi CDU’nun vatandaşlık konusunda kendisini değiştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşlarının 2000 yılında yürürlüğe giren vatandaşlık yasasına kadar birden fazla pasaport sahibi olmasına göz yumuluyordu. Vatandaşlık yasasında “kan bağı” koşulunun kaldırılması ile birlikte 2000 yılından sonra bu hak Türkiyelilerin elinden alındı ve yasaya uygun davranmadığı gerekçesi ile pek çok çifte vatandaş, Alman pasaportunu kaybetti.
Bugün, ABD, Kanada, Avutralya, Yeni Zelanda gibi Almanların göç ettiği ülkeler ile İran, Suriye, Irak gibi vatandaşlıktan çıkmaya izin verilmeyen ülkelerden gelen vatandaşlara bu hak tanınırken, sadece Türkiye ve bazı Latin Amerika ülke vatandaşları çifte vatandaş olamıyor.
Almanya, Avrupa’da Türklere çifte vatandaş hakkı tanımayan ender ülkelerden.
