The Guardian'da yer alan habere göre, BM Atom Radyasyonu Etkileri Komitesi Başkanı Gillian Hirth, yaptıkları araştırmalar sonucunda bulguları paylaştı. Hirth, Fukushima nükleer tesisinde 2011 yılında meydana gelen kazanın bölgede yaşayan insanların sağlığını doğrudan etkileyecek bir etkisi olmadığını söyledi.
Japonya'da 18 bin insanın hayatını kaybetmesine neden olan deprem ve tsunaminin ardından meydana gelen nükleer kazayla ilgili yapılan araştırmanın ilk aşaması 2011 ve 2015 yılları arasında yapıldı. İncelemelerde 18 yaşındaki 300 bin insanda gerçek ya da şüpheli 116 tiroid vakası tespit edildi. BM Komitesi "Yapılan incelemeler nükleer kazaya maruz kalan çocuklarda artan tiroid kanseri vakalarının radyasyonla bağlantılı olmadığını gösterdi. Vakaların artmasının nedeni daha önce uygulanmayan hassas test yönteminin uygulanmaya başlaması" dedi.
Öte yandan Greenpeace Japonya'nın nükleer felaketin 10'uncu yılına özel hazırladığı bir başka rapor, bölgede zamanında tahliye edilen ve son yıllarda yasakların kaldırıldığı bölgelerin henüz yeterince arındırılmadığı uyarısı yapıldı.
Japonya'daki nükleer felaketin ardından 160 bin insan yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmıştı. Pek çoğu 10 yıldır yaşadığı bölgeye dönmedi.
