Tahran’da gazetecilere demeç veren Hükümet Sözcüsü Rebii, “Bu durumu gerçekçi ve umut verici buluyoruz. Bu, diplomasiyi çıkmaza sokan kötü süreci düzeltmenin başlangıcı olabilir” dedi.
Rebii, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘yapıcı’ olarak nitelendirdiği Viyana’da yürütülen görüşmeler hakkında “ne iyimser ne de kötümser” olmadığını dile getirirken, 2015 nükleer anlaşmasını tekrar hayata geçirmenin doğru yolunun bu görüşmeler olduğunu söyledi.
‘ABD ANLAŞMAYA DÖNMEK İÇİN YAPTIRIMLARI KALDIRMAK ZORUNDA’
2 Nisan Cuma günü ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, PBS Newshour’da, “ABD, yeniden uyum sağlamak için (2015 nükleer anlaşması) ile tutarsız olan yaptırımları kaldırmak zorunda kalacağını biliyor” demişti.
Daha önce Press TV’ye konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade "İran İslam Cumhuriyeti’nin kati politikası; ister Trump'ın JCPOA'dan (2015 nükleer anlaşması) çekildikten sonra tekrar uygulamaya koyduğu yaptırımlar olsun, ister herhangi bir başlık altında yeniden başlattığı yaptırımlar olsun, bütün ABD yaptırımlarının kaldırılmasıdır" diye konuşmuştu.
"KADEMELİ PLANLAR DİKKATE ALINMAYACAK"
Kademeli olan hiçbir planın dikkate alınmayacağının altını çizen Hatibzade, yaptırımların kaldırılmasını doğrulamaya tabi tutacaklarını söylemişti.
İran'ın, Biden yönetiminin yaptırımları kademeli olarak kaldırma teklifini reddetmesinin yanında ABD de, ancak Tahran'ın yükümlülüklerini yerine getirmesinden sonra kendi sorumluluklarını yerine getireceğini belirtmişti.
NE OLMUŞTU?
Nükleer anlaşmanın ele alınması ve İran'a yönelik ambargonun kaldırılması için Viyana'da; Avrupa Birliği, Çin, Almanya, İngiltere, Rusya ve Fransa’dan üst düzey yetkililer ile İran temsilcilerinin 6 Nisan'da bir araya geleceği duyurulmuştu.
Ancak İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Viyana'da ABD ile toplantı yapmayacaklarını açıklamıştı.
