İspanyol seçmenler önümüzdeki pazar günü sandık başına giderek Başbakan Pedro Sanchez'in azınlıktaki sosyalist hükümetini iktidarda tutmaya ya da merkez sağdaki Partido Popular (PP) partisine yetki vermeye karar verecek.
Al Jazeera’nın haberine göre, PP’nin neredeyse tüm kamuoyu araştırmalarında, Sosyalistlerin mayıs başındaki yerel seçimlerde uğradığı ağır yenilginin ardından Sanchez tarafından erkene alınan genel seçimlerde favori konumunda olduğu belirtildi.
Ancak 350 sandalyeli İspanyol parlamentosunda çoğunluğu elde etmek için PP'nin aşırı sağcı Vox partisinin oylarına ihtiyaç duyacağı ve Vox’un bunun karşılığında iktidardan pay talep edeceği değerlendirildi.
Seçimler aynı zamanda İtalya'dan Finlandiya ve Macaristan'a kadar otoriter, milliyetçi ve aşırı sağcı hareketlerin yükselişine ve kıtanın daha sol eğilimli partilerinin bunları durdurup durduramayacağına dair Avrupa çapında devam eden anlatının bir parçasını olarak görülmekte.
İngiliz The Guardian gazetesi için kaleme aldığı yazısında İngiltere eski Başbakanı Gordon Brown da, “İspanya'daki seçimler neofaşizme karşı Avrupa çapında verilen mücadelede kilit önem taşıyor” ifadelerine yer verdi.
Sağcıların kültür mücadelesine verdiği önemin kamunun dikkatini uygulamayı amaçladıkları neoliberal ekonomi programlarından uzaklaştırmak olduğunu yazan Brown, Başbakan Sanchez’i destekleyerek onun ilerici değerlerin savunulmasında ön saflarda yer aldığını ve daha iyi istihdam ve yoksullukla mücadeleye yönelik ekonomik gündemini sağcıların boğma girişimleriyle mücadele ettiğini ifade etti.
Brown yazısında, sağın iktidara gelmesi halinde kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, özel sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve 2024 yılına kadar yürürlükte kalacak olan servet vergisinin kaldırılması gibi neoliberal ekonomi politikalarını uygulayacağı uyarısında bulundu.
