”İsrail Hükûmetine Savaşı Sonlandırma ve Rehinelerin Geri Dönüşünü Sağlama Çağrısı” başlıklı dilekçede, ”İsrail hükûmetini Gazze’deki savaşı gecikmeksizin sona erdirmeye ve rehinelerin derhal geri dönmesini sağlamaya çağırıyoruz” denildi ve bu iki hususun da ”İsrail’in çıkarlarıyla örtüşen ahlaki zorunluluklar” olduğu vurgulandı.
”İsrail’in kendini savunma hakkı başlangıç amacı tükendi”
İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu belirten imzacı akademisyenler, ”bu başlangıç amacının, kısmen hükümetin savaşın ötesinde stratejik ya da siyasi bir vizyon belirlemekten kasıtlı olarak kaçınması, bunun yerine üst düzey askeri yetkililere göre bile sadece ulaşılamaz değil, aynı zamanda rehinelerin ölümüyle sonuçlanması muhtemel olan tanımlanmamış bir ’tam zafer’ hedeflemesi sebebiyle tükendiğini” belirtti.
”Liderliğin siyasi olarak hayatta kalmasını amaçlayan savaş”
Dilekçede meşru müdafaa hakkının ”gerçekçi bir sonu olmayan ya da liderliğin siyasi olarak hayatta kalmasını amaçlayan bir savaş yürütme hakkı vermediği” ifade edildi.
İmzacılar, ”Gazze’deki sivillerin büyük zarar görmesine, açlığa ve altyapının eşi benzeri görülmemiş bir şekilde tahrip olmasına” neden olmanın yanı sır savaşın uzamasının İsrail’de ve Batı Şeria’da çok sayıda İsraillinin hayatını kaybetmesine, ”yüz binlerce şahsın zihinsel olarak zarar görmesine, muazzam ekonomik hasara ve hukukun üstünlüğünün ciddi şekilde bozulmasına” yol açtığını vurguladı.
