75 yaşındaki La Russa, neo-faşist İtalyan Sosyal Hareketi’nin (MSI) gençlik kollarında görev aldıktan sonra hareketin devamı olan Ulusal İttifak’ın liderliğini yapmıştı.
La Russa, 2012’de Giorgia Meloni ile birlikte İtalya’nın Kardeşleri’nin kurucuları arasında yer aldı.
Faşist diktatör Benito Mussolini ile aynı ismi taşıyan, faşist rejimin sembollerinin yasaklanmasına karşı çıkan La Russa, dört yıl önceki bir röportajda evindeki Mussolini heykelciklerini ve faşizm hatıralarını da gururla kameralara göstermişti.
İtalya’da senato başkanlığı, cumhurbaşkanlığından sonra ikinci en önemli kurumsal rol konumunda.
Auschwitz’ten Senato’ya
Senato başkanlığına La Russa’nın seçildiğini anons etme görevi, Yahudi Soykırımı'nda ailesini kaybeden Senatör Liliana Segre’ye düştü.
Senato’nun en yaşlı üyesi olduğu için bugünkü geçiş oturumuna başkanlık eden Segre, açılış konuşmasında faşizm döneminde yaşadıklarını hatırlattı.
Çocukken Auschwitz Toplama Kampı'na gönderilen, babası ve babasının ailesini Yahudi Soykırımı'nda kaybeden 92 yaşındaki Liliana Segre şöyle konuştu:
"Bugün, kaderin bana biçtiği rol beni özellikle duygulandırıyor. Faşist diktatörlüğü başlatan Roma Yürüyüşü’nün 100. yıldönümü olan bu Ekim ayında, Cumhuriyet Senatosu’nun, bu demokrasi mabedinin başkanlığını geçici olarak üstlenmek bana düşüyor".
Bu tesadüfün kendisi için büyük bir sembolik değeri olduğunu vurgulayan Segre, faşist rejimin 1938’de çıkardığı ırkçı yasalar gereği okuldan ayrılmak zorunda kaldığını hatırlattı ve şöyle devam etti:
"Benim zamanımda okullar Ekim ayında açılıyordu ve 1938'de böyle bir günde, çaresiz ve şaşkın bir halde, ırkçı yasalar tarafından ilkokuldaki sırasını bırakmaya zorlanan o küçük kızı hatırlamak başımı döndürüyor. Ve o kız bugün garip bir kaderle kendisini Senato'nun en prestijli sırasında buluyor".
25 Eylül seçimlerini kazanan sağ ittifakın lideri İtalya’nın Kardeşleri Partisi'nin anayasayı değiştirerek başkanlık sistemine geçme vaadini de isim vermeden eleştiren Segre, "Anayasa bir kağıt parçası değil, özgürlük uğruna hayatlarını yitiren 100 bin kişinin mirasıdır" dedi.
Berlusconi azledildiği Senato’ya döndü
Yeni parlamentoda bugün gözler La Russa ve Segre’nin yanı sıra eski Başbakan Silvio Berlusconi’nin de üzerindeydi. Berlusconi, vergi kaçakçılığından hüküm giymesi nedeniyle 2013’te azledildiği Senato’ya dokuz yıl sonra geri döndü.
Seçimleri kazanan sağ ittifakın küçük ortaklarından olan Berlusconi’nin Haydi İtalya partisinin yeni hükümette rol alması bekleniyor.
Ancak ilk gün ortaya çıkan tablo, ittifak ortakları arasında tam bir görüş birliği olmadığını gösterdi.
İtalya basınına göre Berlusconi ile yeni başbakan olması beklenen İtalya’nın Kardeşleri lideri Giorgia Meloni arasında bakanlıkların paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar yaşanıyor.
Senato Başkanı seçimi öncesi de ittifak ortakları arasındaki bu çekişme kameralara yansıdı. Ignazio La Russa ile tartışan Berlusconi’nin elini masaya vurarak küfürlü bir ifadeyle tepki göstermesi günün en çok konuşulan unsurları arasında yer aldı.
İtalya basınına göre Berlusconi’nin partisi, Senato’daki oylamada La Russa’ya oy vermedi. Ancak La Russa, 206 sandalyeli Senato’da, muhtemelen muhalefetten de destek alarak 116 oyla başkan seçildi.
Temsilciler Meclisi’ndeki başkan seçiminde ise ilk oylamada sonuç elde edilemedi.
Yeni parlamentonun ilk gününde, seçim galibi sağ ittifakın bölünmüş görüntü sergilemesi hükümet kurma görüşmelerinin zorlu geçebileceği izlenimi doğurdu.
Kadın parlamenter oranı azaldı
Parlamentonun her iki kanadının başkanlarının seçilmesinin ardından grup başkanlarının belirlenmesi ve ardından hükümet kurma görüşmelerinin resmi olarak başlaması bekleniyor.
Seçimlerde yüzde 26 oyla en büyük parti olarak çıkan aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi'nin lideri Giorgia Meloni’nin, hükümeti kurmakla görevlendirilmesi öngörülüyor.
Meloni, hükümet kurma çalışmalarının 24 Ekim itibariyle sonuçlandırılmış olmasını umuyor. Giorgia Meloni hükümeti kurabilirse İtalya'nın ilk kadın başbakanı olacak.
Öte yandan yeni parlamentoda kadın temsilci oranı bir öncekine kıyasla daha düşük. Görevi biten parlamentonun yüzde 35’i kadınlardan oluşurken yeni parlamentoda bu oran yüzde 31’e indi.
