Orban, "Dünyayı radikal değişimler bekliyor. Liberal dünya düzeni sona erdi ve yalnızca güçlü yanlarından en iyi şekilde yararlanabilen ülkeler bu değişimden fayda sağlayacak. Boyun eğen, hizaya gelen ve kendi değerlerini gösteremeyen ülkeler ise kısa sürede önemini yitirecek" şeklinde konuştu.
Ayrıca Orban, Macaristan'ın 'doğu ülkelerinin en batısı ve batı ülkelerinin en doğusu' olarak, dünyanın tüm ekonomik güç merkezleriyle bağlantı kurmasını istedi ve "Biz başkalarının çizdiği yolu takip etmek değil, kendi tarihimizden, ekonomik yapımızdan ve kültürümüzden yararlanmak istiyoruz" diye ekledi.
Daha önce Orban, Batı medeniyetinin beş yüz yıllık hakimiyet döneminin sona erdiğini ve tüm dünyayı Batılılaştırma stratejisinin başarısız olduğunu vurgulamış, ayrıca, dünya ekonomisinin merkezinin Doğu'ya kaydığını ve önümüzdeki yüzyılın Avrasya yüzyılı olacağını belirtmişti.
Orban, Batı'nın yaptırımları da içeren intihar politikalarının bir sonucu olarak dünya ekonomisinin Batı ve Doğu bloklarına bölünme riski taşıdığını ifade ederek Macaristan'ın her iki blokla da yakın ekonomik bağlarını sürdürmekle birlikte, bunlardan birine ait olmak istemediğini belirtmişti.
Orban Macaristan'ın, Batı'nın azalan rekabet gücü bağlamında, doğrudan doğu yöntemlerini ödünç almadan, ancak kendisini bloklara kilitlemeden kendi ekonomik modelini bulmayı hedeflediğini dile getirmişti.
Macaristan Dışişleri ve Dış Ekonomik İlişkiler Bakanı Peter Szijjarto, Budapeşte'nin yeni bir soğuk savaş ve Doğu ile Batı arasında bir 'demir perde' fikrini desteklemediğini, Avrupa'nın mevcut jeopolitik durumda ekonomik çöküşten kaçınmak için Asya ile işbirliğini geliştirmesi gerektiğine inandığını ifade ederek, dünyadaki büyük ekonomik değişimlerin motorunun Doğu ülkeleri olduğunu da vurgulamıştı.
