ABD'ye ait binlerce askeri e-postanın bir 'harf hatası' sebebiyle yıllarca Mali'nin alanını yöneten şirkete yönlendirildiği ve bu sebeple aralarında diplomatik belgelerin, vergi beyannamelerinin, parolaların ve üst düzey askeri yetkililerin seyahat bilgilerinin de olduğu hassas bilgi ve belgelerin sızdığı iddia edildi.
Buna göre, yanlış adrese yönlendirilen belgeler arasında Türkiye'nin 'acil' koduyla gönderdiği diplomatik bir mektup da yer alıyor.
The Financial Times'ın haberine göre, on yılı aşkın bir süredir tekrar tekrar dile getirilen uyarılara rağmen, ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon) atılan bazı e-postalar, ABD'ye ait askeri e-postaları imleyen ".mil" adresi yerine Mali'ye ait ".ml" uzantılı adreslere gönderildi. Bu durum ise binlerce gizli belgenin yanlış adreslere iletilmesine sebep oldu.
'OCAK AYINDAN BU YANA 117 BİN E-POSTA GELDİ'
Sorun, ilk olarak bundan on yıldan uzun zaman önce Mali'nin alan adını yönetmek üzere anlaşması olan Hollandalı internet girişimcisi Johannes Zuurbier tarafından tespit edildi.
Ocaktan bu yana ABD'yi durumun ciddiyeti konusunda ikna etmek için yanlış yönlendirilen e-postaları toplayan Amsterdam merkezli Mali Dili şirketinin yöneticisi Zuurbier, yaklaşık 117 bin yanlış yönlendirilmiş e-posta aldığını, bunlardan yalnızca bininin çarşamba geldiğini kaydetti. Zuurbier, temmuz ayının ilk günlerinde ABD'ye yazdığı mektupta, "Bu, büyük bir risk ve ABD'nin rakiplerince kötüye kullanılabilir" ifadelerini kullandı.
ÜSLERİN HARİTALARI, PERSONEL LİSTELERİ, SEYAHAT PLANLARI...
Mali'nin ".ml" uzantısının kontrolünün pazartesiden itibaren Rusya ile yakın ittifak içinde olan Mali hükümetine geçeceğini yazan The Financial Times, Zuurbier'in hükümetle imzaladığı 10 yıllık sözleşmesi sona erdiğinde Malili yetkililerin tüm yanlış yönlendirilmiş e-postalara erişimi olacağını aktardı. Mali hükümeti konuyla ilgili açıklama yapmazken, Zuurbier pek çok kez ABD'li yetkililerle iletişime geçmeye çalıştığını, bu kişilerin arasında Beyaz Saray yetkililerinin de olduğunu kaydetti.
Gazetenin haberine göre, yanlışlıkla gelen maillerin çoğu 'spam'di (gereksiz) ve hiçbiri 'gizli' olarak sınıflandırılmamıştı, fakat bazı maillerde görev başındaki ABD'li yetkililer, askerler ve aileleri hakkında hassas bilgiler vardı. Söz konusu hassas bilgi ve belgelerin arasında röntgen sonuçları ve tıbbi bilgiler, kimlik bilgileri, gemilerdeki mürettebat bilgisi, üslerdeki personel listeleri, tesislerin haritaları, üslerin fotoğrafları, deniz teftiş raporları, kontratlar, personel hakkında bulunulan suç duyuruları, zorbalık iddiasıyla başlatılan iç soruşturmalar, resmi seyahat planları, rezervasyonlar, vergi ve diğer mali kayıtlar vardı.
'SÖZ KONUSU BİR HÜKÜMETSE DURUM DEĞİŞİR'
Harf hatası sebebiyle yanlış yönlendirilen bir e-postada, ABD Genelkurmay Başkanı James McConville ve beraberindeki heyetin mayıs ayında Endonezya'ya yapacakları ziyaretin seyahat planları, oda numaralarının tam listesi ve McConville'in Grand Hyatt Jakarta'daki oda anahtarının toplanmasıyla ilgili ayrıntılar yer alıyordu.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan ABD'li emekli amiral Mike Rogers, "Eğer bu şekilde sürekli erişiminiz olursa, gizli olmayan bilgiden bile istihbarat üretebilirsiniz. Bu sık görülmeyen bir durum değil" ifadelerini kullandı. Rogers, Mali'nin alan yöneticisi Zuurbier'e işaret ederek, "Başarısız da olsa endişesini dile getirmeye çalışan bir alan yöneticisiyle uğraşmak bir şeydir. Fakat söz konusu olan bunu kullanabilecekleri bir avantaj olarak gören yabancı bir hükümetse durum değişir" yorumunda bulundu.
TÜRKİYE'NİN ACİL KODLU MEKTUBU DA MALİ'YE GÖNDERİLDİ
Habere göre, Deniz kuvvetlerinde görevli bir FBI ajanı, askeri bir e-posta hesabına altı mesaj yönlendirmeye çalışırken mesajları yanlışlıkla Mali uzantılı adrese gönderdi.
Bu mesajlardan birinde ise Türkiye'den ABD'ye 'acil' olarak gönderilen bir diplomatik mektup da vardı.
Mektup, ABD Dışişleri Bakanlığı'na gönderilmişti ve PKK'nin ABD'deki olası operasyonlarını konu alıyordu.
Aynı kişi, ayrıca "Sadece resmi kullanım içindir” ibaresiyle ABD’de terörizme ilişkin kaleme alınan bir dizi brifingi ve “Kamuoyu veya yabancı hükümetlerle paylaşılmaz” başlıklı bir uluslararası terörle mücadele değerlendirmesini de yanlış yönlendirdi. Söz konusu belgelerin arasında, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun ABD’de casusluk yapmak için İranlı öğrencileri ve bir Telegram hesabını kullanma çabalarıyla ilgili iddiaların bulunduğu bir brifing de yer alıyordu.
