Ekonomik krizin pençesindeki Sri Lanka'nın temerrüde düştüğü bildirildi.
Sri Lanka Maliye Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, yeni bir kredi yapılandırma programı oluşturulana kadar dış borç ödemelerinin askıya alındığı belirtildi.
Açıklamada, Sri Lanka'nın bağımsızlığını kazandığı 1948'den bu yana "kusursuz" bir dış borç siciline sahip olduğu ancak COVID-19 salgını ve Ukrayna'daki savaş başta olmak üzere siyasi gelişmelerin mali durumu olumsuz etkilediği kaydedildi.
Söz konusu gelişmelerin, Sri Lanka'nın dış borçlarını normal şekilde ödenmesini imkansız hale getirdiği belirtilen açıklamada, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile görüşmelere mümkün olduğu kadar hız verileceği bildirildi.
Hükümet, ekonomik krizin aşılması için IMF'nin yanı sıra Hindistan ve Çin’den destek arayışını sürdürüyor.
Yakıt, gıda ve ilaç kıtlığının yaşandığı ülkede döviz rezervleri azalırken, hükümetin ekonomi politikaları protesto ediliyor.
Sri Lanka'da hükümet karşıtı gösteriler
Ülkedeki ekonomik krizi protesto eden göstericiler, elektrik kesintilerinin 13 saati bulmasının ardından 31 Mart'ta Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa'nın konutunun yakınlarında toplanmaya başlamıştı.
"Diktatör Gota" şeklinde slogan atarak Rajapaksa'yı istifaya davet eden göstericilere, polis biber gazıyla müdahale etmişti.
Göstericiler ve polis arasında çıkan arbedede, 24 polis memuru ve çok sayıda sivil yaralanmış, 54 kişi gözaltına alınmıştı.
Hükümet karşıtı protestoların önüne geçmek için önce başkent Kolombo'da, daha sonra Batı eyaletinde sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı.
Gösterileri "terör eylemi" olarak nitelendiren ve yaşananlardan "aşırılıkçı güçleri" sorumlu tutan Rajapaksa, 1 Nisan'da olağanüstü hal ilan etmişti.
Ülkede olası gösterilerin önüne geçmek için sosyal medya platformları engellenmişti.
Birleşmiş Milletler (BM), ekonomik krizin hükümet karşıtı protestolara yol açtığı ülkede, hükümetin, olağanüstü hal yetkilerini protestoları bastırmak için kullanmaması gerektiği uyarısında bulunmuştu.
