AK Parti iktidarı, 2003-04 eğitim-öğretim yılından itibaren devlet okullarındaki öğrencilere ders kitaplarını ücretsiz dağıtıyordu. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği" ile öğrencilere ders kitaplarının satışının önü açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları ise bu iddiayı reddederek bir değişiklik olmayacağını ifade etti.
Eski yönetmelikte, “okutulmak üzere bildirilen ilköğretim ve ortaöğretim ders kitapları ile uygun bulunan eğitim araçlarını satın alır, ücretsiz olarak dağıtılır” ifadeleri bulunuyordu. Ancak yeni yönetmelikte, “Ücretsiz olarak dağıtılır” ibaresi yer almadı. Böylece, ders kitaplarının ücretli olarak dağıtılmasının önü açıldı. Bakanlık kaynakları ise “ücretsiz kitap dağıtımı tasarrufunun devam edeceğini, bu konuda değişiklik yapılmayacağını” belirtti.
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine göre, Yeni yönetmelikte, ders kitaplarının nitelikleri arasında gösterilen “Temel insan hak ve özgürlüklerini destekleyen ve her türlü ayrımcılığı reddeden bir yaklaşım sunar” ve “Reklam niteliğinde ögeler içermez” ifadeleri de yer almadı. Tepki çeken değişiklikleri değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, değişikliğin “çokça soru işareti doğuracağını” belirtti. Akıllarda ilk beliren sorunun “Ders kitapları artık ücretsiz dağıtılmayacak mı” sorusu olduğunu kaydeden Özbay, “Bu kabul edilemez. Eğitimin ve eğitimle ilgili materyal ihtiyaçlarının devlet tarafından tüm öğrencilere eşit ve bedelsiz sağlanması anayasal bir zorunluluk” ifadelerini kullandı.
Yönetmelikte “çok vahim değişiklikler” olduğunu söyleyen Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Temel insan hak ve özgürlüklerini destekleyen ve her türlü ayrımcılığı reddeden bir yaklaşım sunar kuralının kaldırılması, bizlere zaten Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından gericileştirilen eğitimin daha mezhepçi, ayrımcı hale geleceğini düşündürüyor. Bu bir kindar nesil yetiştirme altyapı hazırlığı olabilir” ifadelerini kullandı. Reklam konusundaki değişikliğe de işaret eden Özbay, “MEB’in, vakıf adı altında protokol imzalayarak eğitime dahil ettiği tarikatlara artık ders kitaplarını da açacağını düşünüyoruz. Sendika olarak gerekli hukuki incelememizi tamamladıktan sonra konuyu yargıya taşıyacağız” diye konuştu.
Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği’nde, ders kitabı hazırlayan yayınevi personelinin, devlete ilişkin suçlar ile terorizmin finansmanı ve cinsel dokunulmazlık gibi suçlarda ceza almaması ve hakkında kovuşturma olmaması gerektiği düzenlendi. Personelin, ayrıca, “terör örgütlerine ya da Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, iltisakı veya irtibatı olmaması şartının aranacağı” kaydedildi. Ancak Anayasa Mahkemesi (AYM), bazı yasalara ilişkin başvurularda MGK’nin kararlarının tavsiye kararı niteliğinde olduğunu vurgulamış ve yasalardaki MGK ibaresini çıkarmıştı. AYM’nin iptal kararlarına karşın aynı düzenlemenin bu kez ders kitaplarına ilişkin yönetmeliğe eklenmesi dikkat çekti.
Atatürk'süz tutum sürüyor
Öte yandan, ders kitaplarına ilişkin 2009’da yayınlanan yönetmelikte, ders kitaplarının nitelikleri arasında “Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı yurttaşlar yetiştirmek hükmüne uygun olarak hazırlanır” ifadesi yer alıyordu ancak bu düzenleme 2012’deki yönetmelikte yer almamıştı. MEB, bu noktadaki tutumunu sürdürerek bu ifadeleri yeni yönetmeliğe de koymadı.