Japonya’da okul, yaşamda önemli bir basamak olarak görülüyor. Belki de bu yüzden dünyanın geri kalanında ortalama 180 gün olan okul günü sayısı Japonya’da 210 gün. Japon eğitim sistemi ile diğer ülkelerdekiler arasında pek çok benzerlik olmasına rağmen, bu sistemi dünyanın en etkili eğitim sistemlerinden biri yapan birçok farklılıktan söz etmek mümkün.
Biz Biacaip olarak Japon eğitim sistemini dünyanın geri kalanından ayıran şeyin ne olduğunu araştırdık ve bunları sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Ayrıca yazının sonunda sizin için küçük bir bonus hazırladık, göz atmayı unutmayın. İşte Japon çocuklarını hayatta başarılı olmaya hazırlayan Japon eğitim sisteminin öne çıkan özellikleri.
Uyumak, özveri ve bağlılık göstergesi olarak görülür.
Japonya’da ders sırasında uykuya dalmak sık görülen bir durum olabilir, çünkü okulların gerçekten zorlu bir programı vardır. Sınıfta uyumanın saygısızlık veya tembellik işareti olarak görülebileceği diğer ülkelerin aksine, Japonya’da bu bir özveri işareti olarak görülüyor.
Japon çocuklar dördüncü sınıfa gelene kadar sınava girmezler.
Tuhaf görünebilir, ancak Japon okulları görgü kurallarını bilginin önüne koyar. Okulların ilk 3 yılda hedefleri, çocuklarının karakterlerini geliştirmek ve onlara iyi davranışlar aşılamaktır, bilgilerini sınamak değil. Çocuklar bu üç yılda cömert, paylaşımcı, empatik ve şefkatli olmayı öğrenirler. Ayrıca başkalarına saygı duymaları ve doğa ve hayvanlarla nazik bir bağ geliştirmeleri de öğretilir.
Çocuklar okulu kendileri temizler.
Dünyanın geri kalanındaki okullar, okulu düzenli ve temiz tutmak için hizmetli ve hatta veli çalıştırırken, Japonya’da durum böyle değil. Orada sınıfların, yemekhanelerin ve hatta tuvaletlerin temizliğinden öğrenciler sorumludur.
Japon eğitim sistemi, birlikte temizliğin öğrencilere birbirlerine yardım etmeyi ve takım halinde çalışmayı öğrettiğine inanır. Ve zamanlarını masaları silerek, yerleri süpürerek ve paspaslayarak harcayarak, öğrenciler kendi çalışmalarına ve başkalarının çalışmalarına saygı duymayı öğrenirler.
Öğrenciler sınıfta öğretmenleriyle birlikte yemek yer.
Diğer ülkelerde, bir öğretmenin öğrencileriyle birlikte yemek yediğini görmek söz konusu olmayabilir, ancak Japonya’da bu norm, olumlu bir öğrenci-öğretmen bağı kurmada yardımcı olarak kabul edilir. Yemek yerken, bir aile ortamı oluşturmaya yardımcı olabilecek gerçekten faydalı sohbetler yapılabilir.
Ayrıca Japon eğitim sistemi öğrencilerin sağlıklı ve dengeli beslenmesini sağlar. Bu nedenle, devlet ilkokullarında ve ortaokullarda öğle yemeği, sağlık profesyonelleri ve kalifiye şefler tarafından geliştirilen standart bir menüye göre pişirilir.
Okul sonrası atölye çalışmalarına katılırlar.
Japonya’da okul sonrası atölye çalışmaları veya hazırlık okulları çok popülerdir. Burada öğrenciler 6 saatlik okul günlerinin dışında yeni şeyler öğrenebilirler. Dersler akşamları düzenlenir ve çoğu Japon öğrenci iyi bir ortaokula girebilmek için derslere katılır. Ve dünyadaki birçok öğrencinin aksine, Japonlar hafta sonları ve tatillerde bile eğitim görürler.
Japon öğrenciler, diğer derslerin yanı sıra şiir ve Japon hat sanatı öğrenirler.
Shodo olarak da adlandırılan Japon kaligrafisi, insanların anlamlı ve yaratıcı bir şekilde anlamlı kanji karakterleri (Japon yazı sisteminde kullanılan Çince karakterler) yazdığı bir sanat biçimidir.
Haiku ise, okuyuculara derin duyguları iletmek için basit ifadelerin kullanıldığı bir şiir biçimidir. Bu şiir biçiminin entelektüel, terapötik ve estetik etkileri olduğu kabul edilir. Bu sınıfların her ikisi de çocuklara asırlık geleneklerine saygı duymayı ve kültürlerini takdir etmeyi öğretir.
Hemen hemen her öğrenci okul üniforması giymek zorundadır.
Japonya’daki hemen hemen her ortaokuldaki tek tip politika, engelleri kaldırmayı ve öğrenciler arasında bir topluluk, aile ve birliktelik duygusunun geliştirilmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Kıyafet kuralları, öğrencilerin dikkatinin öğrenmeye ve büyümeye yönlendirilmesine olanak tanır ve ayrıca çocukları giyim dışındaki yöntemlerle kendilerini ifade etmeye teşvik eder.
Japon okulları İsimsiz Boyalar kullanır.
İsimsiz Boyalar, tanıdık renk adlarını yalnızca ana renklerin görsel tasvirleriyle değiştirir: macenta, sarı ve camgöbeği. Farklı tonlarda turuncu, yeşil veya mavi renkler elde etmek için görsel etiketleme sistemi aynı zamanda farklı bir rengi gösteren orantıya da dayanır.
Boya üzerindeki denklemler, çocukların renk teorisinin bazı temel kavramlarını anlamalarına yardımcı olur ve onlara eğlenceli bir şekilde yeni renkleri nasıl birleştirip yaratacaklarını öğretir.
