TV100'de yayınlanan Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum'un konuğu olan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer koronavirüs salgını döneminde okulları nasıl açık tutmayı başardıklarını anlattı.
Bakan Özer'in açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde;
Bir buçuk yıllık aradan sonra tüm kademelerde eğitime yüz yüze devam etmek bizim en büyük başarımızdır.
1 milyon öğretmenimiz ve 18 milyon öğrencimizin oluşturduğu eğitim ölçeğinin büyüklüğü dikkate alındığında bu salgın sürecinde okulları açık tutma başarımızın büyüklüğü de anlaşılacaktır.
Okullar, dört duvardan ibaret öğrenme ortamları değildir.
Okullar, toplumdaki eşitsizliklerin dengelendiği yegâne yerlerdir. Bu bakımdan salgın sürecinde okullarımızı açık tutmak, eğitimi yüz yüze devam ettirmek bizim en önemli başarı hikâyemizdir.
Bu süreçte iki sorumluluğumuz vardı: Birincisi, okulların açık kalmasıydı çünkü bu, bir millî güvenlik meselesiydi. İkincisi, çocuklarımızın uzaktan eğitimdeki öğrenme kayıplarını telafi etmekti. Öğrenme kayıplarını telafi etmek için Bakanlık olarak ilk defa "kazanım değerlendirme testi" yaptık ve destekleme yetiştirme kurslarıyla sürekli biçimde öğrencilerimizin yanlarında olduk.
Öğrenme kayıpları yalnız ders kazanımlarıyla sınırlı değil elbette... Çocuklarımızın fiziksel aktivitelere, kültür ve sanat etkinliklerine katılması da çok önemliydi ve uzaktan eğitim sürecinde bunlar da çok büyük kayıplardı.
Uzaktan eğitimde öğrencilerin dijital bağımlılıkları arttı. Tüm gücümüz ve çabamızla mümkün olduğunca bu noktalara eğilmemiz gerekiyordu ve bunları hassasiyetle hayata geçirdik.
OKULLAŞMA ORANI
Son 19-20 yıl içindeki en büyük başarımız diğer eğitim kademelerindeki okullaşma oranlarını OECD ortalamalarına getirdik. 2000’li yıllarda ortaöğretimdeki okullaşma %40, şu anda ise %90 seviyelerinde.