İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4848 %0.01
36,6914 %0.27
3.493.600 %2.056
3.065,56 0,40
Ara
MUHALIF GAZETECILIK EKONOMİ Hakan Kara: Talep zayıflıyor, enflasyon dinamikleri bir alt platoya inebilir

Hakan Kara: Talep zayıflıyor, enflasyon dinamikleri bir alt platoya inebilir

Enflasyonu olumsuz etkileyen faktörlerin tersine döndüğünü ifade eden TCMB eski başekonomisti Hakan Kara, ”Talep zayıflıyor, enflasyon dinamikleri bir alt platoya inebilir. Kurda TCMB’nin elini rahatlatacaktır. İlave bir reel değerlemeye fazla ihtiyaç olmayacaktır” dedi.

TCMB eski başekonomisti Hakan Kara, ekonomi gündemine ilişkin CNBC-e’ye açıklamalarda bulundu.

2018 yılından beri şirketlerin döviz pozisyonunu ele aldığı makalesini değerlendiren Kara şunları kaydetti:

”Kamu sektörüne muazzam bir döviz riski yüklenmişti, şimdi tersine döndü. Reel sektör risk yönetimini başarmalı. Yurt dışı tahvil ihraçları olsun, KMM olsun, açık devam edebilir. 2018 yılında şirketlere uygulanan döviz düzenlemesinin oldukça etkili olduğu görüldü. Regülasyondan etkilenen şirketlerin döviz borcu azalıyor. Döviz borcu alabilmek için şirketler ihracatı artırdı, cari açık azaldı. 2018’de şirketlere yapılan mikro düzenleme kapsamı genişletilebilir.

”Şirketlerin döviz açığı artabilir”

TCMB görüşlerini temsil etmeyen kişisel bir makale yazıldı. Şirketlerin döviz açığını ele alan ilk düzenleme oldu. Bir sonraki politika tasarımında bu makale dikkate alınacaktır. Şirketlerin döviz açığı artabilir.”

2008-09 krizinden sonra Fed’in niceliksel genişlemesi ile şirketler kesiminin epey borçlandığını belirten Kara, ”Fed faizi düştüğünde dışarıdan dolar veya euro cinsi tahvil ihraç maliyetleri azalıyor. IMF çalışmasına göre, Fed faiz indirdiği dönemde şirketlerin tahvil ihracında belirgin bir artış var. Tahvil ihracındaki artışla kırılganlık oluşturmamak için makro ihtiyati tedbirler yerli yerinde oturtulmalı” dedi. 

Yurt dışı tahvil ihracı 20 milyar doları aşmasına ilişkin konuşan Kara, ”TL borçlanma oldukça pahalı hale geldi. Döviz cinsinden borçlanmak daha düşük maliyetli hale geldi. Kısa vadede TL borçlanmak çok daha maliyetli. Şirketler döviz cinsi borçlanma tarafına gittiler. TCMB bankalar üzerinden buna limit koydu. Tahvil ihracında yurt dışı borçlanmada bir limit yok. Önümüzdeki dönemde faiz oranlarının düştüğünü düşünürsek yurt dışı tahvil ihraçları artmaya devam edecek” dedi.

”Reel kurun değerlenme hızı devam etmeyecek”

Reel kurda değerlenme görülüp görülmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Kara, şunları söyledi:

”Yılın ilk 8 ayındaki reel kurun değerlenme hızı devam etmeyecek. Reel kurun geldiği düzey ihracatçıyı zorlamaya başladı. Merkez Bankası bunu dikkate alacaktır. Enflasyonu olumsuz etkileyen faktörler tersine dönüyor. Küresel taraf yardım ediyor, enerji fiyatları düştü, talep de zayıflıyor. Enflasyon dinamikleri bir alt platoya inebilir. Bu da kur konusunda TCMB’nin elini rahatlatacaktır. İlave bir reel değerlemeye fazla ihtiyaç olmayacaktır.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *