Murat Bayar: Muhalif (Özel Haber)
Dünyada binlerce kripto var. Ve süreç içerisinde bunların önemli bir kısmı, ki bazı uzmanlara göre, yüzde 90’ı sistem dışı kalacak. Bugün gördüğümüz kripto paraların büyük çoğunluğu elenirken, elenen kripto para yatırımcısının durumu ne olacak?
Bir de, Pi ve Bee gibi henüz borsaya açılmayan, talep toplayan popüler kripto para adayları var. Bu adayların, KYC (Know Your Customer/ müşteri tanı) gibi kimlik tespitini yapmadan, cüzdan aşamasına geçtiğini görebiliyoruz. Hatta, sistemi bilgisayarınıza indirmeniz karşılığında size daha fazla pay öneren yapılar da var. Borsaya açılmayan kripto para yatırımcısı neye dikkat etmeli? Bir de bu kripto paraların alım satımına aracılık eden platformların meselesi var. Bu platformlardan Thodex, skandalı var.
Medyada 2 milyar dolarlık cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılığı olarak anılan haberlerdeki söz konusu para, çoğu uzmana göre, 450 milyon doların altında. Söz konusu kurumun sitesi önce bakım altında olduğunu açıklamış, sonra dünyanın büyük fonlarıyla ortaklık yapıyoruz ve devir işlemleri sürüyor, diye zaman kazanmaya çalışmışsa da, suç duyuruları artınca olayın büyüklüğü ortaya çıkmıştı.
Skandalla, Türkiye’de artık 6 milyon civarında kripto para yatırımcısının olduğu ortaya çıkmıştı.
Her an risk altındaki, kripto para yatırımcısının durumu bilinç ve inceleme gerektirirken, devletin de, bu konuda düzenlemeye gitmesi gerekiyor.
Kripto Para Uzmanı Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmail Hakkı Polat, kripto paraya yatırım yaparken temel anlamda, projenin günlük hayatta neyi çözdüğüne, yasal durumunun, ekibinin, kim olduğuna bakılmasını öneriyor: “Sözgelimi Bitcoin’den, Ethereum’dan, göreli üstünlüğü ve zayıflığına bakarsınız.
Hem de biraz daha ileriye adaptasyonunda nasıl yer teşkil edeceğine bakarsınız.”
Polat, kripto para yatırımının zor, olduğunu belirterek, “Bilmeyenlerin, bu alanın riskli deneysel ve spekülatif olduğunun bilincinde, kripto para yatırımına girmeleri lazım.
Kontrolsüzce riske girdikten sonra, devleti aramak anlamsızdır” sözleriyle, kripto para okuryazarı değilseniz, kripto paraya yatırımdan da uzak kalınmasını öneriyor.
İsmail Hakkı Polat, Muhalif okurları için kripto para yatırımcısı olmanın kriterlerini, şöyle belirliyor.
KRİPTO PARA YATIRIMCISI OLMANIN KRİTERLERİ:
Kripto paraya yatırımın ilk kriteri; teknolojik okuryazarlık ve güvenlik okuryazarlığından geçiyor.
Bazı coinler, “Sen bu networkün işlemcisine katıl, sana buradan pay vereyim”, diyor. Yani, sistemi bilgisayarına indirmen karşılığında, sana daha fazla kazanmayı taahhüt ettiğine işaret eden Polat, “Sistemin, o kişisel verileri alıp almayacağını nereden biliyorsunuz?” diye soruyor!
Peki, sistemi bilgisayarınıza indirdiniz. Başınıza ne gelebilir ki, diye düşünüyorsanız, yanıt her şey.
BEYNİNİZİ KİRAYA VERİYORSUNUZ!
Sadece kimlik bilgilerinizi de değil, fotoğraflarınızı, cep telefonunuzdaki tüm bilgi ve datalarla, bilgisayarınızdaki tüm arşivi de veriyorsunuz, yetmiyor; bir de kameraları da açıp sizi izleyebiliyorlar.
Polat, “Beyninizi kiraya veriyorsunuz!” diyor.
DEVLET DENETİMİ
Kripto parada devlet denetimi gerektiğini kaydeden, Polat, devlet denetiminin de bir yere kadar işe yarayabileceğinin altını çiziyor.
Türkiye’de an itibariyle 6 milyon kripto para yatırımcısı var.
2020 yılında bu sayı 1 milyonun altındaydı. Yani, bir yılda yüzde 600’ün üzerinde rağbet gören bir konu, kripto para.
Geçen yıl, kripto paraya yatırım yapan az sayıda ama çoğu bilinçli bir yatırımcı varken, bugün kontrolsüz artışla birlikte, yüzde 90’ından fazlası bilinçsiz.
Polat, borsalara, kripto para alım platformlarına bir teminat yatırıldığını, devletin, bu teminatları sermaye sistemi içinde konumlayabileceğini belirtirken, yine de bu denetimin sınırlı kalacağına dikkat çekiyor: “Devlet denetimi gereklidir, yine de tüm riskleri kaldıramaz. İnsanımızın mutlaka bilinçli yaklaşması lazım.”
Polat, asıl yapılması gerekenin, dijital okuryazarlığı öne çıkartan bir eğitim modelinden geçtiğini belirtiyor:
“Her anlamda siber dünya ile gerçek dünyanın eklemlendiğini gördük. Buradan risklerin nasıl bertaraf edileceğini, fırsatlarını da nasıl yükseltileceğinin yol haritası belirlenmeli. Dijital dünyadan kaçış yok!”