Kredi çekecek herkesi kapsıyor. Nakit ihtiyacı olanlar ilk önce bankaların yolunu tutuyor. Özellikle pandemi sürecinde tüketici kredisi çekenlerin oranı arttı. Vatandaşlar kredi kullanırken ilk etapta hangi bankanın kredi faiz oranları düşük ise ona yöneliyor. Uygun koşullarda kredi kullanmak isteyenler bankaya gittikleri zaman başvuru sonrası, bankanın inceleme süreci başlıyor.
Bankalar kredi kullandırımı sağlarken kişinin çekmiş olduğu tutarın aylık ödemelerini karşılayabileceğinden emin olduktan sonra kredi veriyor. Burada da gelir durum, kredi notu devreye giriyor. Kredi notu düşük olan kişilerin kredileri çoğu zaman olumsuz olarak sonuçlanıyor. Olumlu olması durumunda ise genellikle yüksek faizler uygulanıyor.
KREDİ NOTU DÜŞÜK OLANLAR NE YAPMALI?
Kredi notunu üç ay gibi bir sürede yükseltmek mümkün. Kredisi olumsuz olarak sonuçlananların 3 ay yeni bir başvuru yapmaması yerinde olur. 3 ay içerisinde ödemelerini düzenli yapanların kredi notu yükselmeye başlıyor. Gelirdeki artış da kredi notunu etkiliyor.
Kredi çekecek kişiler genellikle bir an önce kredinin sonuçlanması için banka tarafından önlerine konulan evrakları okumadan imzalıyor. Burada biraz daha dikkatli davranmak gerekiyor. Neyi imzaladığını bilmeden yapılan başvurularda olumsuz sürprizler yaşanabiliyor.
İŞSZİLİK TEMİNATI
Tüketicinin kredi çekerken mutlaka neye imza attığını bilmesi gerekiyor. Birçok kişi banka kredisi çekerken hangi haklara sahip olduğunu bilmiyor. Kredi çekecekler için tanınan en önemli haklardan biri işsizlik teminatı. Bu sayede işini kaybeden kişi bankanın tanıdığı süre içerisinde kredisini faizsiz olarak erteleyebiliyor. Böylece ''işsiz kalırsam kredimi nasıl öderim?'' sorusu da yanıt bulmuş oluyor.
Kredi kullanırken işsizlik teminatı ekleterek limitler dahilinde kendinizi güvence altına alabilir ve işsiz olduğunuz dönemde kredi taksit ödemelerinizi öteleyebilirsiniz.
