İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8691 %0.25
37,3039 %-0.12
104.319,21 %-0.616
3.223,20 0,24
Ara
Muhalif. EKONOMİ WSJ: Liradaki çalkantı uzun süre devam edebilir

WSJ: Liradaki çalkantı uzun süre devam edebilir

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Türkiye'nin faizleri aşağı çekerek enflasyonu düşürmek yönündeki politikasının başarılı olma şansının çok düşük olduğunu yazdı.

Okunma Süresi: 3 dk

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Türkiye'nin faizleri aşağı çekerek enflasyonu düşürmek yönündeki sıradışı politikasının başarılı olma şansının çok düşük olduğunu ve Türk lirasının daha uzun bir süre çalkantılı bir dönemden geçebileceğini yazdı.

WSJ muhabiri Jon Sindreu'nun yazdığı "Türkiye'nin Merkez Bankası yanlış sıradışı politikayı uyguluyor" başlıklı analizde, faizleri düşürerek enflasyonun aşağı çekilmesi yönündeki görüşün Türkiye açısından ne kadar uygulanabilir bir politika olduğu mercek altına alındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma akşamı sürpriz bir kararla Naci Ağbal'ı Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alarak, yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nu atadı. Bu karar, Türk varlıklarına satış getirdi ve lira, dolar karşısında yüzde 8'in üzerinde değer kaybetti.

Analistler, Ağbal'ın görev yaptığı sürede faizlerin yüzde 10,25'ten yüzde 19'a kadar yükseltildiği sıkı para politikasında değişikliğe gidileceğine dair kaygıların lira üzerinde baskı oluşturduğunu söylüyor. Erdoğan, ekonomi dünyasında genel kabul gören görüşün aksine, enflasyonun aşağı çekilmesi için faizlerin düşürülmesi gerektiğini savunuyor.

WSJ'deki analizde, dünya genelinde büyümenin yavaş, enflasyonun yüksek olduğu durumlarda etkisiz kaldığı görülen para politikası bağımsızlığının öneminin "olduğundan fazla abartıldığı" ve son dönemde yatırımcıların hükümetler ile merkez bankaları arasında koordinasyon sağlanmasının avantajlarını görmeye başladıkları belirtildi.

'FAİZ İNDİRİMLERİ OLASILIK DAHİLİNDE'

Ancak bu durumun Türkiye açısından çok da geçerli olmayabileceği yorumu yapıldı ve şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye'nin sorunu, Merkez Bankası'nın (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'ın kontrolü altında olmasından çok, Erdoğan'ın bu kontrolü kötüye kullanmasından kaynaklanıyor.

"Faizlerin artırılmasının enflasyonu dizginleyeceği yönündeki genel görüş birliğinin aksine Erdoğan, faizlerin artırılmasının şirketlerin borçlanma maliyetlerini artıracağına inanıyor.

Muhtemelen Ağbal'ı da bu yüzden görevden aldı. Kavcıoğlu'nun yazdığı köşe yazılarında Erdoğan ile aynı görüşte olduğu görülüyor ve faizleri indirmeye başlaması olasılık dahilinde."

Analizde, Batılı ülkelerde faizlerle enflasyon arasında teoride kurulan bağın pratikte çok da güçlü olmayabileceği ancak kur şoklarının görüldüğü gelişmekte olan ülkeler için durumun farklı olduğu öne sürüldü.

Sindreu, gelişmekte olan ülkelerde para biriminin değer kaybetmesinin ithal malların maliyetini artırdığını ve bu nedenle de merkez bankalarının odaklandığı konunun da para biriminin değeri olduğunu yazdı.

'REZERVLER EKSİ 20 MİLYAR DOLARDA'

Sindreu, "Para birimini güçlendirmek için de en önemli araç faizlerin artırılması. Ekonomistlerin de yeniden değerlendirmeye başladığı gibi kur çıpası ve sermaye kontrolleri gibi daha az geleneksel politikalar da yardımcı olabilir. Ancak bunun için bu politikaların tutarlı bir şekilde uygulanması gerekiyor. Türkiye, bu tarz politikaları uzun vadeli bir kur stratejisinin parçasından ziyade, piyasalardaki paniği bastırmak için kaotik bir şekilde kullandı" dedi.

Analizde, Türkiye'nin döviz rezervlerinin eksiye düştüğü değerlendirmesine de yer verildi.

Merkez Bankası'nın Kasım ayında faiz artırımlarına başlamadan önce rezervlerden ayda ortalama 4 milyar dolarlık döviz satışı yapıldığını yazan Sindreu, Türkiye'nin swap işlemleri çıkartıldığında net rezervlerinin eksi 20 milyar dolar düzeyinde olduğunu aktardı.

Ekonomistler ve muhalefet, 2018 yılındaki kur krizinden bu yana Türkiye'nin döviz kurunu aşağıda tutmak için rezervlerinden satış gerçekleştirdiğini öne sürüyor. Son olarak, Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin rezervlerinin eski 47 milyar dolara gerilediği öne sürüldü.

Erdoğan ise bu iddiaları reddetti ve rezervlerin 95 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyledi.

Ancak Erdoğan, eldeki rezervlerin önemli bir bölümünün "ekonomik tuzaklarla mücadele ederken salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere" karşı kullanıldığını belirtti.(BBC)


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *