İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GEÇMİŞİN GÖLGESİ Dizel ve Benzinli araçların "Çevreye ve İnsan Sağlığına" zararları!

Dizel ve Benzinli araçların "Çevreye ve İnsan Sağlığına" zararları!

Günümüzde birçok kişi otomobil alırken, düşük yakıt tüketimi ve yüksek tork değerleri sahip olan dizel araçları tercih ediyor. Ancak dünyamız sera gazları ve lastik tekerlekli ulaşım ve taşımacılık sektöründen fazlasıyla etkilenmektedir. Bu oran %95 olarak fosil yakıtlı araçlardan gelmektedir.

Günümüzde birçok kişi otomobil alırken, düşük yakıt tüketimi ve yüksek tork değerleri sahip olan dizel araçları tercih ediyor. Ancak dünyamız sera gazları ve lastik tekerlekli ulaşım ve taşımacılık sektöründen fazlasıyla etkilenmektedir. Bu oran %95 olarak fosil yakıtlı araçlardan gelmektedir.

EPA verilerine göre 2010 küresel sera gazı emisyonlarının %14'ü bu sektörden kaynaklanan sera gazı emisyonları öncelikle karayolu, demiryolu, hava ve deniz taşımacılığı için yakılan fosil yakıtları içermektedir. 1922 yıllarında başlayan dizel motor serüveni günümüze kadar gelişerek gelmiştir. Bu haberimizde dizel motorun tarihi ve günümüze kadar gelme sürecinden bahsedeceğiz. 

Dizel Motor'un Tarihi ve Kim buldu?

Dizel, güçlü sıkıştırılmış havaya enjekte edilen yakıtla çalışan bir içten yanmalı motordur. Yüksek güç ihtiyacından doğan bu teknoloji ile birlikte dizel veya diesel adı verilen motor icat edildi. 1922 yılında kara taşımacılığı için ilk dizel motor üretildi. Denizde kullanım için dizel üretimi 1910’da başlamış olsa da, küçük gemiler için kullanılan dizel tipi 1929’da başlamıştır. 

Dizel Motorun Mucidi: Rudolf Diesel

Alman mühendis ve mucit Rudolf Diesel dizel motoru icat etti. Rudolf Diesel, 1858’de Fransa’da doğdu. Fransa-Prusya Savaşı 1870’te patlak verdiğinde, diğer birçok Alman gibi İngiltere’ye göç etmek zorunda kaldı. Savaş sonrasında amcasıyla Almanya’ya gitti. Augsburg’da ilkokula gitti. Amcası matematik öğretmeniydi. Ona Almanca ve matematik öğretti. 14 yaşındayken ailesine yazdığı bir mektupta, tahsilini mühendis olarak tamamlamak istediğini söyledi. 1873’te Augsburg Endüstri Okuluna burslu girdi. 1879’da tifo hastalığına yakalandı ve İsviçre’ye gitti. 

Orada bir şirkette mekaniker olarak çalıştı. 1880’de okula döndü, önce mezun oldu ve Paris’e döndü. Profesör Karl Von Linde’nin Paris’te modern soğutma ve buz yapma tesisleri kurmasına yardım etti. Bir yıl sonra tesisin müdürü oldu. 1890’da Berlin’e taşındı. Linde önderliğinde çalışmaya devam etti. İlk olarak buhar makinelerinde çalışmaya başladı. Amonyak buharı kullanan bir motor icat etti, ancak motor ilk çalıştırıldığında patladı. Rudolf Diesel, birkaç ay hastanede kaldı. Daimler ve Carl Benz’in otomobil motorunu icat etmesinden kısa bir süre sonra, Gottlieb 1887’de dizel motor üzerinde çalışmaya başladı. Termodinamik ve yakıt verimliliği kısıtlamaları üzerinde çalışıyor. Örneğin, buhar motorları enerjinin% 85-90’ını boşa harcar. Verimliliği artırmak için Carnot döngüsü motor tasarımı üzerinde çalışmaya başladı. 1893’te, “Buhar motoru ve bugün bilinen yanmalı motorlar yerine, rasyonel bir termal motor tasarımı” ile ilgili bir teori yayınladı. 

Yayınladığı teori ile ilgili patent aldı. 1893-1897 yılları arasında, MAN AG Augsburg’un yöneticisi Heinrich von Buz, ona yeni motoru için fikirlerini test etme ve geliştirme fırsatı verdi ve Rudolf Diesel ilk dizel motoru yapabildi. Almanya, Amerika ve diğer ülkelerde yeni motorunun patentlerini aldı ve Dizel Motor Üretim Şirketi'ni kurdu. 

Dizel Motor Çalışma Prensibi 

Dizel motorun çalışma prensibi, piston alçaldığında, silindir hava ile dolar. Piston yükseldiğinde hava sıkıştırılır. Sıkıştırma oranı benzinden çok daha yüksek olduğu için (1, 12 ile 1, 25 arasında), basınçlı havanın sıcaklığı 500 ° C’nin üzerine çıkacaktır. Piston üst ölü noktaya yaklaştığında, üst yakıt enjektöründen silindire yakıt enjekte edilir. Yakıt, sıkıştırılmış ve ısıtılmış hava ile karıştırıldığında kendiliğinden tutuşur. Dizel 80° C’de yanmaya başladığından, benzine göre yangın tehlikesi daha azdır. Dizel motorlar, bitkisel yağdan doğalgaza ve benzine kadar akla gelebilecek her türlü yakıta uygulanabilir. Ancak dünyada ham petrolden elde edilen en yaygın kullanılan mazottur.

Rudolf Diesel'in ölümü

Rudolf Diesel 1913'te “çığır açan yeni bir dizel motor tesisi" inşasına katılmak, İngiliz donanması ile buluşmak ve denizaltılarına motor takmak için Belçika'dan geri dönen bir okyanus vapuru ile Londra'ya giderken yolda kayboldu. Bazı kaynaklar boğulduğundan şüphelenir. Bazıları ise aşırı borç ve kötü sağlık nedeniyle intihar ettiğine inanmaktadır. Her iki varsayım da ölümünden sonra doğrulanamamıştır.

Ancak teoriler derhal denizden gemiye alındığını savunur. BBC'ye göre mucit, patentlerinin İngiliz hükümetine satılmasını engellemek için denize atılmıştır. I. Dünya Savaşı başladı ve Diesel'in motorları Müttefik denizaltılarında ve gemilerinde kullanıldı. Ancak ikincisi daha çok II. Dünya Savaşı'na yaradı.

Diesel, yakıt olarak bitkisel yağın savunucusuydu ve kendisini sürekli büyüyen petrol endüstrisinin karşısına koyuyordu. BBC, Diesel'in "büyük petrol şirketlerinin ajanları tarafından öldürüldüğü" teorisini ortaya atmıştır. Kömür endüstrisinin ileri gelenleri tarafından da öldürülmüş olabileceği üzerinde durulmuştur. Zira buhar motorları hala tonlarca kömürle çalışmaktadır. Son olarak U-botların tasarımlarını paylaşmasını önlemek amacıyla suikast edilmiş olabileceği düşünülmüştür.

Dizel ve Benzinli Araçların Çevreye ve İnsan Sağlığına Verdikleri Zararlar

İngiltere COP26 zirvesinde için yapılacak törende hibrit araçlarda da dahil olmak üzere fosil yakıt kullanan araçların satışını 2035 yılında yasaklanacağını duyuracağını açıkladı. Johnson duyuruyu Kasım'da Glasgow’da COP26 zirvesinin açılışında yapacağını ifade etti. Peki bütün bunlar neyi ifade ediyor? Dünya neden fosil yakıtlı araçları kullanmaktan vazgeçiyor.

Bugün dünyamızda lastik tekerlekli ulaşım ve taşımacılık sektörü neredeyse %95 oranında fosil yakıtlı araçları kullanmaktadır. EPA verilerine göre 2010 küresel sera gazı emisyonlarının %14'ü bu sektörden kaynaklanan sera gazı emisyonları öncelikle karayolu, demiryolu, hava ve deniz taşımacılığı için yakılan fosil yakıtları içermektedir. Dünyadaki ulaşım enerjisinin neredeyse tamamı %95 oranında petrol bazlı yakıtlardır. Bu yakıtlar ise büyük ölçüde benzin ve dizel olarak adlandırılmaktadır.

IPCC verilerine göre durum daha da ciddidir. IPCC verilerine göre ulaşım 2010 yılında küresel karbondioksit emisyonlarının yaklaşık% 23'ünü ve son kullanım enerji emisyonlarının %27'sini oluştururken, kentsel ulaşım son kullanım enerji tüketiminin yaklaşık %40'ını oluşturmaktadır. 

Tüm bu verilere karşın 2020'de dünya ekonomisi ve hatta siyaseti fosil yakıtların kullanılması ile şekillenmektedir. Bütün dünya ekonomisinin fosil yakıtlardan yenilenebilir çevreci enerjiye dönüşmesi ekonomik dengelerin değişmesine neden olacağı açıkça görülmektedir. Ancak aşağıda sayılan faktörler devletleri fosil yakıtlı araçları kullanmaktan uzaklaşmak zorunda bırakmıştır:

1. Dünyada süratle artan kanser oranı 

2. Fosil yakıtlı araçların insan sağlığına kanser dışında kalan çok boyutlu olumsuz etkileri

3. Şehirlerde ve hatta kırsal alanlarda hava kirliliği problemleri

4. Fosil yakıtlı araçların iklim değişikliğine olumsuz etkisi

5. Şehirlerde gürültü kirliliği

6. Fosil yakıtların pahalı elde edilmesi

7. Fosil yakıtlı araçların pahalı bakım masrafları

8. Fosil yakıtların sürdürülebilirliğinin olmaması

9. Fosil yakıt kullanan motorların aslında verimsiz enerji kullanıyor olması

10. Devletler için artan ve sürdürülebilir olmayan sosyal güvenlik ve sağlık harcamaları

11. Fosil yakıtların çıkartılmasından kaynaklanan büyük çevre felaketleri

12. Madencilik ve sondaj işlemlerinin çevreye verdiği büyük olumsuz etki

13. Fosil yakıtların su kaynaklarını kirletmesi ve hatta yok etmesi

14. Fosil yakıtların canlı hayatını yok etmesi

Fosil yakıtlı araçların kullanılması sürdürülebilir değildir

Fosil yakıtlı araçların kullanılması sürdürülebilir değildir ve 10 yıl içinde neredeyse tüm dünya fosil yakıtlı araç kullanmayı terk edecektir. Gelecek kuşaklar dizel ve benzinli araçları kullandığımız için bizim içinde bulunduğumuz kuşağa öfke duyacaklardır.

Fosil yakıtlı araçlar dünyadaki sera gazı emisyonlarından ve dolaylı olarak küresel ısınma ve iklim değişikliğinden en az %20 oranında sorumludur. Şehirlerdeki sera gazı emisyonlarının ise yaklaşık olarak %40'ı fosil yakıtlı araçlardan kaynaklanmaktadır. Üstelik araçlardan çıkan zehirli gazlar sadece iklimi değiştirmemekte insan sağlığını da önemli oranda etkilemektedir. Karbondioksit (CO2), Karbon monoksit (CO), Azot oksitler (NOx), Sülfür dioksit (SO2), Hidrokarbonlar (HC), Benzen (C6H6) ve diğer Partiküller insanların ve canlıların sağlığını olumsuz etkilemektedir. Aşağıda özet olarak bu gazların ve partiküllerin etkileri belirtilmiştir:

Karbondioksit (CO2) iklim değişikliğine büyük katkıda bulunan bir faktör olduğu düşünülen bir sera gazıdır. Teknik olarak toksik olmamasına rağmen, aşırı hacimler okyanus asitlenmesine katkıda bulunur.

Karbon monoksit (CO) görünmez gaz, yakıtın eksik yanmasının bir sonucudur ve insanlar için çok toksiktir. Modern motorların çoğu verimli yanma süreçleri sayesinde sadece küçük miktarlarda üretirler, ancak eski motorlar daha büyük suçlulardır.

Azot oksitler (NOx) azot oksitler herhangi bir yanma işleminde üretilir. Oldukça reaktiftirler ve diğer havadaki kimyasallarla temas ettiklerinde dumanlara katkıda bulunabilirler. Bazı üreticiler ünlü NOx testlerini aldattı.

Sülfür dioksit (SO2) yanmış kibritler gibi kokan ve benzin ve dizelleri rafine etmek için kullanılan ham yağda doğal olarak oluşan şeffaf bir gazdır. Yandığında asit oluşturur, motor korozyonuna ve buğulanmasına neden olur.

Hidrokarbonlar (HC) eksik yanma nedeniyle egzozlardan yanmamış yakıt olarak kaçar. Benzin istasyonunda doldurduğunuzda yakıt deposundan ve nozuldan da buharlaşırlar.

Benzen (C6H6) doğal olarak benzin ve dizelde çok az miktarda bulunur ve ayrıca araç egzozlarından yanmamış yakıt olarak yayılır. Benzen kanserojen bir maddedir ve yüksek inhalasyon seviyeleri insan sağlığına ciddi zarar verebilir.

Partikülleri, büyük oranda dizel motorlar, partikül madde olarak bilinen siyah kurum ve metalin havadaki partiküller şeklinde yayar. Modern otomobiller, bu zararlı parçacıkların atmosfere pompalanmasını önlemek için dizel partikül filtreleri (DPF) ile donatılmıştır. Ancak bunlar sürekli devrede değildir ve genellikle araç sahipleri bu filitreleri değiştirmemektedir.

Yeşil Bina Hareketi ve Fosil Yakıtlı Araçlar

Yeşil bina hareketi bina ve çevresine bütüncül bir yaklaşımda bakmaktadır. Çevre açısından da doğru olan tüm bina ve yerleşim yeri projelerine bütüncül açıdan bakılmasıdır. Bina ve dalaylı enerji tüketimi ulaşımı da kapsamaktadır. Yeşil binalar bina ile ilgili ulaşım problematiğine binanın inşaatındaki ve hatta eski binanın yıkımındaki ulaşım emisyonlarından itibaren bakarlar.

LEED Yeşil Bina Sertifikası yeşil binalarda ulaşıma çok boyutlu olarak baklamaktadır. Bu bakış açısı yapının ulaşım kaynaklı emisyonları azaltmasına ve hatta sıfırlamasına imkan vermektedir. Yeşil bina ve yeşil kentsel ulaşım birbirini tamamalayan planlama olgularıdır.

Yapı Malzemelerinin Gömülü Karbon Hesabı İçinde Ulaşım Emisyonları

İnşaat Yıkım ve Nakliye Emisyonları

Leed Yerleşim Yeri Sertifikalı Alanlar

Hassas Arazilerin Korunması

Yüksek Öncelikli Alanlar (Bina yer seçimi ulaşım emisyonlarını etkilemektedir)

Çevreleyen Alanların Yoğunluğu Ve Farklı Kullanımlar

Kaliteli Ulaşıma Erişim

Bisiklet Faaliyetleri

Otopark Alanlarını Azaltmak

Yeşil Araçlar
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *