İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8140 %0.02
37,4509 %0.34
104.618,05 %2.658
3.176,90 0,20
Ara
Muhalif. GEÇMİŞİN GÖLGESİ Yüzünde tebessümü unutmuş adam; Cenk Koray

Yüzünde tebessümü unutmuş adam; Cenk Koray

Beyaza bürünmüş saçları, halsiz bakışları ile o günden sonra, onu gülerken gören olmadı. Farklı enerjisinden geriye sisli bir sessizlik kalmıştı.

Okunma Süresi: 2 dk

Adanalıydı Cenk KORAY.
Bu sıcak ayda doğmuştu.
Seri ve hızlı konuşurdu,
Kopkoyu bir Beşiktaş tarafıydı.
Kaşları çatık yüzü asık görülmüş müdür? bilinmez.

Hukuk eğitimi alıp, avukatlıkla devam ettiği iş hayatının yanında tenis hakemliği de yapıyordu. Görevli olduğu müsabakalarda öyle sıra dışı ve eğlenceli maçlar yönetiyordu ki bu genç adam TRT yönetiminin dikkatini çekmişti.  Halit Kıvanç’ın maç sunumu için yurt dışına gitmesiyle onun sunduğu yarışma eğlence programını sunması istendi. Böylece TRT’deki sunuculuk yolculuğu başlamıştı. Sunuculuk ve şovmenlik hızla devam ederken Ankara barosu yaptığı işin avukatlık mesleğiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle barodan ihraç etti. Koray, karara itiraz etti ve kazandı. Fakat sonra kendisi istifa etti ve böylece 1973 senesinden itibaren unutulmayacak gazetecilik ve televizyonculuk hikayesi başlamış oldu. TRT’de onlarca müzik eğlence yarışma programlarına imza attı.
Son Havadis, Akşam gazetelerinde görev aldı. Beşiktaş kulübünün iki sene basın sözcülüğünü yaptı.

Enerjisi, çalışkanlığı, merakı ve cesur tavırlarıyla hep dikkat çeken bu farklı adam bir gün "Kur’an- İslamiyet, Atatürk ve 19 Mucizesi" adlı kitap yayınlar. Ortalık yerinden oynar bir anda. Beğenilerin yanında; eleştiriler ve hakaretlere varan tepkilere maruz kalır, hedef dahi gösterilir.
1996 senesi onun için tebessümü ve neşeyi unuttuğu bir sene oldu. İmtihan dünyası onu en büyük sınav ile evlat acısıyla sınadı. Oğlunu kollarının arasında kaybetti. Derin ve sonsuz bir acıya maruz kaldı. Beyaza bürünmüş saçları, halsiz bakışları ile o günden sonra, onu gülerken gören olmadı. Farklı enerjisinden geriye sisli bir sessizlik kalmıştı.

 Ve bir gün bu büyük acıdan kısa bir süre sonra, 

Neşesini yanına almadan göçtü gitti bu dünyadan.

Özlem ve Rahmetle…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *