İstanbul
Açık
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4749 %0.09
38,2976 %0.15
3.391,38 % 0,13
83.410,28 %-9.324
Ara
Muhalif. GÜNDEM 28 Mayıs seçimi aynı zamanda bir referandumdur

28 Mayıs seçimi aynı zamanda bir referandumdur

Prof. Dr. Ahmet Özer'in kaleme aldığı '28 Mayıs seçimi aynı zamanda bir referandumdur' başlıklı yazı şöyle:

Okunma Süresi: 2 dk

14 Mayıs seçimi bitti, 28 Mayıstaki seçim sıfırdan başlayacak bir seçim. İnsanlar yanlış bir algı ile bu seçimi 14 Mayıs seçiminin bir devamı olarak görüyor. Realitede olmasa bile sanki verecekleri oy iki adayın ilk turda aldıkları oyların üstüne sayılacak gibi bir algı ile hareket ediliyor. Bu da ister istemez önde görünen adaya psikolojik bir üstünlük sağlıyor. Oysa 28 Mayıstaki seçim sıfırdan başlayan yepyeni bir seçimdir, yüzde elli artı biri kim alırsa o kazanacaktır. Bu kişi pek ala Erdoğan değil de Kılıçdaroğlu olabilir.

İki, Kılıçdaroğlu’nun bu seçimi kazanması pek ala mümkündür. Bunun için bu seçimi bir referanduma çevirmesi gerekir. Erdoğan yönetimi 21 yıldan sonra sürsün mu bitsin mi; tek adam rejimine evet mi hayır mı; otoriterizm mi demokrasi mi; ekonomideki sıkıntılar bitsin mi devam mı etsin; hukuktaki adaletsizlikler sona mı ersin devam mı etsin; baskılar sürsün mü bitsin mi? Yani ak ile kara kadar belirgin iki durum var ve seçmen aslında aynı zamanda bunu oylayacak. Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu bunu iyi bir biçimde aktarabilirse o zaman toplumsal belleği hareketi geçirebilir.

Üç, Sinan Ogan meselesi üzerinde çok duruluyor. Sinan Ogan’ın şu ya da bu tarafta yer alması kitleler açısından psikolojik üstünlük konusunda bir işlev görebilir ama seçimin sonucunu sadece onun tavrı ve vereceği karar belirleyemez. Çünkü Sinan Ogan bir lideri destekleyeceğini açıklasa bile ona oy vermiş kitlenin bir kısmı gene de diğer tarafa oy verecektir. Kendisine oy vermiş olan seçmenlerin tümünü sürüklemesi mümkün değildir. O nedenle olayı sadece bu noktaya endekslemek eksik olmanın ötesinde yanlış da olur.  

Dört, ikinci turda seçmeni sandığa götürmek önemli rol oynayacaktır. Levra bu turda katılımın düşme ihtimali söz konusu. Çünkü ilk turda seçmen cumhurbaşkanı adayının yanı sıra kendi partisine oy vermek için de sandık başına gitti. Buna rağmen yaklaşık 8 milyon insan sandık başına gitmedi. İkinci turda parti oylamasının olmaması sandığa gitme motivasyonunu kısmen de olsa düşürecektir.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *