İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM AB’nin gerçek yüzü: Erdoğan Ehven-i Şer

AB’nin gerçek yüzü: Erdoğan Ehven-i Şer

Leyla Emeç Tavşanoğlu'nun kaleme aldığı 'AB’nin gerçek yüzü: Erdoğan Ehven-i Şer' isimli yazı...

Free Turkish Press isimli internet sitesinde AB’nin Türkiye’ye bakış açısı ve gerçek yüzünü gösteren bir yazı yayımlandı. Merkezi Londra’da bulunan Eurasia Group’un Genel Müdürü Mujtaba Rahman imzasıyla yayımlanan yazının başlığı ”Erdoğan’ın Zaferi Avrupa’ya Rahat Nefes Aldırabilir.” Evet, yanlış okumadınız. Yıllarca Ankara’nın küfür ve aşağılamalarına maruz olan AB bürokratları meğer bizim Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan içten içe pek bir hoşnutlarmış. Hatta Erdoğan yerinde kalsın da Türkiye’yi AB kapılarından içeri sokmama bahanemiz olsun, diye düşünürlermiş. Kaygıları ise Millet İttifakı’nın lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimleri kazanması halinde Türkiye’nin önünü kesecek hiç bir bahanelerinin kalmayacak olmasıymış. İşe bak!

Yazıyı birlikte okuyalım:

“Bütün beklentilerin aksine Erdoğan’ın iktidardaki AKP’si ve Cumhur İttifakı 14 Mayıs seçimlerinde parlamento çoğunluğunu elde etti. Daha da öte, Erdoğan seçimlerin ilk turunda rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 44.95 almasına karşılık oyların yüzde 49.42’sini topladı.  

“Brüksel ve AB başkentlerinde bir süredir, artarak hakim olan kaygı Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde Türkiye’nin AB’yle ilişkilerinin yeniden tanımlanıp nitelikli bir ilerlemeye gidilmesi gereğinin doğmasıydı. Bu durumda Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi, Türkiye halkına vize muafiyeti tanınması ve iki taraf arasında tam üyelik müzakerelerinin yeniden başlaması gündeme gelecekti. Bu durum, tam da Ukrayna’nın AB’ye tam üyeliğinin gündemde olduğu sırada ortaya çıkması Brüksel’in canını sıkıyordu. Tam da Aralık ayı zirvesinde Kiev’in tam üyeliğini masaya getirmeye hazırlanırlarken Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na gelmesi ihtimaliyle Türkiye konusunun yeniden gündemlerine gelmesi AB liderlerinin hiç istemedikleri bir durumdu. “

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *