İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4433 %-0.06
36,6273 %0.17
3.468.030 %-1.447
3.092,88 0,60
Ara
Muhalif. GÜNDEM "Açıkta yapılan kusurun tenhada özrü olmaz"

"Açıkta yapılan kusurun tenhada özrü olmaz"

CHP Grup Başkanvekili Özel, Sağlık Bakanı Koca'nın Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği '1 milyon doz ücretsiz aşı' iddiasına verdiği yanıtı yorumladı. Özel, "Çağırdık, gelmedin. Sayın Bakan bilsin ki, açıkta yapılan kusrun tenhada özrü olmaz" dedi.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği '1 milyon doz ücretsiz aşı' iddiasına ilişkin "Bu ticari sıra girerdi keşke bunu bana açıktan sormasalardı keşke bunu bana arasalardı ya da yüz yüze sorsalardı" ifadelerine yanıt verdi.

Özel, "Bize Sayın Bakan'ın çok uzun süre böyle bir yere gelemeyeceği söylendi. Çağırdık, gelmedin. Parti'de söyledik, 15 gün süre verdik. 15 gün içinde ne gün gelirse gelsin dedik. Gelmedin. İletişimi kapatırsa milletin vekilinin, milletin meclisini bilgilendirmek üzere teşrif etmezsen soruları açıktan sorarız. Sayın Bakan bilsin ki, açıkta yapılan kusrun tenhada özrü olmaz" dedi.

CHP'li Özel, Aydın ziyareti sonrasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bülent Tezcan, Süleyman Bülbül ve Özlem Çerçioğlu'nun da bulunduğu toplantıda konuşan Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"AVM DOSTU"

Recep Tayyip Erdoğan’ın geldiğinde yani 20 yıl önceki seçim kampanyasında söylediği 'Alışveriş merkezlerini haftanın en az 1 günü kapatacağız' söyleminin 20 yıldır tutulmadığını, esnafa 'AVM’leri şehrin 20 kilometre, 25 kilometre dışına taşıyacağız” diye söz veren Recep Tayyip Erdoğan’ın gelirken esnaf dostu ama şimdi AVM dostu olduğu gerçeğinden şikayet ettiklerini hep birlikte sizlerle beraber şahit olduk. Kendilerine yaşatılan onca sorun, onca sıkıntı, onca stresin yanında özellikle lokantacıların özellikle kahvehanecilerin pandeminin yükünü hep beraber 14 gün kapanıp ortaklaşa sırtlanabilecekken bizle sadece onların sırtına bırakılmış olmasından duydukları rahatsızlık artık dayanacak güçlerinin kalmadığını da gördük. Bir kez daha teyit ettik. Kendileri bundan sonraki süreçte artık söz değil icraat bekliyorlar.

Recep Tayyip Erdoğan’ın gidip miting yaptığı neresi varsa oralarda vaka sayılarının patladığını, buralarda hem yerel yönetimin hem odaların gösterdiği özenle vaka sayılarında çok önemli geriye gidişleri olduğunu, bu özenin kat be kat fazla göstermeye de razı olduklarını, Büyükşehir Belediye Başkanımızın da önerisiyle otellerin restoranlarının açılma şartlarını taşıyanların hiç olmazsa lokantacıların, 'Biz de ateş ölçelim biz de bir koltuk boş bırakalım. HES kodu toplayalım. Otel ne yapıyorsa biz de yapalım. Ama artık ölmeyelim, yaşayalım' feryadını bir kez daha buradan Aydın’dan ama bütün Türkiye’deki esnaflar için kahveciler için lokantacılar için bir kez daha seslendiriyoruz. Bunu bir kez daha dile getiriyoruz. Bundan sonraki süreçte de esnaf dostu sorunu kim yaşıyorsa onun dostu politikalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.

Dün Sağlık Bakanı’nın açıklamalarını hep beraber dinledik. Sağlık Bakanı şöyle bir noktada, buradan kendisine 'Seni duyduk ama sen de bizi duyuyor musun?' Sayın Bakan demek isterim. Mecliste genel görüşme talep ettik biz geçen hafta. Soracaklarımız var gelin meclise anlatın bize. Tartışın bizle. Bu ülkede salgında doğru gitmeyen bir şeyler var. Toplam vaka artıyor. Günlük vaka artıyor. Dayanacak gücü kalmayan esnaf isyanlarda. Hem onları rahatlatmak hem de bazı tedbirleri almak durumundayız. Ayrıca da aşıda ciddi sıkıntılar var. Dedik ki Genel Görüşme talep ediyoruz. AK Parti dedi ki Bakanla konuşun. 15 gün içinde dahi gelmeyi taahhüt ederse biz bu genel görüşme talebini bugün çekelim dediğimiz gün yapın dedik. Görüşmeler sonuç vermedi. Bize Sayın Bakan’ın çok uzun süre böyle bir yere gelemeyeceği söylendi. Bir niyet beyanı dedik. 15 gün içinde bile olsa kolay kolay olmayacağı söylendiği için sayın başkan sayın bakana gelip de diliyorsa kapalı oturum talep edebilir. Yani basına kapanabilir, perdeler kapanabilir. Her yer kapanabilir. Telefonlar kapanabilir. 10 yıl gizli tutanakla anlatacağı şeyler olabilir. Aşı konusunda. Reddettiler.

"AÇIKTA YAPILAN KUSURUN TENHADA ÖZRÜ OLMAZ"

Genel Başkanımız Grup Konuşmasında dedi ki: 'Sayın Bakan aşı ile ilgili şöyle bir sorun var. Siz aracı firma kullanmadık diyorsunuz ama Türkiye’ye bedelsiz gelen aşılar var. Sonra Türkiye’deki aracı firma Keymen A.Ş. fatura kesilmiş 12 dolardan. Ne olacak bu?' diye sorunca demiş ki: 'Bu ticari sıra girerdi keşke bunu bana açıktan sormasalardı keşke bunu bana arasalardı ya da yüz yüze sorsalardı.' Çağırdık, gelmedin. Parti’de söyledik 15 gün süre verdik. 15 gün içinde ne gün gelirse gelsin dedik. Gelmedin. İletişimi kapatırsa milletin vekilin, milletin meclisini bilgilendirmek üzere teşrif etmezsen soruları açıktan sorarız. Sayın Bakan bilsin ki, açıkta yapılan kusurun tenhada özrü olmaz. Tenhada özür olmaz. Bu son derece nettir. Yani sen hem Türkiye’nin gözünün içine baka baka herkese diyeceksin ki: ‘Aracı firma yok.’ Aracı çıkacak. ‘Onlara para ödemiyoruz’ diyeceksin. Ücretsiz verilenleri onlar fatura edecek. Hem de biz gel anlat gerekirse kapalı oturum yapalım diyeceğiz. Gelmeyeceksin. Sorulunca da bizi suçlu ilan edeceksin. Böyle bir şey yok.

Sayın Bakan demiş ki: 'Nereye çağırılırsam gitmeye hazırım' Meclis’e çağırıyoruz Sayın Bakan. Meclise gel. Meclis’i bilgilendir. İster kapalı ister açık oturum. Türkiye’de şu ana kadar kendi beyanını doğru kabul edersek 9 Aralık günü dediğine göre, şu ana kadar Türkiye’ye 50 milyon doz SinoVac aşısı gelmesi lazımdı. Yine 25 Aralık’taki beyanını doğru kabul edersek günde 1.5 milyon kişiyi aşılayabiliyoruz diyordu. O aşıların hepsini de yapmış olmamız gerekiyordu. Şu anda Türkiye’nin elinde söylenenin 5’te 1’i kadar aşı var. Şu ana kadar iki kez aşı olan sağlıkçılar dahil ancak 8 milyon doz aşı uygulanmış. Bunun 3 milyonu da mükerrer aşılamadır. Yani aşının aşıyı yapacak olanın ve aşıyı olacak olanın aynı odada olduğu, sağlık çalışanlarının aşılandığı bir rakamı övünç kaynağı yapıp günde 1.5 milyon deyip şuana kadar aşılama başladığından beri 50 gün geçmiş. Daha 8 milyon kişiyi aşılamışız. Bunda övünülecek değil, övünülecek bir şey değil gelinip izah edilecek, izaha muhtaç bir sıkıntı vardır.

"ÇİN AŞIYI SİYASAL KOZ YAPIYORSA"

Aşının devamı yok diye ağırdan alıyorsanız, onu söyleyin. Çin, size karşı bu aşıyı siyasi bir koz, Uygur Türkleri için pazarlık, şantaj meselesi yapıyorsa gelin onu anlatın. Uluslararası alan da bu konuda Türkiye’nin hakkını, hukukunu hep beraber savunalım. Çünkü barış zamanında aşıyı pazarlık konusu yapmak savaşta biyolojik silah kullanmaktan farksızdır. Böyle bir şeyi yapamazlar. Parasını verdiğimiz, taahhüt ettiğimiz, anlaşmasını yaptığımız aşıyı, siyaset pazarlık konusu yapamazlar. Bunları gelip kapalı oturumda bile anlatmasını teklif ettiğimiz Bakan, dün diyor ki: 'Nereye çağırılsam giderim.' Çağırdık gelmedin. Bu doğruyu milletimize söyleyelim ve en kısa zamanda seni tekrar Meclis’e davet ediyoruz. Bu çağrıyı buradan yenileyelim."

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *