Yayın Kurulu Üyemiz Leyla Emeç Tavşanoğlu, Ömer Tarzi ile Afgan halkını ve Afganistan'ın durumunu konuştuğu önemli bir röportaja imza attı.
Anavatanınız Afganistan’ın bugünkü durumu içler acısı. “İki Kral Bir Lider” isimli, dedeniz Mahmud Tarzi’nin hayatını anlattığınız kitabınızdan çıkardığım bir sonuç var. O da şu: İngiliz işgali sırasında Afganistan lideri Emir Abdurrahman Han’la Hindistan’ın İngiliz Valisi Mortimer Durand’ın 1893’te imzaladığı anlaşmanın hem Afganistan topraklarının bölünüp ortaya Pakistan’ın çıkmasına hem de Afganistan’ın en kalabalık boyu Peştunlar’ın bölünmesine yol açtığı. Acaba bu anlaşma imzalanmamış olsaydı Afganistan’ın kaderi değişir miydi?
Ömer Tarzi, bu çarpıcı soruyu şöyle yanıtlıyor:
"Mutlaka değişirdi. Yalnız şöyle bakmak lazım; 1700'lerden beri İngiliz sömürge siyasetinin en önemli odak noktalarından birisi Afganistan. Çünkü o zamanlardan beri yer altı ve yer üstü zengin kaynakları biliniyordu.
Ama daha önemlisi, Afganistan stratejik konumu itibarıyla Çin’den başlayıp Avrupa’ya giden ticaret yolunun tam ortasında yer alıyor. Bu yoldaki en önemli bölge de, bugün Pakistan’la Afganistan arasındaki ana geçiş noktası olan Hayber Geçidi. Dolayısıyla Hayber Geçidi’ne sahip olmak ticaret yollarını tümüyle kontrol altına almak demek.
Ancak, İngilizler için sadece Hayber Geçidi değil, Afganistan’ın Hindikuş Dağlarıyla çevrelenmiş doğal bir kale olması nedeniyle tüm ülke çok önemliydi. Dolayısıyla İngilizler Afganların kendi ülkeleri için daha iyi bir yaşam çıkışlarını tarih boyunca hep ezme, yok etme siyasetini güttüler. Ve Durand Anlaşması bu işin başlangıç noktası oldu." dedi
Röportajın tamamını Muhalif Youtube kanalından izleyebilirsiniz.