İstanbul
Parçalı bulutlu
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,6753 %0.09
40,0531 %0.19
3.516,44 % -0,05
84.198,95 %0.947
Ara
Muhalif. GÜNDEM AK Partili Kurtulmuş: Ana dil, ana sütü gibi helaldir ve herkesin hakkıdır

AK Partili Kurtulmuş: Ana dil, ana sütü gibi helaldir ve herkesin hakkıdır

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, partisinin "Mardin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı"nda konuştu.

Okunma Süresi: 5 dk

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "siyasi cinayetler" iddiaları ve ana dil konusunda açıklamalarda bulundu.

Numan Kurtulmuş, "siyasi cinayetler" iddiaları için, "Son günlerde Türkiye'deki güven ve istikrar ortamını bozmak için muhalefetten bazılarının ve ne yazık ki Türkiye'nin en çok oy alan ikinci partisinin genel başkanı, bir siyasi suikastlerdir tutturmuş gidiyor. Arkadaş; herhangi bir bilgin veya belgen varsa siyasi suikastlerin önlenmesi bir vatandaşlık görevidir." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, ana dilin ve ana kültürün üzerindeki hakları ve özgürlükleri genişleten bir siyasi harekatın mensubu olduğunu ileri sürerek, "On yıllardır dediğimiz gibi, ana dili ana sütü gibi helaldir ve herkesin hakkıdır." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, Mardin İl Milli Eğitim Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen, partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda şunları söyledi:

"Türkiye'nin ve bölgenin ne kadar zor bir süreçten geçtiğini bizzat yaşamış olan bir bölgenin halkısınız. Güven ve istikrar yan yana olduğu zaman bir ülkenin kalkınması, barışı ve demokrasisinin yükselmesine öncü olur. Siyasi hayatımız boyunca hep güven ve istikrarın sağlanması için çalıştık, hep, Türkiye'de tüm toplum kesimlerinin fikirlerini açık bir şekilde söylemesi, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesinden yana olduk. Onun için Türkiye'de hiçbir karanlık odağın söz sahibi olmasını arzu etmedik ve buna iktidarlarımız sırasında müsaade etmedik.

Faili meçhul cinayetlerden, yol kesip adam kaçırmalara, şehirlerin içerisinde insanların malına mülküne çökülmesine iktidarımızda fırsat vermedik. Yolların çevrildiğini, insanların bir şekilde dağa kaçırıldığı haberlerini çok duymuşuzdur. AK Parti iktidarlarından önceki Türkiye'nin bu karanlık savruluşuna Allah'ın izniyle bir daha Türkiye geri dönmeyecek, geri döndürülmeyecektir.

1984 Eruh baskınından bu yana maalesef PKK ile Suriye'nin karıştırılması, alt üst edilmesinden sonra da hem DEAŞ ile hem de PYD-YPG ile mücadele eden bir milletiz. Terörden, faili meçhul cinayetlerden, siyasi suikastlerden Türkiye'nin ne kadar büyük yara aldığını en iyi bilen siyasi kadroyuz. Bunları ne için söylüyorum? Bir daha bu dönemler geri gelmeyecek. İnşallah sizler de bu huzur, güven ve istikrar ortamında çok daha iyi çalışarak terörün Türkiye'ye verdiği zararı, birlik ve beraberliği, kardeşliği bozmak isteyenlerin Türkiye'ye verdiği zararı halkımıza çok daha iyi anlatacaksınız.

Nusaybin ile Kamışlı'yı birbirinden ayıran nedir? Suruç ile Kobani'yi birbirinden ayıran nedir? Aradaki bir tren yoludur. Emperyalistler inançla, meydanlarda mücadeleyle ve savaşla yenemedikleri bu bölge halkını etnik çatışmalar üzerinden birbirlerine düşman kılmaya çalıştılar. Sınırları çizdiler. 'Burası Suriye', 'burası Irak', 'burası Türkiye' diyerek, suni sınırlarla Kürt, Arap, Türk, Türkmeni birbirinden ayırdılar. Sınırlarını ayırdıkları insanların gönüllerini ayıramadılar. Gönüllerini ayıramadıkları bu bölge halklarının arasına da eli kanlı terör örgütlerini koyarak, onları silahlandırarak, onları güçlendirerek, onlara lojistik ve siyasi destekler vererek, bu halkların birbirinden ayrılacağını düşündüler.

Bunu çok yaşamış ve faturasını ödemiş bir milletin çocukları olarak konuşuyoruz. Son günlerde Türkiye'deki güven ve istikrar ortamını bozmak için muhalefetten bazılarının ve ne yazık ki Türkiye'nin en çok oy alan ikinci partisinin genel başkanı, bir siyasi suikastlerdir tutturmuş gidiyor. Arkadaş; herhangi bir bilgin veya belgen varsa siyasi suikastlerin önlenmesi bir vatandaşlık görevidir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı, umarım tanık olarak Sayın Kılıçdaroğlu'nu da 'Gel ne biliyorsan söyle.' diye çağıracaklardır.

"Ana dili ana sütü gibi helaldir"

Maalesef emperyalistlerin ve onların kuklası olan bazı çevrelerin ülkemizde yapmak istedikleri, insanları etnik köklerine göre mezheplerine göre bölmek. Bunun için de yıllardır ana dilini bir ayrımcılık aracı olarak kullanmışlardır. Halbuki biz ne diyoruz; Ayet-i Kerime'de dinlerimizin ve renklerimizin farklı yaratılmış olması Allah'ın varlığının, birliğinin işaretindendir. Ben şahsen bilmediğim bir dil olan Kürtçe konuşan bir kardeşimi duyduğum zaman 'Ya Rabbi sen ne büyüksün' diyerek Allah'a olan inancım ve bağlılığım artıyor. Çünkü Kürt, Arap, Çerkez, Acem ve Türk'ün de dilini yaratan Allah'tır. Benim annem Türk olduğu için ana dilim Türkçedir. Diller bizim için bir ayrılık vesilesi değil, bir bütünleşme vesilesi ve zenginlik meselesidir. Onun için on yıllardır dediğimiz gibi, ana dili ana sütü gibi helaldir ve herkesin hakkıdır. Bir müddet evvel Mardin'de Diyarbakır ve Şanlıurfa'da da insanlar resmi kurumlara gittiklerinde ana dillerini konuşamazdı. Hatta mahkemelere gittiklerinde ana dilleriyle ifade veremezlerdi. Hatırlıyorum, seçim meydanlarında ana dillinde konuştu diye haklarında tahkikat yapılan milletvekili adayları vardı. Bütün bunları Türkiye'nin gündeminden kaldıran kimdir, AK Parti'dir, Recep Tayyip Erdoğan'dır. Şehirlerin isimlerinin değişmesi, TRT'de Kürtçe yayınların önünü açan kimdir? AK Parti, bu siyasi harekettir. Resmi dilimizin Türkçe olması doğal, kaçınılmaz olandır. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Her devletin bir dili olur. Ama o devlette vatandaşların ana dillerini ve ana kültürlerini geliştirmesinin önündeki engellerin kaldırılması, eşit vatandaşlık hakları bakımından önemli bir adımdır. Faili meçhul cinayetleri, siyasi suikastları kaldıran, karanlık çetelerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da milletin ensesinde boza pişirmesinin önüne geçen, ana dilin ve ana kültürün üzerindeki hakları ve özgürlükleri genişleten bir siyasi harekatın mensubu olarak adımız aktır, yüzümüz aktır."

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *