1971 yılında Sakarya Valisi Mustafa Uygur ve dönemin Tuğgenerali Recep Ergün ile görüştüğünü söyleyen Sakarya Ziraat Odası eski Başkanı Aydemir Horozlu, "Sohbetimiz sırasında Türkiye’de Deniz Kuvvetleri Vakfı ve Hava Kuvvetleri Vakfı olduğunu ama Kara Kuvvetleri Vakfı olmadığını ifade ettiler. Kara Kuvvetleri Vakfı’nın kurulması için 125 bin TL para toplanması gerektiğini söylediler. Bende kendilerine, ’Bana ticaret odasından Nazmi Maraşoğlu ve Şoförler Derneği Başkanı Nazmi Can’ı verin, gerisine karışmayın’ dedim" diye konuştu.
Fırtına uyarısı!
"GERİSİNE KARIŞMAYIN"
Aydemir Horozlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aradan zaman geçti, bir gün ticaret odasına 3’ümüzü çağırdılar. Recep Paşa’da oradaydı. Orduevine gittik, orada çorba içtik. Paşaya, ’Siz bizden bu kadar rakam istiyorsunuz. Nasıl toplayacağız diye söylüyorsunuz. Siz dediklerimizi yapın ve gerisine karışmayın’ dedik. Paşadan, dönemin saray sinemasının önüne kocaman bir Türk bayrağı asmasını, bando takımını oraya getirmesini, kendisinin de üniforması ve kılıcıyla sinemaya gelmesini istedik. Kendisi sağ olsun dediklerimizi yaptı. Bende bir talebe kız çocuğunu kenara çektim. ’Evladım, harçlığın var mı?’ diye sordum. O da ’Yok amca’ dedi. 50 kuruşu kendisine verdim ve hazırlattığımız sinema salonunu tarif ettim. ’Askerler için para toplanıyormuş, benim harçlığımdan kalan 50 kuruşu veriyorum diyeceksin’ diye söyledim. Söylediklerimi yaptı. Sonrasında temizlik işçisine de para verdim, o da aynısı yaptı."
"GALEYANA GETİRDİK"
Vakfın kurulabilmesi için el birliğiyle çalıştıklarını ve belirlenen sinema salonu önünde vatandaşlara seslendiklerini anlatan Horozlu, "Paşa bize işaret etti. Mikrofonu elimize aldık. Heyecanla vatandaşları galeyana getirdik. Vatandaşlardan biri ’Benden 50 bin lira’ diye bağırdı. Onun ardından insanlar da ellerine cebine koydu. 5,10,100 lira derken 751 bin lira para topladık. Bunun ardından dönemin Arifiye Belediye Başkanı Sefer Kubilay’ı telefonla aradım ve yanıma gelmesini söyledim. Birlikte şeker fabrikasına gittik. Fabrika müdürü Yavuz Bey’e bu sene ne kadar pancar ekildiğini sordum. Kendisi de 110 bin dönüm pancar ekildiğini söyledi. ’Dönümüne 1.5 liradan toplamda 1 milyon 751 bin lira. Parasını ödemeyen olursa ben ödeyeceğim. Getir bir kağıt imzalayayım sen çeki ver’ dedim. Kağıdı imzalayıp çeki aldım ve hemen tümene paşanın yanına gittim. Toplamda 2 milyon 751 bin lira oldu" diye konuştu.
"TEMEL PARASI SAKARYALININDIR"
Recep Ergün’ün rakamı duyunca şaşırdığını ve duygulandığını dile getiren Horozlu, "Paşa duygulanarak, ’Ben bu parayı götüremem’ dedi. Bende, ’Ben götüreceğim’ dedim. Ben, Sefer Kubilay ve şeker fabrikasının müdürü beraber yola çıktık. Önce Bolu’da bir camide namazımızı kıldık. Sonrasında Kara Kuvvetleri Komutanı Eşref Akıncı paşanın yanına gittik. Durumu anlattık. ’125 bin lira paramızı da topladık size geldik’ dedim ve 2 milyon 751 bin liralık çeki paşanın önüne koydum. Paşa bana bir sarıldı ki, bırakmıyor. Beni aldı, cam kenarına götürdü. ’Şu arsaya bak’ dedi. Baktım ki kocaman bir arsa. ’Bu arsa ASELSAN’ın. Para yok, temel atamıyoruz. Sakın unutma, ASELSAN’ın temel parası Sakaryalınındır’ dedi. Hala daha o anları anınca duygulanıyorum. ASELSAN öyle bir hale geldi ki bugün dünyada kendi branşında en önde gelen firmalardan biri oldu. Şimdi iftihar mı edelim, ağlayalım mı, sevinelim mi? Ama bunu Aydemir Horozlu bilmiş, Sakaryalı bilmemiş ne kıymeti var. Bütün Sakaryalı sevinsin çünkü ASELSAN bizimdir. Şimdi ASELSAN ile ilgili bir haber gördüğümde bütün eski anılarım canlanıyor. ASELSAN’ın bugün ki durumunu, yükselişini gördükçe mutluluk duyuyorum" ifadelerini kullandı.
