İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Atatürkçü Düşünce Derneği’nden manifesto

Atatürkçü Düşünce Derneği’nden manifesto

Ünlü gazeteci Uğur Dündar Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt'la yaptığı söyleşiyi köşesinde paylaştı. Bozkurt tarafından edilen sözler adete bir manifesto niteliğindeydi.

Uğur Dündar yazısının girişinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik seçimine gidildiğini belirtti.

Dündar seçimin Haziran 2023'te gerçekleşmesi halinde Cumhuriyet'in 100. Yılına denk geleceğini vurguladı.

Deneyimli gazeteci kritik seçime doğru gidelen bu yolda Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) ne yaptığını ve neler önerdiğini ADD Başkanı Hüsnü Bozkurt'a sordu.

İşte Bozkurt'un manifesto niteliğindeki sözleri:

■ Atatürk ve Kemalist Devrimciler “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” düsturuyla kurdukları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hamuruna, bir MAYA kattılar. O mayanın adı NAMUS'tu!  Devletimizi çürümekten koruyan NAMUS MAYASI asla eksilmemelidir.

■ Çok kutuplu yeni bir DÜNYA DÜZENİ oluşurken; barış, huzur ve topyekûn kalkınma için, bu toprağın insanlarının kadın erkek birlikte yarattığı, başarısı kanıtlı, bütün ilke, eser ve politikalarıyla dünyaya örnek olmuş ATATÜRK CUMHURİYETİ en doğru yoldur, YENİDEN o yola girilmelidir.

★★★

■ ATATÜRK CUMHURİYETİ; Aydınlanma Devrimleriyle toplumu tepeden tırnağa değiştiren, çağ atlatan, özünde bir KÜLTÜR ve KADIN devrimi, SANAT ve BİLİM özgürleşmesi, bir TÜRK RÖNESANSI'dır. Cumhuriyetimizin bu niteliği ve Anadolu'nun binlerce yıllık kültürü ile bütünleşmiş LAİK CUMHURİYET KÜLTÜRÜ devletimizi bugünlere taşıyan en değerli kazanımımızdır, korunmalıdır.

■ LAİKLİK ilkesinin; demokrasinin olmazsa olmazı, aklın doğmalara tutsaklıktan kurtularak özgürleşmesi, gölgesinde güvenle yaşadığımız Cumhuriyet kubbemizin kilit taşı olduğu akıldan çıkarılmamalı, revlette hiçbir laik Cumhuriyet ve üniter ulus devlet karşıtı kadrolaşmaya izin verilmemelidir.

★★★

■ YARGI; egemenliğin ve Ulusal bağımsızlığın temel unsurudur. Bağımsız olacaktır, ama tarafsız olamaz. İktidarların ya da paralel güçlerin emrine girmiş, baskılarla hüküm kuran bir yargının devletleri felakete sürüklediğinin tarihte örneği çoktur, biri de Osmanlı Devleti'dir. Ulusumuz; 1961 Anayasası'nı esas alan demokratik bir ANAYASA'ya ve hukukun üstünlüğü ile kuvvetler ayrılığı ilkesine tam bağlı gerçek bir HUKUK DEVLETİ'ne kavuşturulmalıdır.

■ ATATÜRK'ün “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına TÜRK MİLLETİ denir” tanımı doğrultusunda; ulus olma bilinci ve ulusal birliğimiz güçlendirilmelidir. Emperyalizmin “BÖL YÖNET” taktiği güdümlü mikro milliyetçilik ve mezhepçilik tuzaklarına düşülmemeli, federasyon çağrıştıran arayışlara itibar edilmemelidir.

★★★

■ DIŞ POLİTİKA; “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi ve bölge merkezli karşılıklılık esaslı KEMALİST felsefeyle yürütülmeli, Cumhuriyetimiz antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçı KURULUŞ AYARLARI'na dönmeli, TÜRKİYE TÜRKİYE'DEN YÖNETİLMELİDİR!

Uğur Dündar'ın Sözcü'de yayınlanan yazısını okumak için tıklayınız

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *