Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Gezi Parkı eylemleri kapsamında tutuklanan menajer Ayşe Barım ile ilgili olarak, tahliye kararı veren İstanbul 8. Asliye Ceza Hakimi Fatih Kapan'ı görevden aldı. Kapan, aynı adliyede tüketici mahkemesi hakimliğine atanarak görevi değiştirildi. Bu gelişme, HSK tarafından başlatılan bir soruşturmanın sonucunda gerçekleşti.
Fatih Kapan'ın Görevden Alınması
İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin hâkimi Fatih Kapan, Ayşe Barım’ın tutukluluğuna itirazı incelemiş ve onu tahliye etme kararı vermişti. Ancak, bu karar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilince, durumu değerlendiren ağır ceza mahkemesi, Barım'ın yeniden tutuklanmasına hükmetti. Kapan’ın kararı Yargı organları içerisinde büyük tartışmalara yol açarken, HSK'nın da devreye girmesi bu konuda ciddi bir inceleme sürecinin başlatıldığını gösterdi. Barım'ın avukatları, müvekkillerinin tutukluluğunu sorgularken, Kapan’ın verdiği tahliye kararının gerekçesi ise hukuka uygun bulunmuştu. Tutuklama şartlarının tekrar gözden geçirilmesi, hâkim Kapan’ın ikna edici argümanları ile sağlanmıştı, ama bu durum HSK tarafından yeterli görülmedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İtiraz Süreci
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Barım’ın tahliyesinin gerçekleşmesini engellemek amacıyla ağır ceza mahkemesine itirazda bulundu. Mahkeme, Başsavcılık’ın talebini değerlendirerek, Barım’ın tutuklanmasını kararlaştırdı. Barım, Gezi Parkı eylemlerine katıldığı ileri sürülen biri olarak toplumun ilgisini üzerine çekmiş durumda. Başsavcılığın sürece dâhil olması, daha fazla legal denetim ve müeyyide talep edilmesine neden oldu ve bu durum, yargının bağımsızlığını sorgulayan bazı tartışmalara da zemin hazırladı. HSK, Kapan’ın kararlarını inceleyerek, bağımsız yargının ne ölçüde etkilenebileceği üzerine sorgulamalara girişmiş oldu.
HSK'nın Süreç İçindeki Rolü
HSK’nın yürüttüğü inceleme, hakim Fatih Kapan’ın tutumlarına ilişkin kapsamlı bir değerlendirme getiriyor. HSK Birinci Dairesi, Kapan hakkında ihbar ve ek belgeler doğrultusunda başlatılan soruşturmada, delil toplanmasını sağlamak amacıyla müfettiş görevlendirdi. Bu müfettişin raporu neticesinde Kapan hakkında daha fazla işlem yapılması gündeme gelebileceği gibi, hâkimlerinin kararlarının arka planda ne denli sorgulandığını da gösteriyor. Tahliye kararı veren Kapan, kararlarının etik ve hukuksal niteliği bakımından büyük bir inceleme altındadır. Bu gelişmeler, yargı bağımsızlığı ve yargı mensuplarının kararlarının toplumda yarattığı etkiler açısından önemli tartışmalara yol açabilir.