İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4419 %-0.08
36,5914 %0.11
3.530.519 %0.206
3.098,03 0,77
Ara
Muhalif. GÜNDEM Babacan: "Açıklamak zorundasınız"

Babacan: "Açıklamak zorundasınız"

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Merkez Bankası’nın rezervlerine, yedek akçelere ne olduğunu açıklamak zorundasınız. Açıklamazsanız, biz zaten o kayıtları açıp vatandaşlarımıza göstereceğiz" dedi.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara'da partisinin 1. Olağan Mamak İlçe Kongresi'nde konuştu. Babacan'ın gündeminde Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kapatılması tartışmaları ve ekonomik tablo vardı. Babacan şu ifadeleri kullandı:

“BAHÇELİ ÜLKEDEKİ HER KRİZİN ORTAĞI”

İktidarın küçük ortağı Anayasa Mahkemesi'nin kapanması gerektiğini buyurdu. Ortağın birisi Anayasa Mahkemesi kararına saygı duymuyor, Anayasayı yok sayıyor. Kıymeti kendinden menkul Sayın Bahçeli ‘Anayasa Mahkemesi kapansın' istiyormuş . Niye? Bir hareketine kızmış. Ülkenin düştüğü her krizde hükûmetin ortağı.

“2001 KRİZİNDE ODASININ ÖNÜNE YAZAR KASA ATILMIŞTI”

Tıpkı 2001 krizinin ortağı olduğu gibi. O zaman tek gecede 20'ye yakın banka batmıştı. Milli gelirin üçte biri kaybedilmişti. Gecelik faizler yüzde 7500'ü görmüştü. Yıllık enflasyon yüzde 70'leri geçmişti. O yazar kasalar Başbakanlık binasının önüne atıldığında, Sayın Bahçeli'nin odası o binadaydı.

“İKTİDARIN NİMETİNDEN İSTİFADE EDİYORSAN, KRİZİNDEN DE SORUMLUSUN”

Sayın Bahçeli; siz her türlü krizin ortağısınız. Bundan kaçamazsınız. ‘Kâra ortak olayım, zarar varsa geri durayım', öyle ucuz değil. İktidara ortak olmanın bazı nimetlerinden istifade ediyorsanız, ülkenin krizlerinden de sorumlusunuz. Siyasi tarihimize adınız ‘krizlerin ortağı' olarak yazdırılacak.

“ORTAĞINIZIN LÜTFUYLA AHKAM KESTİĞİNİ BİLİN”

Sayın Bahçeli, siz meclisteki milletvekili sayısı sıralamasında dördüncü parti olarak, memleketin başına kayyum gibi geldiniz zaten. Vatandaşın desteğiyle değil, ortağınızın lütfuyla ona buna ahkam kesiyorsunuz, bunu bilin.

Çete liderlerine övgü düzüp, beğendiğiniz suçluları affettiriyorsunuz zaten. Her seferinde yeni bir liste yayınlayıp gazetecileri, düşünürleri tehdit ediyorsunuz. Her türlü hukuksuzluğu yaptırdığınız yetmiyormuş gibi, bir de Anayasa Mahkemesine göz dikiyorsunuz.
 
Bu küçük ortağın bir tane çözüm önerisi var mı? Yok. Ona buna hakaret etmek dışında, sağı solu tehdit etmek dışında tek lafları yok. Ekonomik kriz olur, gider meydana ekmek asar. İstediği olmayınca, ‘Anayasa Mahkemesini kapatalım' der. Mikrofon başında bağırıp çağırmak dışında bir şey yapmıyor. Mikrofon diye bir şey var; bu kadar bağırmanıza gerek yok. Herkes en iyi bildiği şeyi yapıyor. Biz bu ülkenin yarınlarını Meclis'i yok sayan irili ufaklı iktidar ortaklarına bırakmayacağız.”

“MİLLETÇİLİK PARAMIZI PUL ETMEK DEĞİLDİR”

Sabah akşam millilikten bahsediyorlar. Milliyetçilik paramızı pul etmek değildir. Hazine'nin borcunu iki yılda ikiye katlamak değildir. Bu ülkenin milli Merkez Bankası'nın 130 milyar dolarını çarçur etmek, yedek akçelerini sıfırlamak değildir. Büyük ortak geçtiğimiz aylarda ‘Türk Lirası'nı istikrarlı ve itibarlı bir para birimi haline getiriyoruz' diyordu.

Soruyorum Sayın Erdoğan'a, nasıl yaptınız? İtibar, bir gecede attığınız yanlış bir imza yüzünden paramızın yüzde 15 değer kaybetmesi midir? Nasıl başardıysanız hem kuru hem faizi hem de enflasyonu patlattınız. Yüksek kuru da memleketin ortasına bıraktınız.

“AÇIKLAMAZSANIZ KAYITLARI AÇIP VATANDAŞLARIMIZA GÖSTERECEĞİZ”

“Bu berbat tablonun sorumlusu kim?” diye soran Babacan, yanıtı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Türkiye'nin ekonomisinin sorumlusu benim” cümleleriyle verdi.

Ali Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu millet, kötü yönetimin bedelini ödemek zorunda değil. Lafa gelince ne diyor? ‘Benim alanım ekonomi' diyor. Uzmanlık alanındaki sonuçları görüyoruz. Allah'tan tek bir uzmanlık alanı var, yoksa diğer alanlar ne hale gelirdi bilemiyoruz.

Merkez Bankası'nın rezervlerine, yedek akçelere ne olduğunu açıklamak zorundasınız. Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olan kaynakların nereye gittiğini açıklamak zorundasınız. Açıklamazsanız, biz zaten o kayıtları açıp vatandaşlarımıza göstereceğiz.

En iyisi siz kendiniz yapın da sonradan yanlış anlaşılacak başka şeyler ortaya çıkmasın. Ben devlette hiçbir kaydın yok olmadığını öğrendim. Küçücük bir peçeteye kurşun kalemle not alın, on defa fotokopisi çekiliyor. ‘Arşivler çok birikti, 30 yıllık, artık imha edelim' deyin. Önce üç kopyası çekilir, sonra imha edilir. Bunlar nasıl olsa kayıtta, hepsi ortaya çıkar bir gün.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *