DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret etti.
Görüşmenin ardından Babacan ve Davutoğlu, ortak basın açıklaması düzenledi.
Ahmet Davutoğlu yeni Anayasa tartışmaları hakkında "Gündem değiştirme çabasıdır, burada samimiyet görmüyoruz, iklim oluşturma çabası görmüyoruz. Ülke gündeminin yasaklarla boğulduğu dönemde suni bir ümit uyandırmak için gerçek gündemimize dönecek şekilde... " ifadelerini kullandı.
Ali Babacan'dan yeni Anayasa açıklaması: İstedikleri gibi yapmaları mümkün görünmüyorAli Babacan'dan yeni Anayasa açıklaması: İstedikleri gibi yapmaları mümkün görünmüyor
Ahmet Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
Son dönemde bütün partiler arasında yakın temasın artmış olması sevindirici. Ama iktidar partileri kendileri dışında kimseyle görüşmemekte ısrar ediyor. Diğer partiler arasında son derece artan bir görüşme trafiği var, memnuniyet duyuyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştirmekle yetinmemiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili bir çalışma yapmıştı heyetlerimiz, kamuoyuyla paylaşmıştık ve partilerden randevu talep etmiştik. DEVA Partisi yoğun bir kongre trafiği içindeydiler, çünkü Türkiye'de her an seçim kapıyı çalabilir. Bugün Genel Başkanı ağırladık, hem geçmiş olsun hem hayırlı olsun ziyaretinde bulundular. Bizim geçmiş olsun Covid değil, Selçuk Bey ve gazetecilere yönelik saldırılar nedeniyle bize geçmiş olsun dediler.
Görüşmemizde ana gündem maddemiz güçlendirilmiş parlamenter sistemdir. Genel Başkan da görüşlerini ve çalışmalarını lütfettiler, bundan sonra sadece bu konuda değil diğer alanlarda da Gelecek ve DEVA Partisi'nin daha sık görüşmesi ve ortak önerilerle kamuoyunun gündeme gelmesi konusunda mutabık kaldık, ikili bazda temaslar artacak.
(Yeni anayasa) Gündem değiştirme çabasıdır, burada samimiyet görmüyoruz, iklim oluşturma çabası görmüyoruz. Ülke gündeminin yasaklarla boğulduğu dönemde suni bir ümit uyandırmak için gerçek gündemimize dönecek şekilde...
(Takvim gazetesi) iktidar yandaşı gazetenin, Türk basın ve ahlak tarihine büyük bir rezalet olarak geçecek baş sayfası. Bunu çerçeveletmek ve Erdoğan ve Bahçeli'ye göndermek lazım, mesulleri sizsiniz diye.
Gerçek gündem, kendi görüşlerini ifade eden ve toplantı gösteri yapan öğrencilere, kitleye terörist suçlamasında bulunarak terör kavramının içini boşaltmaktır. Bütün bu yaşananlar derin bir krizi ortaya koyuyor. Biz bütün partilerle temasımızı sürdüreceğiz.
Uygur ve Doğu Türkistan söz konusu olduğunda vicdanın ayağa kalkması lazım. Şu anda açık veya net bir şekilde bütün dünyanın hemen hemen üzerine müttefik olduğu bir gerçek var ki kardeşlerimiz ağır bir toplama kamplarından 'soykırım' ifadesine uygun şekilde seyrediyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyor, kısırlaştırılıyorlar. Çin'i meşrulaştırma çabası insan hakları konusunun yüz karasıdır.
Görüşmenin ardından basın toplantısında açıklama yapan Babacan'ın açıklamaları şöyle oldu:
Bugün Gelecek Partisi Genel Merkezi'ne, Sayın Davutoğlu'na hem hayırlı olsun hem geçmiş olsun deme imkanı bulduk. Türkiye'nin gidişatına baktığınız zaman hızlı 1990'lara dönüş var, hele ekonomi yönetimine baktığınız zaman 70'lere dönüş var. 2018'de partili Cumhurbaşkanlığı sistemi başladıktan sonra her alanda problemler hızla büyüyor.
Ülkede artık hukukun üstünlüğü kavramı neredeyse kalmadı. Türkiye Cumhuriyeti, hukuk devleti niteliğini kaybediyor. Anayasanın bağlayıcı bir metin olarak kabul edilemediği ülkede hukukun üstünlüğünden bahsetmek mümkün değil. Türkiye'de yönetim sistemi sorunu, ve yönetenlerin zihniyeti sorunu var. Sistem değişikliği ve zihniyet değişikliği şart. Bu zihniyet de topyekun iktidar değişikliği olmadan mümkün olmayacak.
İstedikleri gibi yeni bir anayasa yapmaları çok mümkün görünmüyor.
(Takvim Gazetesi) Atılan manşetler bu ülkeye yakışmıyor.
Gelecek Partisi'nin güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili önemli bir çalışma var. Bizim de üzerinde çalıştığımız bir çalışma var, heyetlerimiz karşı karşıya gelerek ikili bazda istişare mekanizması oluşturmaya karar verdik. Enflasyonun suçlusu kendileri değil gibi, yanlış para politikalarının sonucunda hem kur hem enflasyon arttığı halde, sorumlusu Erdoğan ve ortakları olduğu halde hayat pahalılığının suçlusu olarak marketleri gösteriyorlar.
2018'de de kuru soğan depoları basıldı, terörist ilan edildi. Aynı hikayeyi tekrar görüyoruz. Bir terörist bulacaksın, bazen bakkal, bazen BOUN öğrencileri... Haftanın terörist panosu var, ülkenin hiçbir sorununa çözüm bulamıyorlar.
Ülkenin sorunlarına köklü çözüm üretmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Pek çok parti bu hazırlığın içinde. Bu taraftan ümit yok, unutacağız, ülkenin yarınlarıyla ilgili hazırlık yapmak zorundayız.
Biz anadil konusuna temel bir insan hakkı konusu olarak bakıyoruz. Ve bu anadil üzerinden de kimse bu toplum içerisine fitne tohumları atmasın. Her bir vatandaşımızın annesinin konuştuğu dili konuşmak, yaşatmak en doğal hakkıdır.
Şu anda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok ciddi insan hakları ihlalleri var. Şu anda bizim hayretler içerisinde izlediğimiz bir durum var o da Sayın Erdoğan ve Bahçeli'nin bu gerçeği görmemesi. Niçin mazlumların yanında değilsiniz? Niçin bu kadar ağır insan hakkı ihlalleri varken susuyorsunuz? Acaba o ülkeyle olan ilişkilerimizde bilmediğimiz bir şey mi var? Niçin sessiz kaldıklarını çıkıp açıklamaları lazım.