İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4835 %0.01
36,5870 %-0.01
3.432.602 %0.06
3.066,55 0,43
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Can Baydarol yazdı: Deprem diplomasisi

Can Baydarol yazdı: Deprem diplomasisi

Artık televizyon kumandasını elime almak istemiyorum. Kurtarılanlar kurtarıldı, bundan sonrası yaşanılan büyük felaket sonrasının büyük acısı. Aynen 1999 depremlerinin ardından olduğu gibi…

İster istemez anılarımız tekrar canlanıyor, her şeye rağmen sağ kalanlar için hayat devam ediyor. Bu büyük felaketten ders çıkaracak mıyız? Maalesef iyimser değilim. 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinden ders çıkardık mı? Hayır. Rant ekonomisi, sadece inşaatla kalkınma sevdası, plansızlık ve doğa gerçeklerini yok sayma dürtüsü hakimiyetini sürdürdüğü ölçüde hayatta kalırsak bizler, bizden sonraki nesiller daha çok göz yaşı dökerler.

Acı gerçekleri bir tarafa bırakıp, 1999 sonrasında ne yaşamıştı, kısaca hatırlayalım.

Bütün dünya Türkiye’nin yardımına koşmuş, arama kurtarma ekipleri seferber olmuş, mali yardım paketleri Türkiye için hazırlanmış, komşumuz Yunanistan ile yaşanan gerginliklerin yerini yumuşama ve iyi komşuluk ilişkileri almış, onlar bize deprem sırasında yardımcı olurken, hemen ardından onlarda olan depremde biz onlara yardımcı olmuştuk. Daha da önemlisi 10/11 Aralık Helsinki Zirvesinin ardından Türkiye’yi de diğer AB ülkeleri ile eşdeğer aday üye olarak adlandıran AB’nin bu kararını Yunanistan da desteklemiş, 3 Ekim 2005 tarihinde tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasının yolu açılmıştı.

Peki bugün 1999 depremleri sonrasındaki uluslararası algıdan farklı mı?

1999 felaketinden çok daha büyük, belki de asrın felaketi diyebileceğimiz bir durumla karşı karşıya olduğumuz bir gerçek. Bir de iç politika mülahazalarına bağlı beceriksizlikler zinciri ile birlikte durumun katmerli bir facia olduğunu da eklersek yanlış söylemiş olmayız her halde…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *