Hamas’ın siyasi büro şefi İsmail Haniye, İran’ın yeni cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için gittiği başkent Tahran’da İsrail’in gerçekleştirdiği suikasta öldürüldü.
Halk TV’de Sansürsüz programına konuk olan Cem Toker bu olay üzerinden bölgedeki duruma dair değerlendirmelerde bulundu:
“Birçok Arap ülkesi İsrail’e kafa tutuyorlardı. Hepsi yaradanlarıyla buluşturuldu. İsrail’i haritadan sileceğiz diyen ne kadar radikal, Arap lider varsa hepsinin icabına bakıldı. Başta Saddam, bahaneler uyduruldu, kimyasal silahı var denilerekten. İcabına bakıldı. Kaddafi’nin icabına bakıldı.
Esad’ın da icabına bakılacaktı… İsrail Dışişleri Bakanı’nın 2013-2014 sıralarında New York Times’ta bir demeci var: “Bildiğimiz şeytanı, bilmediğimiz şeytana tercih ederiz.” Esad ehlileşiyordu, babası gibi değildi. Suriye’de bazı demokratikleşme adımları atıyordu. Canının derdine düşsün istediler. Yıkmayalım, yıpratalım. Esad’ın da icabına bakıldı; radikal rejim Suriye. Mısır’da Mursi geldi. Onu da tehdit gördüler İsrail’e, onun da icabına baktılar.
“İsrail’e filan karşılık veremez İran”
Bugün İsrail’e tehdit oluşturan tek ülke İran. Nükleer programıyla, o’suyla busuyla. Onun için, İran’a gel gel yapmak için üç ayda bir tepesine iniyorlar. Üç ay önce de; adamın çocuklarını, torunlarını öldürdüler. Hatta o gece buradaydı. Ben cumhurbaşkanlığı helikopterini de İsraillilerin düşürdüğüne inanıyorum. Ama İran bunu söyleyemez ki, delil bulsa bile söyleyemez. Ne diyecek. İsrail de söyleyemiyor. Evet bir ülkenin cumhurbaşkanının helikopterini ben düşürdüm diyemiyor. İran’da delil olsa, onlar da söylemeye utanıyor. Bu kadar mı acizsin? Senin kendi topraklarında bir başka ülke senin kendi cumhurbaşkanının helikopterini düşürüyor.
Eninde sonunda bölgede sıcak savaş bir şekilde genişler. Onu da İran yapar. İsrail’e filan karşılık veremez İran. Ama nereye verir biliyor musunuz? Suudi Arabistan’a verir, Kuveyt’e verir, Ürdün’e verir. Yumuşak hedeflere iner. O zaman işte bölgede sıcak savaş görüntüsü başlar.”
