Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti'nin "milli güvenlik tehdidi" olduğunu iddia etti.
Özdemir, “Hem CHP hem de İP, Türkiye için açık bir milli güvenlik tehdididir. Lafa gelince Atatürk’ü ağzından düşürmeyen CHP yönetimi, teslimiyet ve ihanette adeta aslını tanımayarak, Atatürk’e en büyük ihaneti yapmaya başlamıştır. PKK’nın küçük partisi HDP, büyük partisi CHP, yancısı ise İP olmuştur” ifadelerini kullandı.
Özdemir, partisi tarafından Kayseri'de Erciyes Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Siyasette Yeni Dönem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Stratejik Hedefler" konulu toplantıya katıldı. Konuşmasında "CHP'li bazı isimlerin" ABD'ye çağrıda bulunduğunu öne sürerek şunları söyledi:
“Bugün sözde demokrasi sözcüğü kullanılarak ülkemize karşı hayata geçirilen senaryo ve oluşumlardan haberdarız. Amerika Birleşik Devletleri merkezli olarak başlatılan 'Türkiye Demokrasi Projesi' adlı oluşuma FETÖ’cü teröristlerin yer alması bir yana aynı şer yapılanması hayata geçirilmeden hemen önce CHP’li bazı isimlerin ABD yönetimine çağrıda bulunarak, Türkiye için demokrasi beklediklerini belirtmeleri zillet çevrelerinin rezil hallerini dışa vurmuştur”
MHP'li Özdemir, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun YPG/PKK'yı "kendi topraklarını savunan bir oluşum" olarak gördüğünü iddia etti. Özdemir, “Tıpkı PKK/PYD terör örgütünü destekleyen sözde batılı müttefiklerimiz gibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da YPG/PKK’yı kendi topraklarını savunan bir oluşum olarak görmektedir. Yine güvenlik kuvvetlerimizin Suriye’den kaynaklanan terör tehdidinin bertaraf etmek üzere PKK/PYD’li teröristlere yönelik düzenlediği askeri harekatların tümüne Cumhuriyet Halk Partili isimler karşı çıkmıştır. Şu ibretlik duruma bakınız ki zillet çevreleri bugünlerde PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP’yi aklama, kurtarma ve meşrulaştırma çabasına düşmüştür. Bir yandan PKK terör örgütüne yönelik yurt içi ve yurt dışında başarılı askeri harekatlar sürerken ve örgüt her yönden tükenme aşamasına gelmişken, hain elebaşları kafalarını inlerinden dahi çıkarmaya korkarken, örgütte çözülme tarihin en önemli seviyesine erişmişken ve Anayasa Mahkemesi'nde HDP’ye yönelik kapatılma kararı görüşülürken CHP ve İP, HDP’nin Meclis'te olması gerektiğini vurgulamaya başlamıştır. Bu açık bir ihanettir. HDP meşru değildir, asla da olamaz. HDP, PKK’nın ta kendisidir" ifadelerini kullandı.
CHP ve İYİ Parti’nin HDP ile iş birliği içinde olduğunu iddia eden Özdemir, şöyle devam etti:
“CHP ve İP’in müşterek bir gündem ve ağız birliği ile HDP’nin meşru olduğunu utanmadan dile getirmeleri can çekişen teröre hayat öpücüğü vermekten başka bir anlama gelemeyecektir. Hem CHP hem de İP Türkiye için açık bir milli güvenlik tehdididir. Lafa gelince Atatürk’ü ağzından düşürmeyen CHP yönetimi, teslimiyet ve ihanette adeta aslını tanımayarak, Atatürk’e en büyük ihaneti yapmaya başlamıştır. PKK’nın küçük partisi HDP, büyük partisi CHP, yancısı ise İP olmuştur. Manidar bir zamanla Irak’ın kuzeyine heyet gönderen CHP’nin bu ziyaretten hemen sonra PKK/HDP sevdasına düşerek, HDP’yi meşru gördüklerini açıklamaları akıllara CHP ile PKK arasında hangi pazarlığın geçtiği sorusunu getirmiştir. HDP’nin kapatılması, mahşeri vicdanın, demokrasinin, hukukun, yetimlerin hakkının ve Türk milletinin sahip olduğu değerler bütününün açık ve kesin gerekliliğidir. Şu işe bakınız ki ihanet ve proje partisi olarak yola çıkan İP, bu yolda adeta kendisini parçalamakta, PKK terör örgütünün uzantısı HDP için her şeyi yapmaktadır.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in cumhurbaşkanı adayı olmayacağını söylediği açıklamaya değinen Özdemir, şöyle konuştu:
“Bu partinin genel başkanı 2023 yılında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olmayacağını açıklaması ibretlik, vahim bir tablodur. İP kendi başkanının bu ilanıyla proje partisi olduğunu bir kez daha göstermiştir. Meral Akşener’den aday olmamasını kimler istemiştir? Başbakan adayı olduğunu iddia eden Meral Akşener’e kimler talimat vermiş, kimler yönlendirmiştir? Sözde 'Kürt sorunu' tabirini kullanarak, etnik bölücülere nefes aldırma yarışına girenlerle aynı yerde saf tutan ve HDP’yi meşru gördüğünü ifade eden İP, HDP’li bir milletvekilinin Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi çağrısına neden sessizdir? PKK’ya daha fazla alan açma ve etnik bölücülüğü kışkırtma amacından başka hiçbir şeye hizmet etmeyen bu yaklaşımlar sistem değişikliği kılıfına sokulmaktadır. Şurası açık bir şekilde anlaşılmalıdır ki mevcut sistemden geriye dönüş yoktur. CHP ve İP’in öne sürdüğü sistem Türkiye açısından kargaşa, kaos ve her yönden belirsizlikler barındırmaktadır. Ne yani derdiniz; milleti arka arkaya seçim ve referandum gibi süreçle böylesi bir iklime sokmak, Türkiye’yi yeniden kısır siyasi gündem ve tartışmalarla oyalamak mıdır?”
Cumhur İttifakı ile ilgili açıklamalarda da bulunan MHP'li Özdemir, “Baştan sona kadar yalanlar üzerinden kurulan siyaset anlayışıyla adeta yalan üretme merkezi gibi çalışan zillet çevreleri, bu gerçeği neden kamuoyundan saklamaktadır? Karşı karşıya kaldığımız bu tabloyu Türkiye’nin istikrarını murat eden hiçbir vatan evladının kabul etmesi elbette mümkün olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte vatan derdinde, Cumhur İttifakı olarak Türkiye safındadır. Zillet karanlıktır. Cumhur İttifakı ise milletimizin aydınlık geleceğidir. Cumhur İttifakı Türkiye’nin umudu, hayallerini gerçeğe dönüştürecek kudreti, kuvveti ve kararlılığıdır. 2023’te inşallah Cumhur İttifakı'nın kesin zaferiyle büyük Türkiye hedefine doğru emin adımlarla ilerlemenin yeni bir miladı olacaktır”
İYİ Parti kanadı: Kimse Millet İttifakı’nı HDP ile yan yana getiremez
Cumhuriyet Gazetesi'nden Selda Güneysu'nun yaptığı habere göre, İYİ Parti kanadı, Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunu açıklamasıyla ilgili olarak “Millet İttifakı’nın elini güçlendirdiğine” de işaret etmişler ve bu hamleyle birlikte “artık kimsenin Millet İttifakı’nı HDP ile yan yana getiremeyeceği” ifade edildiğini dile getirmişlerdi.
CHP Sözcüsü Öztrak: Bu sorular nasıl bize sorulabiliyor?
Dün (1 Ekim 2021) CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında TBMM'de toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun ardından parti sözcüsü Faik Öztrak açıklamalarda bulunmuştu.
HDP'den yapılan "Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilmezse Kürt sorunu tartışılamaz." yorumu hatırlatılmış ve Öztrak'a "Bu sorunun çözümü için ilk 4 maddenin değiştirilmesi mi gerekiyor?" sorusu yöneltilmişti.
Öztrak şu cevabı vermişti
"Bu sorular nasıl bize sorulabiliyor anlamakta güçlük çekiyorum. Bir odalar birliği kongresinde Genel Başkanı'mız, anayasanın ilk dört maddesini tek tek sayarak 'Bunlar bizim kırmızı çizgimiz', bizim ağzımızdan laf bir kere çıkar. Bu konudaki tavrımızı Genel Başkanımız defalarca dile getirdi. Bunun anlaşılması için daha kaç kere söylememiz gerekiyor. Bu soruları gidecekler, Cumhur İttifakı'na soracaklar."