İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8678 %0.24
37,3049 %-0.1
104.178,10 %-0.709
3.225,48 0,31
Ara
Muhalif. GÜNDEM CHP ve kurultay zorunluluğu - Suriye ve Kürt meselesi

CHP ve kurultay zorunluluğu - Suriye ve Kürt meselesi

Sadık Çelik yazdı: CHP ve kurultay zorunluluğu - Suriye ve Kürt meselesi

Okunma Süresi: 2 dk

Türkiye'nin yeni dönemde karşılaştığı çetrefil sorunlar ve siyasi tartışmalar giderek karmaşıklaşıyor. Bir yandan CHP, tarihi başarılar ve büyük hayal kırıklıkları arasında sıkışmış durumda. Diğer yandan ülke Kürt meselesiyle ve dünyayla birlikte de Suriye kriziyle, ulusal ve bölgesel güvenlik sorunlarıyla boğuşuyor. Aslında bu yazıda genel olarak belediyeler meselesini ele almak istiyordum ama ne yerel yönetimleri ne de herhangi bir siyasi partiyi ülkedeki ve coğrafyamızdaki genel sorunlardan bağımsız düşünüp ele almak mümkün olmuyor. 

O nedenle bu yazıda İstanbul’dan başlayarak, yerel sorunlardan uluslararası krizlere uzanan geniş bir spektrumda ilerleyeceğiz.

***

Kent lokantaları, kreşler...

Kent lokantaları ve kreşler gibi hizmetler, İstanbul halkına sunulduğunda yüzeyde oldukça çekici görünse de, bu tür hizmetlerin erişim ve yeterlilik açısından gerçek bir fayda sağlaması güçtür ve sosyal dışlanmışlık durumlarını göz ardı eder. Örneğin, kent yoksulları, evsizler ve diğer marjinalleşmiş gruplar, genellikle toplumsal kabul ve dış görünüş normları nedeniyle bu hizmetlere erişmekte zorlanırlar. Bu insanların, çoğu zaman düzgün giyimli olmamaları veya toplumsal beklentilere uymayan dış görünüşleri sebebiyle lokantalara girmeleri bile mümkün olmaz. Bu durum, sosyal adaletsizliğin sadece ekonomik boyutlarını değil, aynı zamanda kültürel ve simgesel kapitalin eşitsiz dağılımını da yansıtır.

Velev ki bu bireyler içeri girdi ve bir kereye mahsus karnını doyurdu diyelim.. Burada temel mesele geçici çözümler yerine onlara kalıcı bir barınak ve hayatlarını sürdürebilmelerini sağlayacak yapısal desteklerin sunulmasıdır. Kentte yaşayan bu insanlar için özellikle banklarda, metrolarda geceyi geçirirken, ölümü beklemekten başka çare kalmamıştır. Bu noktada yerel yönetimlerin sosyal politikaları, sadece kısa vadeli çözümler sunmak yerine, bu bireylerin yaşam koşullarını iyileştirecek sürdürülebilir ve kapsayıcı stratejiler geliştirmesi gerekmektedir…

Yazının devamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *