CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Barlas kimin sesi olarak konuşuyor?” diye sorarken; CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da, “Barlas, hayatı boyunca siyasi iktidarların yalakası oldu. Atatürk'ün partisini kapatmaya kimsenin gücü yetmez” diye sitem etti.
Mehmet Barlas, 9 Kasım'daki yazısında CHP'yi hedef almış, "Bir bakarsınız, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönettiği CHP, kapatılmış ve seçime girmesi yasaklanmış olabilir" demişti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Barlas kimin sesi olarak konuşuyor?" diye sordu ve şunları söyledi:
"Çıkıp ‘CHP kapatılabilir' demek demokrasinin temeline dinamit koymaktır. Kurtuluşun ve kuruluşun partisinin kapatılabileceğin söylemek herhalde sarayda konuşulan bazı şeylerin tetikçi olarak ifade edilmesidir. CHP, sadece 12 Eylül darbesiyle kapatıldı. Barlas darbe çığırtkanlığı yapıyor. 12 Eylül darbecilerinin başaramadığını kimse aklına getiremesin. CHP, Türkiye'nin verdiği demokrasi mücadelesinin mimarıdır. Biz, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma kararlılığındayız. Barlas bundan mı rahatsız? Sarayın duvarları arasında iktidarı kaybetme korkusu var. Korkmasınlar, Türkiye rahat nefes alacak."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise şöyle dedi:
“Barlas, hayatı boyunca siyasi iktidarların yalakası oldu. Atatürk'ün partisini kapatmaya kimsenin gücü yetmez. Türkiye'nin kurucu partisinin kapatılmasını telaffuz dahi etmek, hadsizlik ve edepsizliktir. Barlas'a bunları söyleme cesaretini kimin verdiğine bakmak gerekir. CHP, savaş meydanlarında kuruldu. CHP'nin kapatılmasını gündeme getirmek dahi demokrasiye tehdittir. Bu ifadeler, sahibinin sesini dillendiren Barlas'ın boyunu aşar. O gitsin Saray yalakalığı yapmaya devam etsin. Vatandaşın gündemini karartmak için ne yapacaklarını şaşırdılar. Biz, vatandaşın içinde bulunduğu sorunları, derin yoksulluğu anlatmaya devam edeceğiz.”
Mehmet Barlas ne demişti?
Sabah gazetesi başyazarı Mehmet Barlas, "Sürekli yalan söyleyen, kendi ülkesini yabancı ülkelere jurnalleyen, ülkenin geleceği hakkında olumlu hiçbir görüşü olmayan bir siyasetçi ne kadar meşruiyet taşır? Yani bir bakarsınız, Kılıçdaroğlu'nun yönettiği CHP kapatılmış ve seçime girmesi yasaklanmış olabilir" dedi.
Barlas, muhalefetin meşruiyet sorunu olduğunu iddia ettiği yazısında, "Acaba Türk siyasetinde meşru olmayan unsurlar, legal olarak yer bulabilirler mi? Mesela PKK'nın HDP ile birlikteliğine değiniliyor ve bu konu adeta sakız haline getiriliyor. Ve biliyoruz ki HDP hakkında bir de kapatma davası var. Yani bir parti, meşruiyetini kaybederse seçime katılabilir mi?" diye sordu.
"Aynı durum Cumhuriyet Halk Partisi ve Kemal Kılıçdaroğlu için de söz konusu değil mi?" ifadelerini kullanan Barlas, "Sürekli yalan söyleyen, kendi ülkesini yabancı ülkelere jurnalleyen, ülkenin geleceği hakkında olumlu hiçbir görüşü olmayan bir siyasetçi ne kadar meşruiyet taşır? Yani bir bakarsınız, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönettiği Cumhuriyet Halk Partisi kapatılmış ve seçime girmesi yasaklanmış olabilir" dedi.
Barlas, parti kapatmanın Türkiye'de ne ilk, ne de son olduğunu belirttiği bölümü şöyle bitirdi: "Son Anayasa değişikliğine kadar Anayasa Mahkemesi musluk kapatır gibi partileri kapatmıyor muydu?"
