İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4690 %-0.06
36,5214 %-0.22
3.518.876 %3.201
3.069,86 0,54
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM CHP’li Kaboğlu: O sözleşmenin feshi Anayasa açısından yok hükmünde

CHP’li Kaboğlu: O sözleşmenin feshi Anayasa açısından yok hükmünde

CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin feshini amaçlayan Cumhurbaşkanı kararının Anayasa açısından yok hükmünde olduğunu söyledi. Kaboğu, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay'a başvurulması gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmesine muhalefetten tepkiler sürüyor.

CHP İstanbul Milletvekili, TBMM Anayasa Komisyonu CHP Grup Sözcüsü ve Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu, sözleşmenin feshini amaçlayan Cumhurbaşkanı kararının Anayasa açısından yok hükmünde olduğunu söyledi.

Duvar'ın haberine göre İstanbul Sözleşmesi'nin, 6251 sayılı yasa ile TBMM’de oy birliği uygun bulunarak, Anayasa madde 90 çerçevesinde yürürlüğe konulduğuna dikkat çeken Kaboğlu, sözleşmeden çıkma usullerini şu şekilde açıkladı:

İnsan haklarına ilişkin bir uluslararası antlaşma olarak İstanbul Sözleşmesi, madde 90 gereğince normlar hiyerarşisi bakımından yasaların da üstünde yer almaktadır. Sözleşmeden çıkışın, 'usulde paralellik ilkesi' gereği, ancak TBMM'de kabul koşullarına uyularak mümkün olabileceği öne sürülse de, böyle bir işlem, Türkiye'nin Avrupa Konseyi çerçevesinde insan hakları kazanımlarını sorgulamak anlamına geleceğinden, kazanılmış haklar için geçerli geriye götürülemezlik genel ilkesine aykırılık oluşturur. Cumhurbaşkanı'nın 3718 sayılı kararı, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK)9 madde 3'e dayandırılmış olsa da, bu maddenin geçerlik alanı, uygulama antlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari antlaşmalara ilişkin olan Anayasa madde 90/3 ile sınırlıdır. Yani yasa ile uygun bulunan uluslararası sözleşmeleri kapsamamaktadır. 'Milletlerarası antlaşmaları onaylar ve yayımlar' kaydı (md.104/11), ancak madde 90/3 veya uygun bulma yasası sonrası işlem için geçerli olabilir.”

İNSAN HAKLARI ALANINDA DÜZENLEME YAPAMAZ

Kaboğlu, Cumhurbaşkanı'nın bir kararla insan hakları alanında düzenleme yapamayacağına vurgu yaparak, "Cumhurbaşkanı'nın hiçbir işlemi, yasa alanında düzenleme yapamaz. Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak yetkisi sadece TBMM'ye aittir. 6251 sayılı yasa hâlâ yürürlüktedir ve yürürlükte olduğu sürece Cumhurbaşkanı işlemi ile sözleşmeden çekilmek olanaksızdır" dedi.

Kararın yok hükmünde olduğunu belirten Kaboğlu, "Cumhurbaşkanı'nın 3718 sayılı kararı, Anayasa’nın 2. (hukuk devleti), 6. (kaynağını Anayasadan almayan yetki kullanma yasağı), 7. (yasama yetkisinin devredilmezliği), 11. (Anayasanın üstünlüğü), 13. (hak ve özgürlüklerde yasallık ilkesi), 87. (Kanun koymak ve kaldırmak yetkisinin TBMM’ye aidiyeti), 90. (uluslararası sözleşmelerin normlar hiyerarşisindeki yeri) ve 104. (CB yetkilerinin sınırları) maddelerine açıkça ve çok yönlü olarak aykırı olup hukuken yok hükmündedir" diye konuştu.

'İPTAL VE YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İÇİN DANIŞTAŞ'A BAŞVURULMALI'

3718 sayılı kararın iptali ve yürütmenin durdurulması için hemen Danıştay'a başvurma gereği olduğunu aktaran Kaboğlu, sözleri şu şekilde sürdürdü:

“Kararda dayanak alınan ve kötüye kullanıma açık olup hukuk devletine aykırı olması nedeniyle CBK–9 madde 3'ün de Anayasa'ya aykırılık itirazı ön sorun olarak yapılmalıdır. Cumhurbaşkanı'nın 3718 sayılı kararının Anayasa ve hukuk dışı bir işlem olması nedeniyle yargıya intikal ettirildiği, hemen Avrupa Konseyi'ne bildirilmelidir. Sorumluluk bakımından; bundan böyle olası bir kadına yönelik şiddet ve öldürme eylemi ile 3718 sayılı karar arasında nedensellik ilişkisinin kurulması hukukun temel bir ilkesidir. 100. yıla doğru demokratik cumhuriyet yanlıları ile keyfi tek adam yönetimi yanlıları arasındaki ayrışma derinleşiyor. 'İnsan haklarına dayanan demokratik hukuk devleti' yolunda anayasal dayanışma halkalarını örmek ve genişletmek her yurttaşın hakkı olduğu gibi 42 milyon kadına karşı bir görevdir.”
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *