İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4835 %0.01
36,5870 %-0.01
3.432.602 %0.06
3.066,55 0,43
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Çiçekler önemlidir

Çiçekler önemlidir

Lemi Özgen yazdı: Çiçekler önemlidir

"Milyonlarca yıldır çiçeklerin dikenleri var ve milyonlarca yıldır koyunlar çiçekleri yiyorlar. Çiçeklerin hiçbir işlerine yaramayan dikenleri neden büyüttüklerini anlamaya çalışmak gereksiz bir şey mi? Evrende başka hiçbir gezegende yetişmediğini bildiğim bir çiçeğim varsa ve küçük bir koyun onu bir sabah, ben fark etmeden, tek bir ısırıkta yok ederse, bu önemsiz bir şey midir? Eğer bir insan milyonlarca yıldızın arasındaki tek bir gezegende yetişen bir çiçeği severse, bu onu mutlu etmeye yetecektir. Çünkü yıldızlara baktığında, 'Benim çiçeğim oralarda bir yerlerde' diyebilir".

Antoine de Saint - Exupery'nin unutulmaz eseri 'Küçük Prens'te, uzak, çok uzak bir yıldızdan dünyamıza düşmüş olan Küçük Prens böyle konuşur. Uçsuz bucaksız çölde uçağı arızalanmış pilota çiçeklerle ilgili bir soru sormuş ve pilot, "Benim şimdi çiçeklerden daha önemli işlerim var" deyince kızmış, üzülmüş ve böyle konuşmuştur.

Gerçekten de çiçekler önemlidir. Şehirlerde yaşayanların neonlarla aydınlatılmış bir çiçekçi dükkanının önünden geçerken fark etmediği o beyaz papatyalar, mor sümbüller,  sarı laleler, ateş topu gibi kırmızı karanfiller,  pembe güller, gerberalar,  frezyalar, ada kokulu mimozalar  önemlidir. Lale, nergis, fulya, hezaren çiçeği, ortanca, buhurumeryem,  civan perçemi, hanımeli, inci çiçeği ve daha yüzlercesi  de önemlidir.

Adı ne olursa olsun, nereden gelirse gelsin hepsi çiçektir ama hiçbiri birbirine benzemez. Adları adlarımız olmuş çiçekler, biz insanlar gibi rengârenktir ve başka başka dururlar, farklı farklı kokarlar. Aslında bütün bu güzelim çiçeklerin hepsinin insanoğlunun hayal aleminde yeri vardır. İnsan, bu güzellik karşısında o kadar şaşırmıştır ki, çiçeklere tanrısal anlamlar bile yüklemiştir.

Annelerimizin o eski İstanbul evlerinin bahçelerine diktiği ak zambağın Zeus'un çapkınlığı sonucunda doğduğunu bilir miydiniz?  Zeus, Thebai Kralı'nın eşi Kraliçe Amphitron'a aşık olmuş. Kral bir askeri sefere çıkınca, Zeus da Kraliçeyle buluşmuş. Bu beraberlikten bir erkek çocuk doğmuş. Zeus da  aynı zamanda kendi eşi de olan ana tanrıça Hera'nın çocuğu emzirmesini istemiş.  Hera reddetmiş.  Zeus da gece Hera uyurken çocuğu onun kucağına bırakmış. Kaç gündür aç olan çocuk öyle bir emmiş ki, sütler ağzından fışkırmış. Dünyamıza düşen süt damlaları da bildiğimiz ak zambaklar olmuş.

Bir başka mite göre de Ekho, yani 'yankı' bir zamanlar Anadolu kırlarında tek başına dolaşan bir kızcağızmış. Kalabalıktan çok korkar, yalnızlığa ise bayılırmış. Bir gün yine dağlarda tek başına dolaşırken, adı Narkissos olan bir avcıyla karşılaşmış ve bu yakışıklı gence o anda vurulmuş. Nedir, kendini beğenmiş genç bu aşka karşılık vermemiş. Yankı da hayata küsmüş, alıp başını gitmiş, sonsuzluklarda kaybolmuş. Dağların o gümbür gümbür yankısı da yitmiş tabii. Tabiat hepten susmuş, tek bir ses bile duyulmaz olmuş. Tanrılar Narkissos'u cezalandırmaya karar vermişler. Delikanlı bir gün su başında dinlenirken suda kendi yansımasını görmüş ve aşık olmuş. Bütün ömrünü kendi yüzüne hayran hayran bakarak geçirip, sonunda tatlı cana veda etmiş. Öldüğü yerde hemen bir çiçek çıkmış ve tıpkı Narkissos gibi, suya vuran aksini seyredermişçesine boynunu bükmüş. Narkissos'un adı da yuvarlana yuvarlana  Nergis olup, dil güzelliğimize karışmış.

Çiçekler önemlidir.  “Şarlo” Charlie Chaplin'in annesi, parasızlıktan ölmek üzere olduğu anlarda bile, asla bir penilik şebboy satın almadan eve gelmezmiş.

Gördüğünüz gibi, çiçekler önemlidir. Çiçekler, gitgide çirkinleşen dünyamızı güzelleştirdikleri için önemlidir. Bu alemde güllerin gizli tarihi vardır. Nergis'in, elinden düşürmediği zerrin kadehi ile kıyamete kadar sürecek sarhoşluğu vardır. Yani çiçekler vardır ve sevilirler.

Ne demişler, "Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin"...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *