Mektubunda kendisine yönelik bir algı operasyonu yapıldığını kaydeden Demirtaş, "mahkemeler, dışarıda üretilen algı ile dava dosyamın gerçeği arasındaki uçurumda sıkışıp kalmış durumdalar.Bugüne kadar bir kez olsun mahkemelerden tahliyemi talep etmedim çünkü beni tutuklayanlar onlar değildi” görüşünü dile getirdi.
DAVUTOĞLU'NU İŞARET ETTİ
Kobane olaylarıyla ilgili açılan yeni davayı hatırlatan Demirtaş, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'na çağrı yaptığı mektubandı şunları kaydetti:
“6 Ekim’de de 7 Ekim’de de 8 ve 9 Ekim günlerinde de, HDP’nin açıklamasının şiddet çağrısı içerdiğine dair hiç kimse en küçük bir imada bile bulunmamıştır. Öyle ki, 7 Ekim'de Islahiye’de mülteci kampında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP’nin şiddet çağrısı yaptığına dair tek bir kelime bile etmedi. Çünkü ortada öyle şey yoktu. Şiddet, Erdoğan’ın ‘Kobanê düştü, düşecek’ ifadesi üzerine başladı, “provokasyonları tetikleyen cümle bu oldu” O günlerde ”Kobanê’de bir katliam yaşanırsa bunun çözüm sürecine daha fazla zarar vereceğine karar verildi ve benim de aynı anda Sayın Davutoğlu ile telefon görüşmesi yaparak durumu kendisine de aktarmamın yararlı olacağı kararlaştırıldı. Ben de Başbakan Davutoğlu ile yaptığım 12 dakikalık telefon görüşmesinde, gelişmeleri ve bizim tavrımızı kendisine aktardım. Ne dediğini, arzu ederse ve hatırlıyorsa kendisi açıklar…”
Gazete Pencere yazarı Necdet Saraç'ın yazısı için: https://www.gazetepencere.com/gzt-pencere-haberler-3/