DEVA Partisi, Topkapı Sarayı içerisindeki İstanbul Arkeoloji Müzesi eserlerinin Konservasyon Laboratuvarı ile birlikte Atatürk Havalimanı'na taşınmasına ilişkin kararı eleştirdi.
DEVA Partisi Kültür Sanat Politikaları Başkanı Fırat, İstanbul Arkeoloji Müzesi eserlerinin Atatürk Havalimanı'na taşınmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararını, “kaybolan eserlerle gündem olan iktidarın hüsran yaratan müzecilik anlayışının son örneği” olarak niteledi.
Ankara Üniversitesi himayesindeki tarihi yazma eserlerin, Ekim 2020’de kaybolduğunun Sayıştay raporları ile açığa çıktığını; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Müzesi’ndeki kaybolan tabloların da haber olduğunu anımsatan Fırat, “Bir açık hava müzesi olarak tabir edilebilecek ülkemiz, değil açık havada, kapalı kapılar ardındaki müze depolarında bile eserleri güvende tutmanın mümkün olmadığı duruma geldi” dedi.
“DARPHANE-İ AMİRE BİNALARI DEPO OLARAK KULLANILABİLİR”
Fırat, bu kararın en endişe verici kısmının Avrupa'nın alanındaki ilklerinden olan Konservasyon Laboratuvarı'nın da taşınmak istenmesi olduğunu belirtti. Fırat’ın açıklaması şöyle:
“Eserlerin korunması ve iyileştirilmesi için hayati öneme sahip laboratuvarların bu denli uzağa taşınması eserlerin riske atılması demek olur. Nitekim, müzenin bir bütün olarak; depo, sergi alanları, restorasyon-konservasyon laboratuvarları, fotoğrafhanesiyle korunması gerekir. Depolamanın sorun olduğu ve yeterli depo bulunmaması gerekçesiyle başlatılan bu çalışma müzecilikle bağdaşmıyor. Bunun yerine, Darphane-i Amire binalarının daha önce alınmış karar doğrultusunda İstanbul Arkeoloji Müzesi depoları olarak kullanımına izin verilmesi gerekir.”
“ESERLERİNİ VE TARİHİNİ KÜÇÜK GÖREN BİR ANLAYIŞ”
“Bu kararı son derece sakil, ‘Keyfini çıkar! Aşılıyım!’ tarzında yakışıksız; insanına layık gördüğü gibi eserlerini ve tarihini küçük gören bir anlayışın kararı olarak görüyoruz” diyen Fırat, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Dünyanın ilk 10 müze binası içinde yer alan İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne reva görülen bu tavrı kesinlikle kabul etmiyor ve acilen bu karardan dönülmesini istiyoruz. Gereken depolama alanları için çözüm orada bekliyor. Karardan dönülmemesi durumunda yeni bir Sayıştay raporuyla geri döndürülemez kayıplar ve sahtecilikle yüz yüze kalacak olmanın endişesi içindeyiz. Kültür mirasımızı yağma ve keyfiyete kurban edemeyiz.”
