İstanbul
Sisli
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,4292 %0.2
43,8350 %-0.02
4.100,03 % -0,72
94.646,42 %1.141
Ara
Muhalif. GÜNDEM Devlet Bahçeli'den boykota tepki geldi: "Milli güvenlik tehdididir"

Devlet Bahçeli'den boykota tepki geldi: "Milli güvenlik tehdididir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün yapılan tüketim boykotuna ilişkin açıklamada bulundu. Bahçeli, "Sorumsuz ve soysuz bir siyasi çarpıklığın kendi ülkesine ıslah ve terbiyeden muaf bir ihtiras tufanıyla, aynı zamanda kaotik bir zihniyetle saldırması olağandışı vakıa olup milli güvenlik tehdididir." dedi.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 5 dk

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş'in ölüm yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı.

Bahçeli yayımladığı mesajda dün yapılan tüketim boykotunu hedef aldı.

''DEMOKRATİK HAKLA BAĞDAŞMAZ''

Bahçeli, "Esnafımıza, eşrafımıza, velhasıl sosyal ve ekonomik hayatımıza boykot maskesiyle operasyona kalkışmanın tarif ve tercümesi ifade ve düşünce hürriyetiyle, demokratik hak ve kazanımlarla bağdaşmayacağı gibi vatan ve millet sevgisiyle de izah ve ifade edilemeyecektir" dedi.

MHP liderinin açıklaması şöyle:

Tarihin omuzlarına basarak ilerlemek yerine tarihi omuzlayıp devletin ve milletin istikbal haklarını hasbi ve hadim bir ruhla savunan liderler sınırlanmış devir ve dönemlere sığmayan ve sıkışmayan özelliktedir.

Bilinen ve kolay yollardan geçmektense cesurca yeni yollar açıp risk ve tehlikeleri göğüsleyenler, bununla da kalmayıp canıyürekten, cansiperane ve civanmert mücadeleleriyle öne geçenler her zaman takdir, tebcil ve tebrike layıktır.

İşte böylesi liyakat ve liderlik vasıflarına sahip olan Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in Türk siyaset ve devlet hayatında muhterem ve müstesna bir mevkii bulunmaktadır.

Ebediyete irtihalinin üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen ona duyduğumuz hürmet ve muhabbet hiç azalmamış, hiç zayıflamamıştır.

Türkeş Bey’in yaktığı meşale günbegün daha da güçlenerek hem Ülkücü gönülleri aydınlatmakta hem de milletimizi heyecanlandırıp kutlu hedeflere ulaşma azmini kamçılamaktadır.

Elbette insan fani, dava bakidir.

Sonlu hayatın sonsuz ve sınırsız ülkülerini tıpkı bir bayrak gibi taşımak ancak ve ancak davasının onur ve varoluş potasında fedakarlığın sıcaklığıyla eriyen yüksek vasıflı insanların harcıdır.

Merhum Türkeş Bey her şeyden önce dava ve gönül insanıdır.

Bu saygın karakteristik niteliği onu, devlet ve siyaset alanında daha ilkeli, daha itibarlı, daha iradeli duruşuyla temsil ve temayüz edilmesini sağlamıştır.

Türk milletinin, Türkiye’nin ve Türk dünyasının özlemlerini 80 yıllık ömrüne muazzez bir mücadele azmiyle serpiştirmiş, geçmiş ile gelecek arasında inanç, ülkü ve fikir köprüsünün kurulmasına yılmayan bir mizaçla hizmet etmiştir.

Şurası muhakkaktır ki, kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçiliği davası bir yanda Türkiye’nin umut halesi, diğer yanda da gönül ve kültür coğrafyalarımız ile mazlum toplumların uyanış hareketidir.

Türkeş Bey, karmaşa içindeki sadeliği gören, karanlıkta saklı duran ışığı gösteren, durgun yüzeyin dip akıntısını fark eden, zorlu etapları fırsat ve fikir akımına çevirmesini bilen bir liderdi.

Tıpkı bugünlere benzer şekilde, azgın ve şımarık bir azınlığın tahakkümü suretiyle oligarşik meramlarını icra ve infaz etmelerinin önünde direniş kuvveti olmayı, Türkiye karşıtlarının habis senaryolarını kararlılıkla reddetmeyi başarmıştı.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin müessir siyaset felsefesi önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışıyla tebarüz etmiştir.

Bu kapsamda her şeyden önce Türkiye ve Türk milletinin varlığı, birliği, bekası, toplumsal huzur ve barışı esas ve ehemmiyetlidir.

Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde devletine, hukukuna, milli kurumlarına, milli ekonomisine ve meşru hükümetine demokrasi dışı vasıtalarla cephe açan, devamlı şiddet saçan bir muhalefet anlayışına tesadüf edilmemiştir.

''MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİDİR''

Sorumsuz ve soysuz bir siyasi çarpıklığın kendi ülkesine ıslah ve terbiyeden muaf bir ihtiras tufanıyla, aynı zamanda kaotik bir zihniyetle saldırması olağandışı vakıa olup milli güvenlik tehdididir.

Esnafımıza, eşrafımıza, velhasıl sosyal ve ekonomik hayatımıza boykot maskesiyle operasyona kalkışmanın tarif ve tercümesi ifade ve düşünce hürriyetiyle, demokratik hak ve kazanımlarla bağdaşmayacağı gibi vatan ve millet sevgisiyle de izah ve ifade edilemeyecektir.

Türkeş Bey bu tip fiili Türkiye düşmanlığına teşne odaklarla nasıl kıran kırana mücadele etmişse bugün de söz konusu mücadelenin fevkindeki dirayetimizle, sarsılmaz tavrımızla safımız ve durduğumuz yer devletimizin ve milletimizin yanıdır.

Utanç duyulan, ucuzluğu aşikar olan, uçurum dibine konuşlanan siyasi muhalefetin melun ve menfur gayesi Türkiye’nin mahvına ve ekonomik çöküşüne doğrudan hizmettir.

Fakat Türk milleti tuzağa düşmeyecek, oyuna gelmeyecek, sırtına hançer sallayan ve kale içinde yuvalanmış siyasi sömürgecileri affetmeyecek ve inanıyorum ki, kaçınılmaz bedeli muhataplarına ödetecektir.

Güya demokrasiyi diline dolayıp düşman taktikleriyle ve organize halde Türkiye’yi zor duruma düşürmenin çabasında olan siyasi hizip ve yolsuzluk şebekesi çok derin hayal kırıklığına uğrayacaktır.

56 yıl önce nerede duruyorsak gelişmiş ve güçlenmiş fikir ve siyaset yapımızla aynı sevdaların, aynı düşüncelerin, aynı ülkülerin merkezindeyiz.

Merhum Türkeş Bey’in dava, siyaset ve fikri çizgisi de Milliyetçi Hareket Partisi’yle bir ve beraberdir.

Bunun hilafına nifak üretimi yapan istismarcı ve inkarcıların hevesleri ise boşunadır.

Vefatının 28’inci yıl dönümünde, yani 4 Nisan 2025 Cuma günü, şahsımın kurucusu olduğu “Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı”nın yeni hizmet binasının açılışının yapılacak olması gerçek bağlılığın, eksilmeyecek vefanın, bitmeyecek saygı ve sevginin tezahürüdür.

Bu duygu ve düşüncelerle Alparslan Türkeş hizmet binasının hayırlı olmasını diliyorum.

Vatan ve millet sevdasının nişanesi ve partimizin kurucu Genel Başkanı Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey başta olmak üzere, bütün ülkücü şehitlerimizi rahmetle, minnetle, hürmetle anıyor, manevi hatıraları önünde tazimle eğiliyorum.

Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun diyorum. Mekanlarının cennet, ruhlarının da şad olmasını niyaz ediyorum.''

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *