Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ile ortak basın toplantısında konuşan Bakan Fidan, Türkiye'ye gelen 15 Filistinli mahkûmla ilgili soruya yanıt verdi. "Türkiye, Filistin'de devam eden barış görüşmesine başından itibaren muazzam bir destek vermiştir. Ateşkesin sağlanması tabii ki birinci önceliğimiz olmuştur. Soykırımın bir an önce sona ermesi gerekiyordu. Ateşkes hükümlerinin hayata geçmesi için olabilecek tüm destekleri verdik. Buna benzer bir olay, 2011 yılında İsrail ile Hamas arasında olmuştu. O zaman 1000 Filistinli hapishanelerden serbest bırakılmıştı, İsrail bunlardan bazılarının Filistin topraklarında kalmamasını şart koşmuştu. Biz de bazı ülkelerle beraber bunlardan bazılarını almıştık" diyen Fidan, şöyle devam etti:
"Şimdi yine öyle bir durumla karşı karşıyayız. Belli miktarda Filistinlinin, Filistin topraklarında kalmaması şartı var; taraflar mutabık kaldı. Bu kardeşlerimizin serbest kaldıktan sonra belli ülkelerde ağırlanması söz konusu. Türkiye de gelen talep üzerine bu konuda Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle olumlu yanıt verdi.
Birkaç gün önce 15 Filistinli hapishaneden bırakıldıktan sonra Kahire'deki Büyükelçiliğimiz üzerinden kardeşlerimize vizeleri verildi ve Türkiye'ye geldiler. Biz bu konuda diğer bölge ülkelerinin de rol almasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Katar ve Mısır da rol oynayacak. Başka ülkeler de bunu gözden geçiriyorlar."
“Bizim yaptığımız tarafların işini kolaylaştırmak, ne fazlası ne azı”
Fidan, soruya verdiği yanıtı "Türkiye'nin insanlık dramını sona erdirme amacıyla taşıdığı bu iyi niyetin daha sonra belli çevrelerce Türkiye aleyhine bir propaganda materyaline dönmesini kabul etmiyoruz. Şimdiden uyarıyoruz. Ateşkese destek vermek için hapisten salınan Hamas üyelerinin Türkiye'ye gelmesinin daha sonra Türkiye'nin aleyhine propaganda malzemesi olarak Siyonist çevrelerce kullanılmasını kabul etmiyoruz. Kayda geçirmek istiyoruz: Bizim yaptığımız barışa destektir, tarafların işini kolaylaştırmaktır; ne fazlası ne de azı. Ama bunun dışında bunu farklı türden yansıtmak isteğinde olduklarını görüyoruz." ifadeleriyle sona erdirdi.
