İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,6967 %0.12
37,2245 %-0.06
104.138,56 %0.283
3.159,43 0,14
Ara
Muhalif. GÜNDEM Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı: Ülkenin en acil ihtiyacı alimlerdir

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı: Ülkenin en acil ihtiyacı alimlerdir

Kastamonu'da yaptığı din görevlileri mezuniyeti konuşmasında, 'geçmiş yıllarda' Kuran-ı Kerim'i anmanın yasaklı olduğunu ve telefonlardan öğrenilen şeylerin zihinlerde kirliliğe yol açabileceğini söyleyen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, "Ülkenin en acil ihtiyacı; nitelikli, ahlaklı, iman ettiği değerleri iyi temsil eden ve iyi ifade eden alim ihtiyacıdır." dedi.

Okunma Süresi: 2 dk

Kastamonu'da 9 aylık akademi eğitimini tamamlayan 101 din görevlisi mezuniyet töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, yeni din görevlisi olarak çalışacak kişilere yönelik konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasına, "Ülkenin en acil ihtiyacı; nitelikli, ahlaklı, iman ettiği değerleri iyi temsil eden ve iyi ifade eden alim ihtiyacıdır. Allah sizi o kullarından eylesin" diye başlayan İşliyen, devamında bazı yaşadığı tecrübeleri de aktardı.

'İngilizceyi öğrenirken telefonun zihnini, kalbini nasıl kirlettiğini ölçme imkanına sahip değiliz'

Konuşmasında eğitimin hayat boyunca devam ettiğini söyleyen İşliyen, "Elindeki 3-5 inçlik bir ekranla dünyanın bütün bilgisine birkaç dakika içerisinde ulaşabilen bir gençlikle, bir toplumla karşı karşıyayız. Oğlum bir gün geldi, 'İngilizce yarışmasına katıldım, derece aldım' dedi. 'Sen ne zaman İngilizce öğrendin, hiç kursa gitmedin, ders de almadın' dedim. Sonra baktım ki keramet elindeki telefonda. Tabii o İngilizceyi öğrenirken kafasını, zihnini, kalbini nelerin kirlettiğini ölçme imkanına sahip değiliz" şeklinde konuştu.

Cezaevindeki mahkumlar, serbest kaldıktan sonra imam oldu

Gönenli Mehmet Efendi'nin Denizli'deki cezaevinde mahkumlara namaz öğrettiği hikayesini anlatan İşliyen, şunları kaydetti:

"Denizli'de bir eğitim-öğretim yılı... O yıllar yasaklı yıllar; Kur'an öğrenmenin lafzının bile rahatsızlık oluşturduğu dönemler. Allah bir daha o yılları göstermesin; bu millete de, hiçbirimize de. Genç yaşlarında cezaevine düşüyor. Adi bir suçtan dolayı değil; eğitim-öğretim faaliyetlerinden dolayı cezaevine düşüyor. Katillerin ve ağır suçluların bulunduğu koğuşa koyuyorlar. 'İçeriye girdim, her kafadan bir ses geliyor' diyor kendisi.

Sonrasında koğuş ağasını susturuyor. Argo bir tabirle 'Susun lan!' diyor. Ağası karşısına oturuyor. O da 'Ben hocayım' diyerek, 'Namaz kılın!' diyor. 'Bilmiyoruz' diye cevap alınca, 'O zaman size namaz kılmayı öğreteceğim' diyor. 'Koğuşta 7 ay kaldım. Koğuşun tamamı önemli bir din eğitiminden geçti' diyor. Af çıktıktan sonra koğuştakilerin tamamı serbest kalıyor. Sonrasında yokluk yılları başlıyor; cenazelerin ortada kaldığı, camilerde ezan okuyanların bulunamadığı dönemler.

Demokrat Parti'nin gelmesiyle açılan özgürlükler ve rahatlama ile müftülüklerde sınavlar yapılmaya başlanıyor. Sınavda, camide namaz kıldıracak kadar Kur'an-ı Kerim bilenlere imamlık belgesi veriliyor. Denizli'de imam olanların büyük bir kısmı, 7 ay boyunca koğuşta kaldıkları katillerin arasından çıktı."

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *