İstanbul
Rain and snow
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9140 %0.01
37,3963 %-0.01
98.140,00 %0.429
3.299,55 -0,16
Ara
Muhalif. GÜNDEM Ege'deki depremlerin ardından Japon uzman İstanbul'da beklenen 7 ve üzeri deprem için uyardı!

Ege'deki depremlerin ardından Japon uzman İstanbul'da beklenen 7 ve üzeri deprem için uyardı!

Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, İstanbul'daki fay hatlarında yüksek bir enerji birikiminin olduğunu, 7 veya hatta 7,5 büyüklüğünde bir deprem riskinin bulunduğunu açıkladı. Moriwaki, kentsel dönüşüm sürecinin acilen hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak özellikle yumuşak zeminli bölgelerin büyük bir risk altında olduğunu belirtti.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 3 dk

Son günlerde Ege Bölgesi'nde meydana gelen 4 ve 5 büyüklüğündeki sarsıntılar, gözleri yeniden İstanbul'da beklenen büyük depreme çevirdi. Uzmanlar, Marmara Denizi’ndeki fay hatlarının enerji biriktirdiğini ve bu durumun önümüzdeki yıllarda büyük bir depremi tetikleyebileceğini ifade ediyor.

Japon yüksek inşaat mühendisi, mimar ve deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, İstanbul’un geçmişte büyük depremler yaşadığını hatırlatarak, 1509 ve 1766’daki büyük sarsıntılara işaret etti. Uzman, İstanbul’un artık kritik bir döneme girdiğini ve önlem alınmazsa büyük kayıpların yaşanabileceğini belirtti.

Riskli bölgeler: Hangi semtler daha tehlikeli?

Moriwaki, Avrupa Yakası’nda en riskli bölgelerin Atatürk Havalimanı'nın batısından başlayan alanlar olduğunu vurguladı. Özellikle Avcılar, Esenyurt ve sahil kesimlerinin yumuşak zemin nedeniyle tehlikeli olduğunu belirtti.
Anadolu Yakası'nda ise Tuzla ve Pendik ilçeleri riskli bölgeler arasında yer alıyor. Uzman, bu bölgelerin zemin yapısının depreme dayanıklı olmadığını ve olası büyük bir sarsıntıda ciddi hasarlar yaşanabileceğini ifade etti.

Kentsel dönüşüm şart: Ruhsatsız binalar büyük tehdit

Moriwaki, deprem riskine karşı en etkili önlemin kentsel dönüşüm olduğunu belirterek, İstanbul’da izinsiz ve ruhsatsız yapıların büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi.
Türkiye’de yaklaşık 21 milyon yapı stoku bulunduğunu hatırlatan uzman, bu yapılar arasında ruhsatsız binaların önemli bir yer tuttuğunu ve bu yapıların mutlaka yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Japonya’da kentsel dönüşümün halk tarafından desteklendiğini ve bireylerin can güvenliği için dönüşüme itiraz etmediğini belirten Moriwaki, Türkiye’de de bu sürecin hızlandırılması gerektiğini söyledi.

Depreme hazırlık: Belediyelere öneriler

Moriwaki, İstanbul’daki bazı belediyelerle depreme karşı güvenli yapılaşma konusunda çalışmalar yaptığını belirtti. Tuzla, Sancaktepe ve Esenler gibi ilçelerin depreme dayanıklı hale getirilmesi için öneriler sunduğunu ifade etti.
Kendisinin de Tuzla’da yaşadığını ve evinde deprem testi yaptırdığını açıklayan uzman, binaların doğru tekniklerle inşa edilmesi durumunda risklerin en aza indirilebileceğini belirtti.

Deprem Eğitimi: Çocuklara yaşam üçgeni öğretilmeli

Moriwaki, 1999 Marmara Depremi’nden sonra Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’nın “Deprem değil, bina öldürür” sözünü hatırlatarak, depreme karşı bilinçli olunması gerektiğini vurguladı.
Özellikle çocukların deprem konusunda eğitilmesi gerektiğini belirten Moriwaki, yaşam üçgeni oluşturmanın hayati önem taşıdığını söyledi. “Çocuklarımıza su, çikolata ve tuz gibi hayati malzemeleri bir poşet içinde bulundurma alışkanlığı kazandırmalıyız” dedi.
Depreme karşı bilinçlenmek ve güvenli yapılar inşa etmek, İstanbul’un geleceği için hayati önem taşıyor. Uzmanlar, kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *