İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,3238 %0.05
43,7636 %0.87
4.104,72 % 0,14
92.113,48 %-2.056
Ara
Muhalif. GÜNDEM Ekrem İmamoğlu'nun savunması: Ben neden buradayım?

Ekrem İmamoğlu'nun savunması: Ben neden buradayım?

İmamoğlu’nun Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle açılan dava ertelendi. Silivri’de savunma yaptı: “Ben bu milletin teminatıyım.”

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 8 dk

İmamoğlu: “Ben neden buradayım?”

Ekrem İmamoğlu, yaptığı kapsamlı savunmada, neden yargılandığını sorgulayarak, "Ben bu milletin teminatıyım" dedi. İşte öne çıkan ifadeleri:

“Ben, İstanbul halkının iradesiyle seçilmiş bir belediye başkanı olarak yargılanıyorum. İstanbul’u üç kez kazandığım, sosyal adaleti tesis ettiğim, talana karşı durduğum için buradayım.”

“TRT bu duruşmayı neden yayınlamıyor? Anadolu Ajansı neden susuyor? Bu bir korku zinciridir, ama biz bunu kıracağız.”

İmamoğlu ayrıca, duruşma salonunun bu davaya uygun olmadığını belirterek, yargılamanın daha şeffaf koşullarda yapılması gerektiğini ifade etti.

“Pırıl pırıl gençlerin alnından öpüyorum”

Saraçhane’deki destek gösterilerine de değinen İmamoğlu, özellikle gençlerin siyasi bilincine vurgu yaptı:

“Yıllarca gençlere ‘apolitik’ dediler. Ben buna hiçbir zaman inanmadım. Bugün gönlümde ne varsa, hepsini bana yaşattılar. Şiddetsiz bir hak arama mücadelesi nasıl olur, gösterdiler.”

“Kimi tehdit etmişim?”

İddialara göre İmamoğlu’nun, “Başsavcıya söylüyorum, seni yöneten aklı bu milletin zihninden sileceğiz” sözleri tehdit olarak değerlendirildi. İmamoğlu ise bu ifadelerin tehdit değil, halkın iradesine vurgu olduğunu söyledi:

“Ben hayatım boyunca kimseyi tehdit etmedim. Sadece milletin iradesine güvenerek konuştum. Kimsenin evlatlarının kapısına polis dayansın istemiyorum.”

“Bu dava Türkiye’nin vicdanını yargılıyor”

İmamoğlu’nun savunması boyunca sıklıkla adalet, vicdan ve halk iradesi vurgusu dikkat çekti. Sürecin sadece bir yargılama değil, Türkiye’nin vicdanını sınayan bir sınav olduğunu ifade etti.

Ekrem İmamoğlu’nun savunmasının tam metni:

“Yüce Türk yargısı adına, ülkemiz adına sağlıklı karar verilmesini umuyorum. Hem ülkemiz adına hem milletimiz adına hayırlara vesile olmasını dilerim. Ben neden burada olduğumu sorguluyorum ve anlamakta zorluyorum. Yürütülen süreçlerle ilgili kaygı duyuyorum, kaygı duyduğum kadar da üzülüyorum. Bugün burada bulunurken, ben de yıllar içerisinde Ergenekon savsatasını 10-15 defa takıp etmiştim, insanların mücadelesine şahit olmuştum. Ailelerin ne kadar zorluk çektiğini biliyordum, şahit oldum. O zaman siyasi kimliğim yoktu, iş insanıydım. Ben süreci takıp etmek, adaletin nasıl uygulandığını takıp etmek istemiştim. Ne yazık ki bu salonlar adalet adına güzel izler bırakmadığını söyleyebilirim. Yüce Türk yargısının doğru kararlar vermesi konusundaki beklentimi ifade etmiştim. Elbette sizler yargı adına burada oturuyorsunuz ama ben de bu ülkenin ve dünyanın en kadim kentinin belediye başkanı olarak buradayım. Cennet vatanımızın göz bebeği İstanbul’umuzun belediye başkanı olarak buradayım.

Ben burada niye bulunuyorum acaba? Sizin huzurunuzda ben niye savunma yapıyorum acaba? Çünkü ben, 16 milyon İstanbullunun; bir kişinin malı, mülkü gibi davranıldığı bir ortamda üç kez kazanmış, devrim gibi seçim kazanmış, milletin iradesinin geçerli olduğunu, o sandıkta bütün engellemelere rağmen kazanmış bir kişi olduğum için buradayım. “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” düşüncesinin, iradesinin karşısında olduğum için buradayım. Tabii aynı zamanda 86 milyon insanın gönlüne girmiş, bir sonraki seçimde cumhurbaşkanı adayı olarak onların karşısına çıkacağım için buradayım.

Çünkü Türkiye değil, dünya tarihinde 15,5 milyon insanın – çocukların bile – sevgisini ilettiği, ön seçimde oy kullandığı bir insan olduğum için buradayım. Burada yargılanmış olmak, Silivri kampüsünde yargılanmış olmak elbette üzücüdür ama benim açımdan milletimin huzurunda konuşmanın refahlığı vardır, bunun bilinmesini isterim.
 

Ben kimim? Neden hedef tahtasına oturdum? Ben, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum andan itibaren talana, ranta karşı durduğum için buradayım. Kreş, yurt açtığım için buradayım. İşsizlere iş bulduğum, Anne Kart çıkardığım, insanların yanında olduğum için buradayım. 40 TL’ye insanların yemek yemesine vesile olduğum için buradayım. İnsanları, çocukları, bebekleri eşitleyen, partizanlığı söküp atan, insanlara güzel bir gelecek sunmak adına imkânlarını seferber eden bir anlayışı sunduğum için ben buradayım. “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” aklının tezahürünün karşısında olduğum için ben buradayım.

Açıkçası Türkiye çok deneyimler yaşamıştır. Milletin istemediği şeylerin asla olmadığı topraklarda yaşıyoruz. O yüzden bu topraklarda bir avuç insanın istediği değil, milletin dediği olur. Bu manada şunu söylemek isterim: Bu duruşma çok daha doğru koşullarda olmalıydı. Ama ben buna başka bir açılım getirmek istiyorum. Düşünsenize, Ekrem gözaltına alınıyor. Beş gün gözaltında tutuluyor ve Silivri’ye gönderiliyor. Peki Ekrem kim?

Çocukluğundan beri yalınayak gezmiş, tarlada çalışmış, Cumhuriyet’ten faydalanmış, bu toprakların nimetini çok iyi bilen bir ahlakla büyümüş, ailesine mahcup olmamış, Trabzon’a, İstanbul’a mahcup olmamış bir insan… O yüzden çağrılsa gideceğimiz yere yüzlerce polisi dizmek… Bu nasıl bir gelenek? Bunu sürdürmek mümkün mü? Hangi insana bu yaşatılır? Kimseye yaşatılmaz bu.

O nedenle şüpheyle yapılan bu tür tavırların kime faydası var? Bu kararları kim veriyor? Ben bunun peşindeyim ve bunun peşini bırakmaktan vazgeçmeyeceğim. Mesela TRT bu duruşmayı yayınlayabilirdi. Eşim de şahittir; biz 20 yıldır televizyon izlemeyiz. Ben şimdi TRT izliyorum. İnsan onuruna, haysiyetine yakışmayan yayınlar yapar mı? Ben TRT’nin karşısında İstiklâl Marşı okuyarak büyümüş bir çocuktum. Yazık değil mi?
 

Anadolu Ajansı’na yazık değil mi? TRT bizim bu davalarımızı yayınlasın. Bu anlamda TRT’den duruşmalarımızı yayınlamasını, hak arama mücadelemizi aktarmasını istiyorum.

Gençlere bunu yapmayın. Haksızlığa kim uğrarsa onun yanında olacağım. Bunun karşısında kimse duramaz. Ben Yaradan’a sığınırım, O’ndan korkarım. Onun dışında kimse beni durduramaz.

Ben bu ülkede yaşayan herkesin geleceğinden sorumluyum. 16 milyon insan, ortada sandık yokken gidip oy vermez kardeşim. Siz beni sevseniz de sevmeseniz de ben sizi sahipleniyorum, seviyorum.

Soruyorum:

Sizlerin vicdanına soruyorum: Soruşturmayı başlatan savcı, Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasını tesadüfen mi dinleyip soruşturma açmıştır, yoksa bir talimatla mı?

Savcı bu konuşmayı ikinci kez dinledi mi?

Canlı yayından değil de WhatsApp’tan gönderilen bir ekran görüntüsünden yola çıkılarak mı soruşturma açılması talimatı verilmiştir? Bu teyit edilmiş midir?

O ekran görüntüsündeki ifadelerle benim söylediklerimin alakası yoktur. Bu teyitlendirilmiş midir?

Ben bu soruları size sorma ihtiyacı hissettim.

17 yaşında bir üniversite öğrencisinin, 35 yıl sonra diplomasına el koyduklarını düşünsenize… Evine, tapusuna, malına el koyduklarını düşünsenize… Bu millet kendini nasıl güvende hissedecek? Bunun kime ne faydası var? Bunu bana biri anlatsın. Böyle bir şey olabilir mi?
 

Benim 40 yıl önceki arkadaşımı, 15 yıl önce iş yaptığım insanları zorla adliyeye getirip Ekrem hakkında kötü bir söz almanın kime ne faydası var? Kötü bir şey söylemiyorsa da hapse atmanın ne faydası var?

Beylikdüzü’ndeki komşularımı ifadeye — hatta ifadeye de değil, “gelin konuşalım” diyerek — çağırmanın kime ne faydası var?

Elbette ben yargı karşısında yaşam boyu mücadele vereceğim.

Annemin babamın yazlığının kapısına dayanmak kimin aklı? Çilingirle kapıyı açmak kimin aklı? Ne yapılmaya çalışılıyor? Hangi suçüstünden bahsediyorsunuz? Böyle bir anlayış olmaz Sayın Hâkim.

300 tane genç… Yazık, günah… Hepimizin çocukları, evlatları var. Annesi babası var. Yazıktır, günahtır.

O yüzden milletimiz adına karar vermenizi temenni ediyorum.
 

Tehdit etti diyorlar… “Başsavcı sana söylüyorum, evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden sileceğiz. Söküp atacağız ki, senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın.”
 

Bunun neresi tehdit? Ben “senin geleceğinin teminatı olacağım” diyorum. Olacağım da, göreceksiniz. Ben bu milletin teminatı olacağım. Bu ülkenin evlatlarından bir tanesini dışarıda bırakmadan, yaşam tarzına bakmadan bu topraklara teminat olacağım.

Ben kimi tehdit etmişim?

Ben hayatım boyunca kimseye dayak atmadım, kimse de bana dayak atmadı. Kimseyi tehdit etmedim. Benim hayatımda hiç böyle bir şey olmadı.

İsterseniz köydeki arkadaşlarıma da sorun; insanları nasıl barıştırdığımı anlatırlar. Ben kıskançlık bile taşımam. Ben kimseyi kıskanmam.

Ankara’daki kıskanıyormuş, bana ne!

Tehditmiş… Ne zaman okudu da beni bununla suçladı? Bu ifade özgürlüğüdür. Kimi eleştiriyorum? Sistemi bu hale getirenleri. Oturup da çöp kutusuyla mı konuşacağım?

Ekrem, terör… yeter be!
 

Beni terörle aynı yere koyanların alnını karışlarım! Bana bakan, Türk devletini görür, Atatürk’ü görür, bu milleti görür. Siyaseten birine “terörist” yaftası yapıştırılır mı? Her evde şehit, gazi var bu ülkede! Bu nasıl bir bakış açısı? Bunu şiddetle reddediyorum! Şiddetle reddediyorum! Şiddetle reddediyorum!

Ekrem İmamoğlu ile terörü yan yana koyanlar kötü niyetle yazmıştır. Terörle Ekrem’i yan yana koymakmış… Hadi oradan!

İfadelerin dahi incelenmediğini, kötü niyetle yazıldığını bile düşünmek istemiyorum ama hangi niyetle yazıldığını inceleyeceğimi, bu işin peşini bırakmayacağımı söylüyorum. Evet, eleştiriyorum.

Ben bu topraklara adaleti getirmeye kararlı biri olarak yola çıktım ve diyorum ki: Bana bu kötülüğü kim yapmış olursa olsun, onların da evlatlarını koruyacağım.

Teşekkür ederim.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *