İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4253 %0.02
39,4515 %0.22
3.403,20 % -0,55
90.323,93 %0.122
Ara
Muhalif. GÜNDEM Emekçi Kadınlar Derneği, 8 Mart’ta gericiliğe ve sömürüye karşı sokaklarda olacak

Emekçi Kadınlar Derneği, 8 Mart’ta gericiliğe ve sömürüye karşı sokaklarda olacak

Emekçi Kadınlar Derneği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde "Gericiliğe Karşı Laiklik, Sömürüye Karşı Emeğimiz İçin Ayaktayız" sloganıyla toplanıyor.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 4 dk

Emekçi Kadınlar Derneği, 8 Mart Cumartesi Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirecek


Derneğin kadınlar günü için hazırladığı metin şu şekilde:

“Tarihimiz eşitsizliklere, sömürüye, yoksulluğa karşı direnen, ülkelerinin kurtuluşu için mücadele eden ve hatta devrimler yapan kadınların mücadelesiyle dolu ve tarih boyunca hiçbir güç, kadınların mücadelesini durdurmaya yetmedi.

1848 yılında İzmir’de ekmek kara borsaya düşünce buğday ambarlarını basıp ekmek zammını geri çektiren kadınlar biziz. 1876'da Feshane Grevi'nde hakları için Babıali’ye yürüyen kadınların ayak izleri bizim ayak izlerimiz. 1964 Berec Grevi'nde, grev gözcülüğü yapan Taşlıtarlalı kadınlar bizim tarihimiz.

Mücadele tarihimizden yükselen bu ses Flormar'da, PasSouth'da, Agrobay Seracılık’ta, Kadın Ustalar'da, Özak Tekstil'de, Polonez'de patronları dize getirdi. Temel Conta'da, Tkis Blinds'ta, KFC'de ve nicelerinde mücadeleye devam eden emekçi kadınlarsa bu 8 Mart'ta da umudu ve cesareti büyütmeye devam ediyor.

Ülkenin her yanında kadınlar emekleri, hakları ve hayatları için direnirken; hepimize bizden çalınanları geri almak ve daha fazlasını birlikte kazanmak için her zamankinden daha büyük bir karalılıkla dayanışmayı ve mücadeleyi büyütme görevi düşüyor. Bu yüzden Emekçi Kadınlar Derneği olarak tüm kadınları bu 8 Mart'ta hep birlikte ve en güçlü sesimizle ayağa kalkmaya çağırıyoruz:

Ayaktayız çünkü:

Kadınlara ev islerinde köleliğin, işyerinde ucuz ve itaatkar emek gücü olmanın dayatıldığı; eşitsizlik üzerine kurulu kapitalist sistemde patronların bizlere reva gördüğü şey bitmek bilmez çalışma saatleriyle, düşük ücretlerle, kötü koşullarda güvencesizlik ve işsizlik baskısıyla çalışmak. Ayrımcılık daha ise alınırken başlıyor. Özel hayatlarımız didikleniyor, çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar türlü bahanelerle isten çıkarılıyor. Tüm hayatimiz kendimize hiç vaktimiz kalmayana dek çalışmakla geçtiği halde yine de yoksulluğa mahkum ediliyoruz. Kiraları ödemeye, ay sonunu getirmeye güç yetmiyor.
Çocuklarımız yetersiz beslenmeyle büyüyor.

Kamusal kaynaklar kadınlara ayrılmıyor. Emekçi katili şirketlerin milyonlarca liralık vergi borçları tek kalemde silinebiliyor ancak ücretsiz-nitelikli-kamusal kreşler için para yok. Kadınlarda rahim ağzı kanserini önleyen HPV aşısına, önleyici sağlık hizmetlerine, kadın istihdamına kaynak yok. Kaynak yok çünkü bakanlıklar kadınların ne zaman, nasıl, kas çocuk doğuracağına karışmakla meşgul.

Kadının yerine aile konuluyor. Evin, ailenin sınırlarını aşmak isteyen, nasıl bir hayat yaşayacağına kendisi karar vermek isteyen kadınlar evde ve ailede de şiddetin hedefi oluyor. Gericilikle toplumsal çürüme el ele ilerliyor. Ülkemizin her kösesi tarikat ve cemaatler tarafından kuşatılmış durumda. Kadınlar katledilirken kılını kıpırdatmayan AKP iktidarı, bizlerle dalga geçer gibi 2025 yılını da aile yılı ilan etti. Biz kadınların payınaysa "nüfusu arttırma sorumluluğu" ve güvencesizlik düştü. Önerilen esnek, güvencesiz, kısmi çalışma modelleriyle kadınları bir kez daha eve hapsetmeye ve güvencesizlik tuzağına çekmeye hazırlanıyorlar.

Öğrenciler ÇEDES'le din sömürüsünün, MESEM'le henüz okul çanında emek sömürüsünün ve iş cinayetlerinin pençesinde.
Üniversiteliler gelecek kaygısı içinde bir yandan okurken bir yandan çalışmak zorunda ve herkesin kulağında yankılanan ortak ses "yetersiz bakiye".

Gerçekliğimiz bunlar ama hakkettiğimiz hayat bu değil. Bu ülkenin emekçi kadınları olarak eşit, özgür ve güvenle yasamak hakkimiz.

İçinde yaşadığımız bu düzen bize sömürü, eşitsizlik ve şiddetten başka bir şey vadetmiyorsa bu düzeni değiştirmekten başka çaremiz yok.

Gericiliğe karşı laiklik için, sömürüye karşı emeğimiz için; haklarımız, hayatlarımız ve bizim olan her şey için hemen bugün ayağa kalkmalıyız.

Çünkü biliyoruz biz mücadele edersek ama örgütlü bir şekilde mücadele edersek patronlar, gericiler ve kadın düşmanları kaybedecek; biz kazanacağız. Tıpkı Flormar'da, PasSouth'da, Polonez Fabrikası’nda olduğu gibi emekçi kadınlar kazanacak. Ev işlerinde köleliğe, iş yerinde sömürüye son vereceğiz. Eğitim hakkımızı, sağlık hakkımızı kazanacağız. Kadın cinayetlerine, şiddete dur diyeceğiz. Laikliği kazanacağız, çocukları kurtaracağız.

Çağrımızın ulaştığı tüm kadınlara sesleniyoruz: Gelin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde sokaklarda, meydanlarda yan yana olalım. Örgütlenelim, birlikte mücadele edelim. Nasıl bir ülkede nasıl bir hayat yasayacağımıza patronlar, gericiler, kadın düşmanları değil; biz karar verelim.

Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Emekçi Kadınlar!”
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *