Çocukluğumuz, yastık üstüne konan, kırmızı rugan ayakkabılar ile beklenen bayramlar kadar, yasakların cirit attığı anlarla dolu.
Ne müziği, ne sanatı, ne yazarı, özgür kalabildi.
Biz, seksen darbesinin geleceği, yaşamları sıkıştırılmış çocukların düşüncesi, bundan sonra iyi günler görüleceğiydi. Her şeye rağmen büyüklerimiz kadar, inancımız sonsuz akışta devam ede dursun, yasaklar hala hiç hız kesmiyor. Üstelik sadece ülkemizde değil, dünyada tarihe, eserleri ile demir atmış Rus yazarlar, tarih belleğinden çıkarılmaya çalışılıyor. Bu sadece iki ülke arası savaş değil! Bu bir büyük emperyalist bataklık. Yasaklanmış tüm yazarlara bir bakarsanız, toplumsal aydınlanmanın izlerini görürsünüz. O yüzden okumalara buradan başlamak lazım.